İhraç edilen eğitim emekçileri: Kahkahalarımız eksik olmayacak

İZMİR - İhraç edilen eğitim emekçisi kadınlar, emeklerini ve güçlerini birleştirerek örnek bir dayanışma ağı ördü. Bir arada olmaktan mutlu olan kadınlar, "Moralimizi bozamayacaklar, kahkahalarımız eksik olmayacak. Mücadeleye devam edeceğiz. Asla 'Ak Kadın' olmayacağız" dedi.

15 Temmuz sonrası itibariyle emekçi kadınlar işlerinden ihraç edilerek, yasa tasarıları ile bu emeğin görünmezliği de garanti altına alındı. OHAL sonrası yayınlanan 5 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 112 üniversiteden toplam 4811 akademisyen ihraç edilirken, ihraç edilen akademisyenlerin yarısı kadınlardan oluştu. İzmir Eğitim Sen 2 Nolu Şube Kadın Meclisi, ihraç edilen Eğitim Sen'li kadınlarla dayanışmak amacıyla yaptıkları el işi ürünleri satıyor.

Birlikte ürettiklerini birlikte tüketen kadınlar, artan kalan parayı da sendikanın "İhraç edilenlerle dayanışma havuzuna" aktarıyor. Öğrencilerine "çocuklarım" diye hitap eden öğretmenlerin ürettikleri ürünlerin tamamında ise neredeyse mor renk hakim. Geçtiğimiz ay daha çok el işi küpe, bileklik ve kazak yapan kadınlar, işi büyük organizasyonlara toplu yemek yapmaya kadar ilerletti.

'YAN YANA DURARAK YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

16 yıllık sınıf öğretmeni Dilek Kanlıbaş Demir, iktidarın kendisine muhalif olan tüm kesimlere karşı gaddar olacağını tahmin ettikleri için bir arada olmayı tercih ettiklerini söyledi. İktidarı rahatsız ettiklerini belirten Demir, "Peki biz ne yaptık? Eğitim Sen çatısı altında örgütlü mücadele sergiledik, topluma, halka karşı işlenen bir suçta yine örgütlü olarak tepkimizi gösterdik. Aslında 'suç' olarak yansıtılan eylemlerimizin tamamı o toplumun her bir bireyinin üzerine düşen görevlerdir" dedi.

Toplumun tüm baskılarına rağmen en zor şartlarda kadınların eğitimlerini tamamladıklarını ifade eden Demir, "Yaptığımız eylemlerin yanlış olmadığını biliyoruz. Bundan sonra da barışı ve eşitliği istemeye devam edeceğiz. Bizi açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. Yana yana durarak yaşamımızı devam ettireceğiz. Saldırıların asıl amacı bizi dağıtarak birbirimize yabancılaştırmaktı. Ancak bunun bilinciyle kadınlar olarak bu saldırıları püskürtmenin tek yolunun bir arada kalmak ve direnmek olduğunu hiç unutmadık. Üretime başlamakla bunu çözeceğimize karar verdik. İhraç edilmeyen arkadaşlarımızın da bize destek vermesi bizi umutlandırdı ve güçlendirdi" şeklinde konuştu.

'SORGULAYAN İNSANLARDAN HOŞLANMIYORLAR'

18 yıllık felsefe öğretmeni Ebru Dinçel de, bu hükümetten önce de tekçi bir devlet yapısının olduğunu anımsatarak, devletin düşünen ve sorgulayan insanları haz etmediğini ifade etti. "Onun için öncelikle mantık derslerini kaldırdılar" diyen Dinçel, "Amaçları düşünmeyen, analiz edemeyen, biat eden nesiller yetiştirmek" dedi.

'AK KADIN PROFİLİ YARATMA AMAÇLARI VAR'

Eğitim Sen'li kadınların iktidarın cinsiyetçiliğini teşhir ettiğini kaydeden Dinçel, şöyle devam etti: "Kadın hareketleriyle birlikte çocuğa yönelik istismar, kadın bedenine yönelik saldırlar, taciz, tecavüz, cinsiyetçilik ve toplumsal cinsiyet üzerine dair ciddi bir mücadelemiz var. Özellikle siyasal iktidarın kadın düşmanı söylemlerini ve saldırılarını teşhir ettiğimiz, savaş politikalarına karşı barışı savunduğumuz bir mücadelemiz var bizim. Bu süreçte ise AKP'nin bize karşı 'Ak kadın' profili yaratma amaçları var. Tam da bu nedenden bize saldırıyorlar. Dayanışmayla yan yana durarak birlikte üreterek örgütlülüğümüzü güçlendirerek bu süreci atlatacağız."

