‘Yüksek güvenlikli cezaevinde firar beklemiyorduk’

DİYARBAKIR - Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 6 PKK’linin firar etmesine ilişkin 15 gardiyan ve 7 asker hakkında toplam 40 yıldan 92 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada, tutuklu yargılanan sanıklara tahliye çıkmadı. Sanıklar savunmalarında suçsuz olduklarını, yüksek güvenlikli cezaevinde firar yaşanacağını beklemediklerini söyledi.

Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 5 Mart 2016 tarihinde 6 PKK’li hükümlünün firar etmesi olayıyla ilgili 2’si tutuklu 15 gardiyan ile 7 asker hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu gardiyanlar Cesim Demirtaş ve Recai Dağkuşu Elazığ E Tipi Cezaevi'nde SEGBİS üzerinden duruşmaya katılırken, tutuksuz yargılanan 16 sanık ile avukatları duruşmada hazır bulundu. Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasıyla başlayan duruşmada ilk tutuklu gardiyan Recai Dağkuşu savunmasını yaptı. Üzerine atılı hiç bir suçlamayı kabul etmeyen Dağkuşu, "Hakkımda hiç bir somut delil olmadan 15 aydır tutukluyum" dedi. Cezaevinden firar eden PKK'lilere kaçmalarını sağlamak için ip, çarşaf ve pense sağlamadığını, bunları cezaevine koymadığını söyleyen Dağkuşu, firarın yaşandığı akşam hiç bir olumsuzluk yaşanmadığını, sabah sayımını yaptıktan sonra nöbeti devrederek evine gittiğini kaydetti. Firar olayını cezaevinden çıktıktan sonra kendisini arayan cezaevi görevlilerinden öğrendikten sonra cezaevine geri geldiğini ifade eden Dağkuşu, tutuklu ve hükümlülerin cezaevinden kaçması için kimseye yardım etmediğini, suçsuz olduğunu söyleyerek, tahliyesini talep etti.

‘BEKLEMİYORDUK’

Ardından savunma yapan tutuklu sanık Cesim Demirtaş de üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, firar olayıyla bir ilgisinin olmadığını kaydetti. Firarın yaşandığı gün cezaevinde ilk nöbeti olduğunu dile getiren Demirtaş, daha önce Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde mahkum koğuşunda görevli olduğunu belirtti. Uzun nöbet süresi nedeniyle yorgun düştüğünü, yüksek güvenlikli cezaevinde firar olmayacağı ihtimalini düşünerek biraz rahat davrandığını kaydeden Demirtaş, 15 aylık tutukluluk nedeniyle mağdur edildiğini söyleyerek tahliyesini talep etti.

Söz alan tutuksuz sanıklar ise firar olayıyla bir ilgilerinin olmadığını, olayın yaşandığı akşam olumsuz hiç bir durumla karşılaşmadıklarını ifade ederek, yüksek güvenlikli cezaevinde firar olayının yaşanacağını beklemediklerini, firar nedeniyle şaşkın olduklarını vurguladı. Sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları reddederek, beraatlarını istedi. Savunmaların ardından görüşünü açıklayan duruşma savcısı, dava dosyasındaki eksikliklerinin giderilmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mütalaaya karşı savunma yapan sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu, firar olayının içinde yer aldıklarına dair delil bulunmadığını ifade ederek, müvekkillerinin tahliyesini istedi.

Savunmalardan sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Dağkuşu ve Demirtaş'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Davada ifadesi alınmayan sanıklar hakkında yakalama kararı çıkaran mahkeme, dava dosyasındaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı Eylül ayına erteledi.

NE OLMUŞTU ?

Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK'li hükümlüler Ramazan Arslan, Devrim Kavak, Osman Kılıç, Ulaş Arslan, Beşir Arcagök ve Diyar Kaydu 5 Mart 2016 tarihinde cezaevinden firar etmişti. 6 PKK'li, çarşaflardan hazırladıkları ipleri dikenli tellere bağlayarak cezaevinden havalandırma avlusundan çıkıp, askerin olmadığı nöbet kulübesinden firar etti. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran firari tutuklular arasında 25 Eylül 2015 tarihinde Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'nden tünel kazarak kaçan, ancak ardından başlatılan askeri operasyonda yakalanan PKK'liler de bulunuyordu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, firar olayına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında cezaevinde görevli 3 gardiyan 10 Mart'ta tutuklanmıştı. Soruşturma devam ettiği sırada Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan Mahmut Uzunkaya’nın 21 Haziran 2016’da intihar ederek yaşamına son verdiği iddia edildi. İddianamede, 2'si tutuklu 22 kişi hakkında “Görevi kötüye kullanmak” iddiasıyla suçlanan cezaevinde görevli 14 kişi için 6 aydan 2 yıla kadar, “Dikkat veya özen yükümlülüğüne aykırı davranma sonucu kaçmaya neden olmak” ile suçlanan 6 şüpheli için 6 aydan 3 yıla kadar hapis istendi. “Hükümlü olan kişinin kaçmasını sağlamak” ile suçlanan tutuklu 2 gardiyan için ise 15 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istendi.