DİYARBAKIR - Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu, referandumda “Hayır” oyu kullanacaklarını belirterek, herkesi “Hayır”da buluşmaya çağırdı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türkiye Tabipler Birliği (TTB) Diyarbakır temsilcilikleri tarafında oluşturulan Emek ve Demokrasi Platformu, 16 Nisan’da yapılacak referanduma ilişkin Ofis AZC Plaza önünde yapmak istedikleri basın açıklamasına valilik izin vermedi. Burada toplanan grup, açıklamalarını Sağlık ve Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) şube binasında yaptı. Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Bedirhan Çetinkaya, konuşmasına Halepçe Katliamında yaşamını yitirenleri anarak başladı.

‘7 HAZİRAN SONRASI DARBELERLE KARŞI KARŞIYA KALDIK’

Çetinkaya, 7 Haziran 2015 seçimlerinin yok sayılmasından sonra darbeler ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, AK Parti’nin OHAL ve KHK uygulamaları ile temel hak ve özgürlükleri rafa kaldırdığını söyledi. Ülkenin yarı açık cezaevine dönüştürüldüğünü vurgulayan Çetinkaya, şunları dile getirdi: “Muhalif kesimler saldırıya uğradı, üniversiteler baskı altına alındı, gazeteciler, aydınlar, yazarlar, belediye başkanları, milletvekilleri emek ve demokrasi örgütlerinin temsilcileri tutuklandı. Yandaş medya dışında tüm medya grupları kapatılıp susturuldu.”

‘DİKTATÖRLÜK DAYATMASIDIR’

Anti demokratik uygulamaların referanduma götürüldüğünü savunan Çetinkaya sözlerini şöyle sürdürdü. “Anayasalar, toplumsal mutabakatın sağlanması ile toplumun değişmez taleplerine, ülkenin sorunlarına cevap ürettikleri en geniş rıza ve mutabakata dayandıkları ölçüde toplumsal sözleşme karakteri taşıyabilir. Bugün karşı karşıya kaldığımız durum ise tam bir toplumsal ayrıştırma halidir. Mevcut değişiklik paketi toplumun hiçbir kesimin taleplerini içermeyen tam tersine bir tek adam sultası yaratma ve bir diktatörlük dayatmasıdır. Bu dayatmaya razı olmayalım hep birlikte ülkemizin geleceği için hangi partiye oy verirsek verelim mesel işçilerin ve memleketin geleceği ise bu sefer hep beraber 'Hayır' diyelim.”