'KADIN DAYANIŞMASINI HAYATA GEÇİRDİK'

Birlikte oldukları için mutlu olduklarını söyleyen Dinçel, "Neden keyfliyiz? Birlikteyiz, yan yanayız. Burada eğleniyoruz, dertleşiyoruz, üretiyoruz, tüketiyoruz, kadın dayanışmasını hayatta geçirdik o yüzden de moralimizi bozmayı başaramayacaklar" diye konuştu.

'ÖĞRENCİLERİME ÖĞRETTİĞİMİ YAŞAMIMDA UYGULADIM'

KHK'lerle ihraç edilen bir diğer eğitim emekçisi de 20 yıllık sınıf öğretmeni olan İlknur Akikol Alçelik. Meslek hayatı boyunca 1 ve 2'inci sınıflara öğretmenlik yaptığını ve öğrencilerine her zaman sevgiyi, barışı, doğruyu, güzeli öğretmek için çabaladığını belirten Akikol Alçelik, yaşamı boyunca öğrencilerine öğrettiklerini kendi yaşamında uyguladığını söyledi. Akikol Alçelik, "Çocuklarım her gün beni arıyor ve destek veriyorlar. Bana 'Sen bizim ikinci annemizsin' diyorlar. Bu benim mutlu ve umutlu olmama yetiyor" dedi.

'ASLA AK KADIN OLMAYACAĞIZ'

Bu ülkede güzeli ve doğruyu savunan insanların cezalandırıldığını dile getiren Akikol Alçelik, şunları aktardı: "Moralimizi bozamayacaklar, kahkahalarımız eksik olmayacak. Onların istediği kadınlar olmayacağız hiç bir zaman. Evde kocalarımıza hizmet etmeyeceğiz. Çocuk doğurmayacağız, mücadeleye devam edeceğiz. Asla 'Ak Kadın' olmayacağız" dedi.

'İKTİDARA EN BÜYÜK CEVABI KADINLAR VERECEK'

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün yaklaştığını anımsatan Akikol Alçelik, "8 Mart'ta alanlarda olacağız ve kadınlarda alanlarda olmalı. Çünkü bu iktidara en büyük cevabı kadınlar verecek" diye konuştu.

'ENİN DE SONUNDA HUKUK DEVREYE GİRECEK'

13 yıllık özel eğitim öğretmeni Canan Kemenç ise, dezavantajlı çocuklara öğretmenlik yaptığını belirterek, kendi şahsında öğrencilerinin cezalandırıldığının altını çizdi. Dezavantajlı öğrencilerin öğretmenlerine alışmasının çok zor olduğunu ifade eden Kemenç, "Çünkü çocukların öğretmenlerini benimseyip alışması bazen aylar alıyor. Ben öğrencilerime ihraç edildiğimin söylenmesini istemedim. Çünkü 'Öğretmeniniz işten atıldı' düşüncesi onlar için çok ağır bir psikoloji olur. Bu çocuklarıma ciddi zarar verecek. Hem de benden sonra gelen öğretmenlerine alışmalarını zorlaştıracağı için çocuklarıma böyle bir bilgilendirme yapmadım. Sadece mecburi koşullar gereği öğretmenlerinin yeri değişti diye biliyorlar" dedi.

Öğrencilerinin her gün kendisini aradığını söyleyen Kemençi, "Eninde sonunda hukuk ve yasalar devreye girince biz de görevimize döneceğiz. Çocuklarımıza kavuşacağız" ifadelerini kullandı.

'ALANLARDA OLMAMIZ GEREKİYOR'

Yaklaşan 8 Mart'a ilişkinde konuşan Kemenç, şöyle devam etti: "Kadına şiddet, taciz, tecavüz, çocuğa şiddet vakaları bunların hepsi bizim bir arada mücadele etmemizin gerekçesi. 8 Mart'ta sokağa, alanlara eylem etkinlik yapılan yerlerde olmamız gerekiyor."

Eğitim Sen'li kadınların el emeği ürünlerine, Karşıyaka İzban Metro Durağı'nda kurulan Kadın Pazarı'ndan ve Eğitim Sen şubelerinden ulaşılabilir. Bunun yanı sıra 8 Mart'ta eylem alanı olan Gündoğdu Meydanı'nda da stant açılacak.