İhraç edilen kamu emekçilerinden Erdoğan’a: İstediğin bedel bu muydu?

HABER MERKEZİ - İhraç edilen kamu emekçileri ve akademisyenler için bu hafta da eylemler yapıldı. Adana’da intihar eden akademisyen için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Profesör de olsa, asistan da olsa bedelini ödeyecekler” sözlerine hatırlatan emekçiler, “İstediğin bedel bu muydu?” diye sordu.

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Ankara Şubesi Platformu, OHAL ile beraber işten çıkarılan üyelerinin durumunu protesto etmek için her hafta düzenlediği basın açıklaması ve oturma eylemini bugün de gerçekleştirdi. Katılımın yoğun olduğu KESK etkinliğinde, “Açığa alma ve ihraçlara direneceğiz! Biz kazanacağız!” ile “OHAL hukuksuzluğuna hayır!” pankartları açıldı. Grup sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Direne direne kazanacağız!” ve “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganlarını attı.

Açıklama öncesi grup, Çukurova Üniversitesi Fakültesi’nde asistan olan ve “Barış Bildirisi”ni imzaladığı için ihraç edilen Mehmet Fatih Tıraş intihar ederek yaşamına son vermesi nedeniyle de bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

‘İKTİDAR OHAL’İ FIRSATA ÇEVİRMİŞTİR’

Açıklamayı KESK Ankara Şubeler Platformu adına SES Ankara Şube Eşbaşkanı Rona Temelli okudu. Temelli, iktidarın darbe bahanesiyle neo-liberal politikaları hayata geçirmek için OHAL’i fırsata çevirdiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “KHK’larla on binlerce emekçinin işine son verildiği, on binlercesinin açığa alındığı, gözaltılarla, tutuklamalarla, yargısız infazlara, dernek, gazete ve dergilerin mühürlenmesiyle karakterize olan bir dönemi yaşıyoruz. Bugün artık OHAL sürecinin kendisinin bir darbe olduğu tartışmaya yer olmaksızın açıktır. Sarayın diktasında AKP karşı darbesini örgütleyerek neo-liberal politikaların hayata geçirilmesinde, emek rejiminin buna uygun olarak dönüştürülmesinde, mezhepçi, faşist rejimin inşası için bütün muhalif seslerin susturulmasında OHAL’i fırsata çevirmiştir.”

Sendikalarının eylem ve ekinliklerine katıldıkları için disiplin cezası alan üyelerin bu cezaların mahkeme tarafından kaldırıldığının ifade edilmesinin bile KHK’lerdeki hukuksuzluğu anlatmaya yettiğini ifade eden Temelli, akademisyen ihraçlarının hukuksuzluğun nasıl bir noktada olduğunun açık göstergesi olduğunu ifade etti.

‘KAMU HİZMETLERİNDE KURALSIZLIĞA SON VERİN’

Temelli, hükümete seslenerek şu açıklamalarda bulundu: “Baskıcı ve faşizan politikalarınızdan vazgeçin. İhraç ettiğiniz, açığa aldığınız arkadaşlarımız derhal göreve iade edilsin. İfade ve örgütlenme özgürlüğüne, demokrasi güçlerine, muhaliflere, kadınlara ve çocuklara saldırmaktan vazgeçin. Kamu hizmetlerinde kuralsızlığa son verin.”

Temelli ayrıca açıklamada KESK olarak antidemokratik ihraç kararlarına ve baskılara karşı boyun eğmeyeceklerini de ifade ederek, şunları sıraladı:

“* KESK olarak, hukukun en temel ilkelerini ayaklara altına alarak intikam hırsıyla KHK listelerini oluşturanların ve hazırlanmasında katkı sunanların peşini bırakmayacağız.

* Nereden ya da kimsen gelirse gelsin, örgütlü mücadelemizi hedef alan, her türlü yasa dışı girişim ve saldırıya rağmen, hukuksal ve örgütlü mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.

* İhraç edilen, açığa alınan tüm üyelerimiz tekrar görevlerine dönene kadar dayanışmayı daha da büyüterek mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz.

* Tüm bu antidemokratik ihraç kararlarına, baskılara karşı bu ülkenin onurlu ve mücadeleci kamu emekçileri olarak boyun eğmeyeceğiz.”

ERDOĞAN’A: İSTEDİĞİNİ BEDEL BU MUYDU?

Temelli’nin açıklamasının ardından kısa bir konuşma yapan ihraç edilen Ankara Üniversitesi akademisyenlerinden Yasin Durak da, tüm emekçilerle birlikte mücadeleye devam edeceklerini söyleyerek, intihar eden akademisyen Traş için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a şöyle seslendi: “Recep Tayyip Erdoğan çıkmış, ‘Profesör de olsa, asistan da olsa bedelini ödeyecekler' diyor. Soruyoruz, istediğin bedel bu muydu?”

