ANKARA - Başbakan Binalı Yıldırım’ın iki günlük Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi ziyaretinin temel gündeminin, referandum sürecine denk getirilmesi planlanan sınırötesi operasyon olduğu belirtildi.

Başbakan Binali Yıldırım, göreve geldiği Mayıs 2015’ten sonra ilk kez Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi’ne ziyaret gerçekleştirecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "İnşallah Cuma günü Başbakanımız ile bakanlarımız Irak'ta olacak" dediği ziyaret “sürpriz” olarak değerlendirilse de Türkiye çatışmaların yeniden başladığı Temmuz 2015’ten bu yana özellikle Federe Kürdistan Bölgesi’yle birçok kez üst düzey görüşmeler ve ziyaretler gerçekleştirdi. Bu kez Başbakan Yıldırım’ın yapacağı ziyaretin ana gündemi, Başika’daki TSK’ye bağlı askerlerin varlığıyla gerilen ilişkilerin düzeltilmesi olarak konuşulsa da, Şengal ve Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki PKK varlığına dönük olduğu tahmin ediliyor.

BAHARLA BİRLİKTE SINIRÖTESİ OPERASYON PLANI

Yıldırım’ın dosyasındaki temel başlığında bu kapsamda önümüzdeki süreçte düzenlenecek olan bir sınır ötesi operasyona dair kimi hazırlıkların olduğu belirtiliyor. Kimi güvenilir kaynaklardan alınan bilgilere göre; Türkiye’nin hükümet yetkililerinin işaret ettiği bahar aylarında Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan PKK denetimindeki alanlara dönük kapsamlı bir operasyon hazırlığı olduğu kaydedildi. Daha önce gerçekleşen sınırötesi operasyonlarından da kapsamlı ve geniş planlanan bu operasyonun sadece Kandil bölgesi ile sınırlı olarak planlamadığı aynı kaynak tarafından da dile getiriliyor.

KİMYASAL İDDİASI

Türkiye’nin söz konusu operasyon kapsamında kimyasal silah kullanımını da gündemine alacağı belirtilirken, Başbakan’ın ziyareti sırasında tüm bunların masaya yatırılacağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son bir kaç konuşmasında “Kaynağında yok edeceğiz” şeklindeki açıklamaları da PKK’ye karşı bir sınırötesi operasyon ihtimalini güçlendiriyor. Yine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bölge kentlerinde yaptığı ziyaretlerde “PKK gelecek Mart ayının başından itibaren bu ülke ile oyun olmayacağını bir kez daha görecek” şeklindeki açıklamaları Başbakan’ın dosyasında bulunan sınırötesi operasyonun kapsamı olarak değerlendiriliyor.

REFERANDUMA YATIRIM

Bahar aylarında planlanan bu sınırötesi operasyon aynı zamanda Meclis Genel Kurulu’nda 330’u bulması durumunda referanduma götürülecek olan Anayasa değişikliği için de AK Parti’nin bu operasyonu kampanya malzemesi olacak. MHP ile ortaklaşarak getirilen değişikliğin MHP tabanında tepkiyle karşılanmış olmasından dolayı referandum sürecinde yapılması planlanan böylesi bir operasyonla da MHP tabanına bir mesaj verilerek, bunun üzerinden kampanya yürütülmesi ön görülüyor.

DENENEN SONUÇ ALINAMAYAN YOL: SINIRÖTESİ

Sınırötesi operasyonun bir kez daha gündeme gelmiş olması ise geçmiş tarihlerde neredeyse her hükümet tarafından denenen ancak hiçbir şekilde sonuç alınamayan sınırötesi operasyonları hatırlattı. İlk kez 1983 yılında denen ve bugüne kadar 26 kez gerçekleştirilen sınırötesi operasyonlarında Türkiye hedeflediği amaçlara ulaşamazken, her operasyon Türkiye’ye ağır faturalara ve geri dönüşü olmayan sonuçlara da yol açtı. Sadece çatışmaların yeniden şiddetlendiği 20 Temmuz 2015’ten bu yana yüzlerce kez hava bombardımanı yapıldı. Kimi bombardımanlarda sivil yerleşim yerleri de hedef alınırken, bunlardan da bir sonuç alınamadı.

BİR DİĞER AMAÇ DA KÜRT BİRLİĞİNİ ENGELLEMEK Mİ?

Operasyonun özelikle Kürtler arası birliğin yoğun olarak tartışıldığı ve bu kapsamda kimi görüşmelerin gerçekleştirildiği bir dönemde ele alınıyor olması da AK Parti’nin bu girişiminin önünü almaya dönük bir çabası olduğu şeklinde yorumlanıyor. KDP’yi de yanına almayı amaçlayan Türkiye’nin olası bir operasyona başlaması durumunda tüm Kürtlerin beklentisi olan ulusal birlik tartışmalarının da rafa kaldırılması olacak. Bu şekilde “bir taşta iki kuş vurma” hedefinde olan Türkiye’nin son zamanlarda KDP ile gerçekleştirdiği diyalogun da bunun bir ayağı olduğu Ankara’da sıkça tartışılan bir başlık.

HER KRİTİK DÖNEMDE KDP SAHNEDE

Türkiye ve KDP’nin bir araya gelişi 2015’te de tarihi bir dönemece girilen dönemin kapısını aralamıştı. En son 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra 25 Ağustos’ta Türkiye’yi ziyaret eden Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin bu ziyaretinin ardından Türkiye “Fırat Kalkanı Hareketi” adı altında Rojava ve Kuzey Suriye’ye dönük kapsamlı bir operasyona sürecine girildi. Yine 2015’in Aralık ayının ilk haftasında gerçekleşen bir başka görüşmenin ardından da “özyönetim” ilan edilen bölge kentlerine dönük daha kapsamlı saldırılar başladı ve görüşmeden sonra tankların yanı sıra özel birliklerin de devreye girmesiyle birlikte kentlerin bir bir yıkıldığı bir döneme girilmişti.

KANDİL SONRASI ŞENGAL VE ROJAVA

Türkiye’nin bahar aylarında planladığı bu operasyonun ikinci aşamasının ise, Şengal ve ardından da Rojava’nın Cizirê Kantonu olacağı belirtiliyor. PKK’nin Şengal’deki varlığına devamlı gündemde tutan ve bu konuda KDP’yi de yanına almaktan geri durmayan Türkiye’nin bu operasyonda istediğini alması durumunda Şengal ve ardından da Rojava’ya da aynı şekilde yanına KDP’yi alarak yöneleceği konuşuluyor.