URFA - Tarihi Gümrük Han'da omuzlarına attıkları ceket, pantolon ve şalvarları sabahtan akşama gezerek satan yaşlı satıcılar, bazı günler eve ekmek götürebilmek için zararına satış yaptıklarını belirterek, yaşadıkları geçim sıkıntısına işaret etti.
Urfa’nın Eyyubiye ilçesinin tarihi Gümrük Hanı'nda ilerlemiş yaşlarına rağmen omuzlarına attıkları ceket, pantolon ve şalvarları satarak geçimlerini sağlamaya çalışan seyyar satıcılar dikkat çekiyor. Sabahın erken saatlerinden akşam gün batımına kadar çarşı ve hanları dolaşan satıcılar, çocuklarının geleceği konusunda kaygılı.
Küçük yaşlarda çırak olarak yanına yerleştiği terzi ustası ile İstanbul’a gidip seyyar satıcılık yapmaya başlayan 63 yaşındaki Ali Kılıç, son yıllarda yakalandığı astım hastalığı nedeniyle zorlandığını söyledi. 50 yıldır seyyar satıcılık yapan Kılıç, sabah saatlerinde geldiği hanın kalabalıklaşmasını beklediğini aktardı. Genelde saat 10.00 yada 11.00 gibi evden çıktığını ve akşam gün batımına kadar gezdiğini vurgulayan Kılıç, "Toptancılar malları çevre iller ve İstanbul gibi şehirlerden getiriyor. Biz de toptancılardan alıyoruz. Günlük kazancım 10 ila 40 TL arasında değişiyor. Bazen hiç satamadığım günlerde oluyor” diyerek işlerinin eskiye göre iyi olmadığını söyledi.
‘EKMEĞİMİ ARIYORUM’
15 yıl aradan sonra tekrar döndüğü kentte toptancılardan 10 ila 15 TL'ye aldığı mallardan sıkı bir pazarlık sonucu 5 yada 10 TL kazanabildiğini ifade eden Kılıç, iş yapamadığı günlerde ise eve ekmek götürebilmek için elindeki malları az bir kar ile sattığını söyledi. Kılıç, “5 çocuğum var. Bu işi yaparak onları bu günlere getirdim. 3 kızım evlendi. Şu an 2 çocuğum benim yanımda onlara bakmak zorundayım. Ekmek parası için mecburen çalışıyoruz. Yaşlı ve astım hastası olmama rağmen şehir içinde kalabalık olan her yeri gün içerisinde gezerek ekmeğimi arıyorum” diye konuştu.
'BAZEN İYİ BAZEN KÖTÜ'
Gümrük Han'da göze çarpan bir diğer kişi ise 65 yaşındaki Emin Çiftçi. 35 yıldır seyyar satıcılık yapan 6 çocuk babası Emin Çiftçi de, "Halimizi görüyorsunuz, ne konuşalım?" diyerek yaşadığı zorluğu özetlemeye çalıştı. İşlerinin gittikçe kötüye gitmesinden yakınan Çiftçi, günde 3 ya da 4 parça elbise satabildiğini kaydetti. Çiftçi de, “Sabahtan beri geziyorum siftah dahi yapmamışım. İşlerimiz belli olmuyor, bazen iyi oluyor bazen de hiç olmuyor. Zor iştir. Sabahtan akşama kadar birkaç kuruş için geziyoruz” diye belirtti.