Çerkezköy’deki işçiler: 15 yıldır işçiye hiçbir şey verilmediği için ‘Hayır’

2017-03-23 10:04:26

TEKİRDAĞ - Sanayileşmenin yoğun olarak yaşandığı bölgelerin başında gelen Çerkezköy’deki işçiler, ağır çalışma şartlarına ve ekonomik sıkıntılara isyan ederek, 15 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin kendilerine hiçbir şey vermediği için oylarının "Hayır" olacağını belirtti. 

Tekirdağ’ın, 1970'lere kadar kırsal nitelikli küçük bir yerleşim yeri olan Çerkezköy ilçesi, 1973 yılında kurulan Organize Sanayi Bölgesi ile birlikte sanayileşmenin yoğun olarak yaşandığı bölgelerin başında geliyor. Plastik ve diğer tüm kimyasal fabrikaların olduğu alana girer girmez yoğun kimyasal koku ile karşılaşılan bölgede, işçilerin bir kısmı meslek hastalıklarına yakalanarak çalışamaz duruma geliyor. Ayrıca 12 saat gibi fazla çalışma koşullarıyla birlikte emek sömürüsüne maruz kalan işçiler, ya aybaşını zor getiriyor ya da bu şartlara ayak uyduramadığından dolayı işten çıkarılıyor. 

ÇERKEZKÖY’DE ALINAN GREV KARARI TÜM MARMARA’YI ETKİLİYOR

Çerkezköy sanayi bölgesinin çalışma şartlarını görerek işçi haklarını gözeten sendikal faaliyetler de oldukça fazla. Bunlardan bazıları da Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS) ve Bağımsız Metal İşçileri Sendikası (BAMİS). Çalışma koşullarının düzeltilmesi ve haklarının ne olduğunu öğrenmek amacıyla kendilerine başvuran işçilere dönük eğitim çalışmaları yapan bu sendikalar, kimi dönemler güvencesiz çalışmaya karşı işçilerle birlikte aldıkları grev kararlarıyla tanınıyor. Marmara Bölgesi’nde sanayinin kalbi olan Çerkezköy’de yaşanacak her grevin, milyonlarca liralık kayıp anlamına geldiği düşünüldüğünde ise, bu grevler oldukça önemli görülüyor.

BATİS Sendikası’nda bir araya geldiğimiz çeşitli sendikalara bağlı işçilerle, çalışma koşullarına ve yaklaşan referandumda ile birlikte “Hayır” gerekçelerinin neler olduğuna ilişkin konuştuk. 

‘UCUZ VE KİRALIK İŞÇİLİK İÇİN HAYIR’

Sermayenin kan, ter ve gözyaşı üzerine kurulu olduğuna işçi olarak tanıklık ettiğini belirten Sosyal İş Sendikası’na bağlı Muharrem Kalkan (35), açlık sınırının altında aldıkları asgari ücretin kendilerine yetmediğini söyledi. Ucuz emek üretimi ile birlikte taşeron sisteminin dayatıldığını hatırlatan Kalkan, referandumdaki tercihinin “Hayır” olacağını belirtti. Kalkan, “Hayır” gerekçelerini ise şöyle sıraladı: “AKP döneminde emeğin üzerinde darbeler daha çok yaşanmaya başladı. Avrupa’dan ithal edilen kiralık işçilik bir insanlık suçudur. Evvela bu yasanın feshedilmesini istiyoruz. Emeğin özgürleşmesinden yanayım. Ucuz ve kiralık işçilik için ben ‘Hayır’ diyorum.”

‘HÜKÜMET YANIMIZDA DEĞİL O YÜZDEN ‘HAYIR’

Hükümetin işçiler söz konusu olduğunda yanlarında yer almadığını söyleyen Halim Can (42) isimli işçisi ise, “Hükümetin yanımızda olmadığını düşündüğüm için ‘Hayır’ diyorum. Emeğimize ve kıdem tazminatlarımıza dokunmasınlar. O yüzden ‘Hayır’ diyorum. Asgari ücretin az olması, geçim sıkıntısından dolayı ben ‘Hayır’ diyorum” diye konuştu.

