HABER MERKEZİ - Bab-Minbic koridorunun rejim tarafından açılmasından sonra TSK ve ÖSO iki gündür Minbic köylerini vuruyor. Minbic Askeri Meclisi’nin karşılık verdiği saldırıların “Rakka operasyonunu sekteye uğratma” amacı taşıdığı belirtiliyor.

Türkiye’nin 24 Ağustos’ta başladığı “Fırat Kalkanı Harekatı” kapsamında ve 6 ay sonra anlaşmalı bir şekilde DAİŞ’in Bab’ı terk etmesiyle bu hatta kadar ilerledi. Suriye’deki tüm taraflar açısından stratejik bir merkez olan Bab’ta Türkiye ve destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) haftaları bulan bir çatışma sonrası dahi kenttin küçük bir bölümüne girebilmişti. Burada verilen onlarca kayba rağmen ilerleyiş sağlayamayan TSK ve ÖSO, bir anda 24 Şubat günü “Bab’ın kontrol altına alındığını” duyurdu. Ancak sahada gelişmeler ve bölgeyi yakından takip eden gazetecilere göre, bu “kontrol” bir anlaşma sonrası sağlandı.

GÜNEY’E İNEMEYİNCE MİNBİC’E YÖNELDİ

Bab’ın anlaşmalı olarak kontrol altına alındığı günlerde Demokratik Suriye Güçleri (QSD), “Fırat’ın Gazabı Hamlesi”nde DAİŞ’in “başkenti” Rakka’ya dönük operasyon kapsamında Rakka-Dery Zor arasındaki stratejik bölgeleri DAİŞ’ten aldı. Aynı günlerde Suriye rejimi de Bab’ta Türkiye’nin kenttin güneyine inmesini sağlayacak olan istikameti keserek, Bab’ın güneyini DAİŞ’ten temizledi ve Minbic hattındaki Minbic Askeri Meclisi (MAM) savaşçılarının mevzilerine kadar ulaştı. Bu aynı zamanda Türkiye’nin Rakka operasyonunda yer alma planı kapsamındaki bir seçeneğin ortadan kalması anlamı taşıyordu. Çünkü Türkiye’nin Rakka operasyonuna katılma planlarından birisi, Bab güneyinden yaklaşık 150 kilometre daha derine inerek Rakka’ya ulaşmasıydı. Bunun için de rejimle çatışması gerekecekti.

RAKKA’YA NEFES OLMAK!

Ancak rejimin bu hattı kesmesi ve ABD’nin Rakka operasyonunda Kürtler öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri’nin açık bir şekilde yer alacağı yönündeki açıklamalar da Türkiye’yi farklı arayışlara itti. Bu arayış Bab sonrası DAİŞ’in kalbi olan Rakka’da DAİŞ’e bir nefes aldırma anlaşmasıyla sonuçlandı.

Bu arayışların sonucu olarak ve verdiği kayıplar nedeniyle de Türkiye Bab’ı, buradaki DAİŞ güçlerinin Rakka’ya çekmesi karşılığında aldı. Bu anlaşmanın bir ayağı ise, Fırat Kalkanı Operasyonu’nda Türkiye’nin yönünü Minbic’e çevirmesi ve burada kapsamlı bir saldırı başlatarak QSD’nin Rakka’daki ilerleyişini sekteye uğratmaydı. TSK ve ÖSO’nun Minbic’e saldırmasıyla birlikte Rakka operasyonunda yer alan Demokratik Suriye Güçleri’nin bir kısmı belki de bu hatta gelerek saldırılara karşı Minbic’i savunacaktı. Böylelikle de Rakka’da planlanan operasyonun sekteye uğratılması için ilk adım atılmış olacaktı. Bu sırada ABD’den “Minbic’e saldırı olursa koalisyon olarak savunuruz” açıklamaları ve Minbic’te bölgesinde de TSK-ÖSO ile Minbic Askeri Meclisi arasındaki doğal sınır hattında ABD bayraklı zırhlı araçlar ve ABD’li askerlerin fotoğrafları da Türkiye bir “mesaj” olarak yayılmaya başlandı.

ÖSO’YA FATURASI AĞIR OLDU

DAİŞ’e soluk aldırmak için girişilen bu planın ilk adımı da dün itibariyle atıldı. Öğlen saatlerine doğru Minbic’in batı yakasında ÖSO ve Minbic Askeri Meclisi üyeleri arasındaki çatışma haberleri en sıcak başlık olarak gündeme gelmeye başladı. Minbic’in 29 kilometre güneybatısında yer alan Gorhîko, Holaşh ve Xalîde köylerine saldıran ÖSO’ya TSK’nin topçu birlikleri de destek verdi. Gece saatlere kadar devam eden şiddetli çatışmalar da şu ana kadar 12 ÖSO üyesinin öldürüldüğü, birçoğunun yaralandığı ve TSK’nin ÖSO’ya verdiği zırhlı araçlardan bazılarının MAM’ın eline geçtiği bilgisi de sabah saatlerinde çatışmaların ayrıntıları olarak verildi. Söz konusu bilgiler bölgeden geçilen görüntülerle de kanıtlandı. Tuhaf olan ise ÖSO’nun saldırıya geçtiği bu saatlerde aynı şekilde DAİŞ’in de güney hattından Minbic’e saldırı başlatmasıydı. Türkiye ve DAİŞ aynı anda Minbic’e saldırı başlatacak Bab’taki bu anlaşmayı hayata geçiriyordu.

İlk saldırı dalgasının kırıldığı belirtilirken, ilerleyen günlerde bu yönlü gelişmelerin yeniden gündeme geleceği ve yeni çatışma ihtimalinin de çok yüksek olduğu belirtiliyor.

KAYBEDEN BİR KART DAHA

Türkiye’nin yer alamadığı ve halen alıp alamayacağı net olmayan Rakka operasyonunda kritik bir döneme girilirken, ABD başta olmak üzere koalisyon güçlerine rağmen giriştiği bu saldırının planlandığı gibi başarıya ulaşıp ulaşamayacağı önümüzdeki günlerde daha görünür olacak. Ancak çatışmaların ilk gününde yaşananlar ve Rakka’da DAİŞ’e karşı başarı bir şekilde devam eden Fırat’ın Gazabı Hamlesi’nde gelinen aşama, Türkiye’nin Suriye’de yeniden “kaybeden bir kartı açtığı” şeklinde yorumlanıyor.