ANTALYA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın turizm sektöründeki işçilerin stajyer statüsünde çalıştırılarak ücretlerinin işsizlik kasasından ödenmesinin önünü açan düzenlemesini “İşverene kıyak” olarak nitelendiren Dev-Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Safvet Yahyaoğlu, "Anlayacağınız devlet işçilerin güvencesi olan işsizlik kasasındaki parayı hileyle işverenin cebine koyuyor” dedi.
Türkiye’nin turizm kenti Antalya’da geçtiğimiz yıl turizm sektöründe yaşanan kriz nedeniyle 200 bine yakın turizm işçisi işbaşı yapamadı. İşbaşı yapan turizm işçilerinin de yüzde 30’a varan bölümü ücretlerini alamayarak, kendilerine verilen ödeme sözleri ile evlerine dönmek zorunda kaldı, üretlerini alanlar ise eksik aldı. Yaşanan kriz karşısında devreye giren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçilerin ücretlerini asgari ücret üzerinden değerlendirerek, işsizlik fonundan gerekli ödemeleri gerçekleştirdi.
Yaşanan kriz ve istihdam sorununa çözüm bulamayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2017 yılının başında yaptığı bir düzenleme ile turizm sektöründe yüzde 25 olan iş başı eğitim programı kapsamında çalıştırılacak personel sayısı önündeki sınırı kaldırdı. Böylece bir otelde çalışacak tüm işçilerin stajyer statüsünde çalıştırılarak, ücretlerinin işsizlik kasasından ödenmesinin önünü açtı.
‘DÜZENLEME İŞÇİYE DEĞİL İŞVERENE YÖNELİK’
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın uygulaması ile birlikte yaşanacakları değerlendiren DİSK’e bağlı Devrimci Turizm İş Sendikası (Dev-Turizm-İş) Genel Başkanı Mustafa Safvet Yahyaoğlu, yapılan düzenlemenin işçiye değil, işverene yönelik olduğunu belirtti. Yahyaoğlu, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan özel bir statü ile İŞKUR üzerinden otellere gidecek olan turizm işçilerinin işbaşı eğitimi adı altında bir stajyer uygulaması ve ücretlerinin işsizlik kasasından ödenmesi yoluna başvuruldu. İşverene işçilik eden ancak ücretleri işsizlik kasasından ödenen bir kadro yaratıldı. Böylesi bir krizde işçiler çalıştılar ancak işçi sayılmadılar. Çalıştılar ancak emekliliklerine sayılmadı. Birçok hak kaybına uğradılar. Bu genel işsizlik ortamında ücretler aşağıya çekilmiş oldu. İşçiler daha fazla işsiz kalmamak için kendilerine dayatılan ücretleri kabul etmek zorunda kaldılar ve çalışma koşullarının ağırlaştırılmasına ‘Evet’ demek zorunda kaldılar” diye konuştu.
‘İŞÇİNİN ÜCRETİ İŞVERENE AKTARILDI’
Bakanlık tarafından otellere önceki yıllarda verilen yüzde 25 işbaşı eğitimi ile personelin sınırsız hale getirilmesini “İşçinin hakkı olan ücretin işverene aktarılması” olarak nitelendiren Yahyaoğlu, şöyle devam etti: “Yani İŞKUR üzerinden stajyer gönderme imkanı önündeki baraj, sınır kaldırıldı. Bu ne demek oluyor? Yani işveren isterse sadece müdürlerini, şeflerini kendi çalışanı bünyesinde tutabilecek, geriye kalan tüm personelini işsizlik fonu üzerinden maaşları ödenebilecek şekilde İŞKUR üzerinden düşük ücretlerle otellerde istihdam ettirebilecek. Bu işçilerin ücretlerini düşük olacak şekilde İŞKUR ödeyecek."
‘KAZANAN YİNE İŞVEREN OLACAK’
Yahyaoğlu, hükümetin işverene "Kıyak" yaptığını belirterek, “Ya da 3 ay işsiz görünen birini işe alırsa ücretini kendisi ödeyecek ancak sigortasını yine devlet ödeyecek. İşçiye ne kadar maaş verildiğine bakılmaksızın yapılacak bu uygulama sonucunda kazanan yine işveren olacak. Hükümet bu değişikliklerle yine işverene kıyak yapmış olacak. Bunun adı ‘istihdamı teşvik’ adı altında işverene sağlanan imtiyazlar ve avantajlar olarak karşımıza çıkıyor. Ama işçilerin hayatına bir kolaylık getiriliyor mu? Hayır. İşçilerin hayatına bir kolaylık getirilmiyor. İşsizlik kasasında biriken milyonlarca lira işsiz kalan turizm işçisine verilmiyor. Çalışan turizm işçisine, işverenin vermesi gereken ücret olarak veriliyor. Anlayacağınız devlet işçilerin güvencesi olan işsizlik kasasındaki parayı hileyle işverenin cebine koyuyor. Hükümet kriz karşısında turizm işverenlerinin ses çıkarmaması ve işçileri kontrol altında tutabilmek için böyle bir yola başvurmuştur.”