Yıldırım oturma eylemini 1 Mayıs alanına taşıyor

ANKARA - KHK ile ihraç edilen ve 47 gündür işyerinin önünde oturma eylemi yapan Cemal Yıldırım, 1 Mayıs’ta alanda olacağını belirtirken, emek alanındaki çalışmalarıyla bilinen akademisyen Mustafa Kemal Coşkun, özelikle "kıdem tazminatının kaldırılması" konusunun işçiye iyi aktarılması gerektiğini söyledi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Maliye Bakanlığı Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü'nden ihraç edilen 18 yıllık kamu emekçisi Cemal Yıldırım, Ankara'nın Ulus semtinde bulunan işyerinin önünde 47 gündür oturma eylemi yapıyor. 1 Mayıs'ı heyecanla beklediğini belirten Yıldırım, iş talebini o gün 1 Mayıs alanında haykıracağını söyledi.

Hükümetin muhalifleri ihraç ederek amacına ulaşamayacağını ifade eden Yıldırım, "Hiç bir yasayı, hukuku tanımayan, en küçük insan hakları değerlerini dahi bilmeyen iktidara karşı bir isyan ve karşı çıkıştı bizim eylemlerimiz. Buraya çıkarken arkadaşlarımdan feyiz alarak direnişimi devam ettirdim. İş yerindeki arkadaşlarımla yeniden bağlarımı gelişti. Bizi terörist göstermeye çalışıyorlardı ama direnişe başlayarak, AKP’nin yaratmak istediği o algıyı da kırmış oldum” dedi.

'EYLEM PROGRAMI GEREKİYOR'

Muhalefete yönelik “saldırıların” süreceğini vurgulayan Yıldırım, emek örgütlerine seslenerek, "Kamu emekçileri olarak ihraç kurultayı yaptı. Bir eylem programı, derli toplu bir çıkış sağlanabileceğini düşünüyorum. Aksi taktirde bu saldırı dalgası başta bizler olmak üzere tüm toplumu etkisi altına alacak” diye konuştu.

‘KENDİME GÜVENİM ARTTI’

Oturma eyleminden sonra öz güvenin arttığını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti: "Eyleme başlayanlar öz güven kazanıyor, iyi hissediyor ve kendini buluyor. Direnebilme gücümüzü görüyoruz. Bunun yanında sokağa çıkmakla insanlara ben de moral vermiş oldum. Başka arkadaşlarında moralini yükselttiğini ve sokağa çıkma isteği yarattığına inanıyorum. Sokaklara çıkmayı tüm ihraç edilen arkadaşlarıma öneriyorum. Sokağa çıktıkça tüm toplumun haklarını geri kazanması için önemli işlev göreceğiz."

'1 MAYIS'TA ALANLARA'

1 Mayıs'a da dikkat çeken Yıldırım, şu çağrıyı yaptı: "Alanları taleplerimizi haykırmak için doldurmamız gerekiyor. 1 Mayıs'ı iyi örgütler ve sokağa gür sesimizle çıkarsak, önümüzdeki saldırı dalgasına karşı da o kadar dik dururuz. 1 Mayıs'ta alanları doldurup dayanışmalıyız ve bir arada durmalıyız. Sadece bu şekilde kazanabiliriz."

‘İŞÇİ SINIFINA YÖNELİK YENİ POLİTİKALAR ÜRETMEK GEREKİYOR’

Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil Tarih Coğrafya Fakültesi (DTFC) Sosyoloji Bölümü'nden ihraç edilen ve uzun yıllardır çalışma yaşamı üzerine araştırmalar yapan Doç. Dr. Mustafa Kemal Coşkun, 1 Mayıs'a ilişkin konuştu.

‘AKP’NİN DAĞITTIĞI PAY ORTA SINIFI BESLEMEZ OLDU’

AK Parti'nin İslamcı orta sınıfın önemli bir kısmından oy kaybettiğini savunan Coşkun, bunun ekonomik sebeplerden kaynaklı olduğunu söyledi. Coşkun, “Artık AKP’nin dağıttığı pay orta sınıfı beslemez oldu. Daha doğrusu giderek pay dağıtamaz duruma geliyor. Mademki bir toplumun egemen fikirleri egemen sınıfın fikirleridir, bu fikirler nasıl yayılır topluma? Yukarıdan aşağıya, yani orta sınıflardan, örneğin küçük işletmecilerden, esnaftan, işçi sınıfına doğru yayılır. Eğer orta sınıf yüzünü AKP’den çevirmeye başlarsa, giderek işçi sınıfı da yüzünü çevirecektir. Ekonomik sorunlar AKP’ye 'evet' diyen işçi sınıfını muhalif bir tavır takınmaya çevirir. Ama bu durduk yere, kendiliğinden olmaz. 1 Mayıs buna yönelik önemli bir işlev görebilir. 'Evet' diyen işçi sınıfını kendine doğru nasıl çekeceğimize ilişkin yeni politikalar üretmemiz gerekiyor” diye konuştu.

‘KRİZ DERİNLEŞİYOR’

Coşkun, işçilerin ekonomik ve sınıfsal çıkarlarına göre davrandıklarını hatırlatarak, “Bundan kaynaklı oy veren büyük bir kesim var. Ancak ekonomik yardımla falan insanların karnı doymayacak. Organize saniyelerde birçok iş yeri kapanıyor. Bazı AVM’lere gidin kimi firmaların kapandığını görürsünüz. Birçok yabancı şirket mağazalarını çekti. Bu krizin derinleştiğini gösteriyor” diye belirtti.

‘KIDEM TAZMİNATININ İŞÇİYE İYİ ANLATILMASI GEREKİYOR’

1 Mayıs’ta işçilere özellikle kıdem tazminatının kaldırılmasının önemini iyi anlatmak gerektiğine vurgulayan Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu işçiler için çok önemli bir durum. İş güvencesinin ortadan kalkması demek, yani işten kolayca atılmaları demek. Artık işveren ödemesin devlet ödesin dediğinizde işveren için bir yükümlülük doğmuyor. İşverenin istediği zaman işçiyi işten atabilmesi anlamına geliyor. Bu nedenle bunu iyi anlatmak gerek. Aynı zamanda kamu çalışanlarının da iş güvencesi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor, performans sistemi getirilerek. Bence 1 Mayıs’ın asıl noktası referandum ya da evet mi çıktı hayır mı çıktı, oylar çalındı mı filan değil, bu iki nokta, yani kıdem tazminatı ve kamu çalışanlarının iş güvenliği olmalı. Bunu insanlara anlatmak gerekiyor.”

Sendikaların işçilere daha fazla ulaşması gerektiğini hatırlatan Coşkun, "Ancak bu şekilde toplumsal refleks sokakla bulaşabilir" dedi.