‘Ağaca ses veren’ meslek kan kaybediyor 2016-12-24 09:06:23 İZMİR - İzmir’de 16 yıldır bağlama üretimi yapan Erkan Çabuk, Türkiye’de bağlama yapım mesleğinin tükenen meslekler arasında olduğunu ve artık kendilerine marangoz gözüyle bakıldığını söyledi. İzmir’de Alevilik inancından gelen bağlama tutkusundan kaynaklı bağlama yapım mesleğini icra eden Erkan Çabuk (34), 16 yıldır aralıksız bu işi yapıyor. 2013 yılından bu yana Atölye Nil ismi ile bağlama yapımını sürdüren Çabuk, daha çok Cura, kısa ve uzun sap bağlama, Divan bağlama ve kopuz üretimi yapıyor. ‘AĞACA SES VERİYORUZ’ Bağlama yapımının çok zor olduğunu dile getirten Çabuk, “Teknenin iç ve dış temizliğinin ardından sapı takarız. Sapı teknenin boyutu ve müşterinin isteğine göre ayarlarız. Bir gün kurumaya bıraktıktan sonra teknenin bombesini veririz. Teknenin ağzına gerekli olan bombe ölçüsü verildikten sonra kapak takılır. Daha sonra kaba tesviye, sapın fazlalıkları kesilip sap yuvarlanır. Müşterinin isteğine göre işçiliğe geçilir. Temizlik zımparasının ardından cilaya geçilir. Ciladan sonra zımpara yapılıp parlatılır. Son olarak tel, perde ve eşikler takılıp çalınır hale getirilir. Ölçümlerde ise tekne formunun 4’de birine eşik gelecek şekilde işaretlenir. 4’te 1’lik ölçü çarpı 8 üst eşiğin olması gereken mesafedir. Daha sonra çıkan sonucu her seferinde 0,944 çarptığımızda notaların yerlerini belirleriz. Bağlamanın ömrünü, sesini ve tınısı bu şekilde veriyoruz.” ‘ÖNEMLİ OLAN SESİN KARAKTERİSTİK YAPISI’ Bir bağlamanın iyi olduğunu sesin çıkardığı karakteristik yapısından, tınısından ve bağlamanın ağırlığından anlaşılabileceğini belirten Çabuk, “ Bir bağlamada eşik mesafesi yaklaşık 4-4.5 milim civarıdır. Piyasada biraz daha yüksek ses elde etmek için eşiği yükselterek 6-7 milime getiriyorlar. İnsanlarda yüksek sesli olmasına kanıyor. Yüksek ses önemli değildir. Önemli olan ağacın tınısını vermesidir” diye konuştu. Türkiye geneli bağlama yapımında en çok kullanılan ağaçların başında dut ve ardıç geldiğini kaydeden Çabuk, “Benim tercih ettiğim ağaç ise Maun’dur. Çünkü bas ve tiz dengesini dengeli bir şekilde veriyor. Biraz tizler ön planda istenirse dut ağacından yapıyoruz. Her enstrüman kendi coğrafyasında şekillendiği için o coğrafyanın ağaçları ile yaşam buluyor” diye konuştu. ‘BİZE MARANGOZ GÖZÜYLE BAKILIYOR’ Türkiye’de toplumdan gerekli değeri göremediklerini dile getiren Çabuk, “Yurt dışında bir yapımcıya herkes gıpta ile bakarken burada ‘üç beş ağacı bir araya getirip satan kişi gözüyle bakılıyor. Türkiye’de vergi zammı, kira, elektrik paralarından dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Karşılaştığımız en büyük sıkıntılarından bir tanesi de bize marangoz gözüyle bakılması. Bunlardan kaynaklı Türkiye’de bağlama yapımı nesli tükenen meslekler arasında” diye konuştu. ‘KAN KAYBEDİYORUZ’ İnsanların müziğe olan ilgisinin her geçen gün kan kaybettiğine dikkat çeken Çabuk, şunları söyledi: “Sanatla uğraşmak insanların ufkunu genişletecektir. Geri kalmış toplumlara baktığımızda hep sanatla ilişkisi kesilmiş gerici unsurları görüyoruz. Sanata bağlı toplumlara baktığımızda ise daha ileri aydın insanların birbirlerine olan saygısını görüyoruz. Bundan dolayı herkes sanatın bir ucundan tutması gerekiyor. Kaliteli bir müzik dinlemek bile sanattır.”