Yine KHK ile işinden yaklaşık üç ay önce ihraç edilen SES üyesi Mahmut Konuk da, önümüzdeki Pazartesi günü ihraç edilmesi nedeniyle Dikmen Çankaya Toplum Merkezi önünde oturma eylemi başlatacağını ve eyleminin bireysel olmadığını, tüm kamu emekçilerinin yanında yer almasını istedi.

Etkinlik oturma eylemi ardından son buldu.

İZMİR: ÜYELERİMİZ DÖNENE KADAR EYLEMİMİZ SÜRECEK

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) İzmir Şubeler Platformu da, Kanun Hükmünde Kararnameler(KHK) kapsamında ihraç edilen üyelerinin durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenledikleri oturma eylemini bu hafta Narlıdere Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirdi. "İhraçlarınıza açığa almalarınıza sürgün ve cezalarınıza teslim olmayacağız" pankartının açıldığı eylemde, "İhraçlara, OHAL'e KHK'lara Hayır", "Boyun eğmeyeceğiz teslim olmayacağız" dövizleri taşıdı. Açıklamaya HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve çok sayıda kişi katıldı.

Grup adına açıklama yapan Eğitim Sen 6 Nolu Şube Başkanı Necla Akgün, 15 Temmuz'dan buyana muhalif kesimlerin cezalandırıldığını söyleyerek yayınlanan son KHK kapsamında 4 bin 464 kamu personelinin ihraç edildiğini söyledi. Bu güne kadar yayınlanan KHK'ler kapsamında 3 bin 115 KESK üyesinin ihraç edildiğine dikkat çeken Akgün, "KHK'ler aracılığıyla barış akademisyenlerinin, KESK üyelerinin, siyasi iktidara muhalif kişilerin kitlesel ihracı göstermektedir ki yaşananlar kurulmaya çalışılan korku ve baskı rejiminin bir tür yıldırma harekatı ve örgütlü mücadeleye yönelik tasfiye girişimidir" dedi.

İhraç edilen tüm üyeleri göreve dönene kadar eylemlerini sürdüreceklerinin altını çizen Akgün, "Tüm anti demokratik ihraç kararlarına, baskılara karşı bu ülkenin onurlu ve mücadeleci komu emekçileri olarak boyun eğmeyeceğiz" dedi.

Açıklama yarım saatlik oturma eyleminin ardından son buldu.


DİYARBAKIR KOMİSYON KURULMASINI İSTEDİ

Bir eylem de Diyarbakır’da yapıldı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) OHAL kapsamında ihraç edilen ve işten çıkarılan üyeleri için başlattığı oturma eyleminin 7’ncisi bu hafta Büro Emekçileri Sendikası (BES) Diyarbakır Şubesi’nde yapıldı. KESK üyeleri “OHAL’e hayır”, “İhraçlara hayır”, “İşimizi istiyoruz” yazılı beyaz önlükler giydi. Oturma eylemine Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Profesör Doktor Raşit Tükel ve Diyarbakır Tabip Odası yöneticileri destek de verdi.

Oturma eyleminde konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, haksız ihraçların ve açığa almaların önünü alabilmek için bir komisyonun kurulması gerektiğini ifade ederek, diğer emek ve meslek örgütleriyle hükümete böyle bir teklif sunacaklarını belirtti. Tükel, “Komisyon tarafından verilen karar dışında yargı yolu açık olmalı, komisyon şahsa dair herhangi bir işlem gerçekleştiremezse görevine devam etmeli, hak kaybı olmamalı, mutlaka komisyonda ele alınacak kişilerin, yüz yüze görüşülmesi sağlanmalı, kişinin neyle suçlandığı bilinsin, kanıt olarak gösterilsin, kişi de savunmasını yapabilsin” dedi.

‘HAYIR İLE MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ’

Ardından konuşan Tüm Bel-Sen Diyarbakır Şube Eş Başkanı Üzeyir Evrenk ise, ihraç edilen arkadaşlarıyla maddi manevi her türlü dayanışma ve birliktelik içinde olduklarını söyleyerek, şunları söyledi: “Demokrasinin aksak işlediği yerlerde seçim hem iktidarın hem de muhalefetin kendisini görmesi için bir fırsattır. Referanduma giden bu anayasayla 80 milyon insana tek bir kişinin gömleğinin giydirilmek istenmesi antidemokratiktir. Biz bu anayasa referandumunda muhaliflerin, gençlerin, emekçilerin, demokratların, kadınların tavrının ‘Hayır’ı belirlemede etkili olacağını biliyoruz. ‘Hayır’ın kazanacağına olan inancımızla mücadeleyi büyüteceğiz ve ‘Hayır’ı örgütleyeceğiz” diye konuştu.