Desteğe de ihraç tehdidi 2017-03-22 09:03:25 ANKARA - Sendikal mücadeleye başladığı günden beri baskıya maruz kalan ve hakkında verilen birçok karar yargıdan dönen, ancak son KHK ile ihraç edilen Cemal Yıldırım, bir haftadır çalıştığı kurumun önünde oturma eylemi yapıyor. Yıldırım’ı ziyarete gelen iş arkadaşları da, “ihraç edilmekle” tehdit ediliyor. 22 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile 18 yıl boyunca çalıştığı Maliye Bakanlığı Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü'nden ihraç edilen kamu emekçisi Cemal Yıldırım'ın Ulus’ta çalıştığı kurum önünde bir hafta önce başladığı oturma eylemine devam ediyor. Kamudan ihraç edilen 3 bin 133 KESK üyesinden biri olan Yıldırım, 1998 yılında Maliye Bakanlığı Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğünden Maliye bölümünde işe başlamış. Önce Maliye-Sen ardından BES'te sendikal faaliyet yürüten ve BES’te iki dönem şube başkanlığı yapan Yıldırım, daha sonra görevine iş yeri temsilcisi olarak görevini sürdürmüş. SENDİKAL FAALİYETLERİ YÜZÜNDEN YAŞAMADIĞI KALMADI BES Şube Başkanlığı yaptığı dönemde sendikal faaliyetlerinden dolayı Sincan Mal Müdürlüğünden sürgün edilen Yıldırım, açtığı davayı kazanıp tekrar ilk işine geri dönüyor. Sendikal faaliyetlerinden dolayı bir çok tazminat davası ve ceza davaları açılan Yıldırım'a davaların hepsinden beraat ediyor. Üzerindeki baskı sona ermeyen Yıldırım, darbe sonrası çıkarılan kararnameler ile ihraç ediliyor. Bir hafta önce iş yerinin önünde oturma eylemi başlatan Yıldırım, her gün sabah saat 09.00'dan öğlen 12.00'ye kadar oturma eylemi yapıyor. ‘HAK MÜCADELESİ VERDİK' Bir sabah işyerine geldiğinde arkadaşları tarafından ihraç edildiğini öğrendiğini ve bu durumu beklediğini söyleyen Yıldırım, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Arkadaşlarım beni köşeye çekip işten çıkarıldığımı söylediler. Bekliyordum zaten bu durumu. Tabi ilk başlarda insan farkında olmuyor olanların. Aradan bir süre geçtikçe boşluğa düşüyorsunuz. Ne kadar siyasi kimliğiniz olsa da insanda bir sıkıntı yaratıyor. Çünkü bizim geçinebileceğimiz başka bir gelirimiz yok. Bizler emeğiyle geçinen insanlarız. Bu duruma karşı bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Çünkü biz kamuda sürekli hak mücadelesi veren insanlarız. Yapımız gereği haksızlıklara karşı sürekli mücadele ederiz.” 'NURİYE GÜLMEN'LERDEN İLHAM ALARAK KARAR VERDİM' İhraç kararına açtığı dava da reddedilen Yıldırım, önce kendisi gibi işten atılan Nuriye Gülmen, Semih Özakça, Acun Karadağ ve Veli Saçılık'ın başlattığı eyleme bir hafta katıldığını söyledi. Yıldırım, "Destek olmak amacıyla bir hafta onlarla oturma eylemine katıldığımda bende bir şeyler yapmalıyım dedim. Evde oturmak ciddi anlamada rahatsız ediyor. Bu nedenle bende iş yerimin önünde oturma eylemi yapmaya karar verdim. yani onlardan ilham alarak bu kararı aldım” şeklinde konuştu. ‘BİZİ YALNIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR’ Çalıştığı kurumdaki iş arkadaşlarının sürekli kendisini ziyarette geldiklerini ancak bu yüzden de tehdit edildiklerini belirten Yıldırım, "Buna tahammül edemeyen Defterdarlık Personel Müdürü, benimle görüşen arkadaşlarımın binanın kamera kayıtlarını inceledi ve arkadaşlarımı tehdit etti. Bu arkadaşların da benim gibi açığa alınacakları tehdidinde bulunuldu. İktidar bizi zaten toplumda yalnızlaştırmaya çalışıyorlar, şimdi de beraber çalıştığım arkadaşlarımla bağımı koparmaya çalışıyorlar. Buna rağmen arkadaşlarımın ziyaretleri devam ediyor. Bol bol kahve ve çay gönderiyorlar" diye konuştu. 'SOĞUK HAVALARDA BAZEN ZORLANIYORUM' Yıldırım, BES, KESK başta olmak üzere bir çok sendika arkadaşlarının kendisini ziyaret ettiklerini ifade ederek, kendisini en çok ziyaret edenlerin de sivil polisler olduğunu söyledi. Yıldırım şöyle konuştu: "Ziyaretime gelenleri kamera, fotoğraf makinesi, cep telefonuyla çekiyorlar. Ben eylemimi bitirdiğimde onlarda yerlerinden ayrılıyorlar. Burada çalışan işçiler ile temas kuruyorum onlarla sohbet ediyorum. Soğuk havalarda bazen zorlanıyorum. İnsanların geliş gidişi bana mücadele gücü veriyor” dedi.. 'İHRAÇ EDİLENLER EVDE OTURMAMALI SAHAYA İNMELİ' İktidarın kamu emekçilerini açlıkla terbiye etmeye çalıştığını ve ancak yapılanlara boyun eğilmemesi gerektiğini belirten Yıldırım, "Maliyeci olduğumdan bu yana vergide adalet, eşitlik için mücadele ediyorum. Halk için bütçe istedik ve bu talebimizi sürekli yükselttik. Asıl tasfiyemizin nedeni bunlardır. AKP kendine yönelik ses çıkarabilecek tüm unsurları tasfiye ediyor. Direnişimi işime geri dönene kadar sürdüreceğim ve hak mücadelesine devam edeceğim. Bizler bu süreçte mücadele ettiğimiz sürece daha çabuk sonuç alacağız. Birçok ilde bireysel çabalar ortaya çıkarken diğer bir taraftan Şube Platformların aldığı etkinlikler var. Tüm ihraç edilen kamu emekçilerin bu süreçte evlerinde oturarak değil, sahaya inerek, mücadele ederek karşılamalı” dedi.