‘15 SENELİK İKTİDAR BANA BİRŞEY VERMEDİĞİ İÇİN ‘HAYIR’

“Bu iktidar bana 15 senede ne verdi?” diye soran BATİS Sendikası’na bağlı Oğuz Aktepe (29) devamında, “Bir işçi olarak bana hiçbir şey vermedi. Hangi parti olursa olsun ülkemizde başkanlık sistemi ile gelecek olan tek kişiye bu kadar büyük yetki verilmesine karşıyım. Özellikle adalete ve yargıya karışması, KHK çıkarmasının ülkemiz açısından iyi şeyler olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ülkeleri birlik bütünlük içinde tutan en önemli şey adalettir. Adaletin bittiği yerde de zulüm başlar. Onun için ben başkanlığa ‘Hayır’ diyorum. 15 sene boyunca yaptıkları tek şey işçiyi ezmek, sömürmek. 15 yıl boyunca bana hiçbir şey verilmediği için ‘Hayır’ diyorum. 15 sene önce de aynı kişiydim şimdi de aynıyım. Hiçbir şeye sahip olamadım. Sadece aldığım ücret ile kırk kanaat geçimimi sağlıyorum. Bütün bunlar için ben ‘Hayır’ diyorum” diyerek tepki gösterdi. Mehmet Demir (43) isimli işçi de, tek kişinin vereceği kararlara bağlı yaşamak istemediği için “Hayır” diyeceğini söyledi.

‘İŞÇİLER AÇLIK SINIRININ ALTINDA ÇALIŞIYOR’

BATİS Sendikası Çerkezköy Temsilcisi Yahya Vidinlioğlu da, Çerkezköy’de işçilerin fabrikalarda 12 saat zor koşullarda çalıştığını ve aldıkları ücretlerin düşük olduğunu belirterek çalışma şartlarına ilişkin bilgi verdi. Vidinlioğlu, “Açlık sınırının altında bir ücretle çalışmaya zorlanıyorlar. Sendikal mücadele etmeye kalktıkları zaman işçi işten atılıyor. Sendikalaştığı zaman tazminatları ödenmiyor. Mesaiye kaldığı zaman eksik ödeme alıyorlar. Geçim sıkıntıları var. Kredi kartlarının borçlarıyla uğraşıyorlar” dedi.

‘İŞÇİLERİN ZOR ŞARTLAR ALTINDA ÇALIŞMASINA ‘HAYIR’

Ekonomik sıkıntılarla baş etmeye çalışan işçilerin işçi haklarını gözeten ve haklarının ne olduğunu anlatan sendikalara üye olmak konusunda eğitimler verdiklerini ifade eden Vidinlioğlu, “Birçok iş kazaları oluyor. Meslek hastalıkları yaşanıyor. İşyerinde çalıştığı süre boyunca yaşamış olduğu kimyasal ve ağır çalışma şartlarından kaynaklı meslek hastalıklarına yakalanıyor. Biz işçilere sağlıklarının bir daha yerine gelmeyeceği konusunda bilgiler veriyoruz. İşçilerin bu şartlar altında çalışmasından dolayı benim bireysel olarak tercihim ‘Hayır’dır.” 

‘İŞYERLERİNDE ÖLDÜĞÜMÜZ İÇİN ‘HAYIR’

“Ben işçi emekçiyim” diyen Vidinlioğlu, “İşçilerin daha iyi şartlar altında çalışması için ‘Hayır’ diyeceğim. Sendikal haklarımız iptal edildiği için ‘Hayır’. Birçok meslek hastalıkları ve kazaları var. İnsanlar işyerlerinde ölüyor. Şu an fabrikalarda taşeron sistemi var ve kıdem tazminatı kaldırılmak isteniyor. Emek sömürüsüne, işçilik onurumun zedelenmesine karşı bu sebepten dolayı  ‘Hayır’ diyeceğim” diyerek gerekçelerini sıraladı.

Necla Demir / Uğur Atabay - dihaber