Celep'ten KHK mağdurlarına: Artık silkelenin!

İSTANBUL - KHK ile ihraç edildikten sonra 66 gün oturma eylemi yapan akademisyen Betül Celep, direnişini ihraç edilenleri ziyaret ederek sürdürüyor. İlk olarak 71 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı ziyaret eden Celep, KHK ile ihraç edilip sessiz kalanlara çağrıda bulunarak, “Artık silkelenin" dedi.

KHK ile memuriyetten ihraç edildikten sonra Kadıköy Kalkedon Meydanı’nda 66 gün “İşimi geri istiyorum” diyerek oturma eylemi yapan İstanbul Kalkınma Ajansı çalışanı Betül Celep, direnişini farklı bir boyuta çıkararak, kendisi gibi ihraç edilen arkadaşlarıyla mücadelesini birleştirdi. Şehir şehir ihraç edilenleri ziyaret eden Celeb'in ilk durağı Ankara'da 71 gündür açlık grevinde olan KHK mağdurları Nuriye Gülmen ve Semih Özakça oldu. KHK’lerin son günlerde açlık grevinde olan Nuriye ve Semih’in eylemleri üzerinden gündemleştiğini ifade eden Celep, “Bu açlık grevleri 71’inci güne dayanırken kamuoyunda bir karşılık buldu. İki insan burada işlerini geri istiyorlar ve bu uğurda bedenlerini açlığa yatırdılar” dedi.

DİRENİŞLER DAYANIŞMA İLE GÜÇLENMELİ

Bu gibi tekil direnişlerin çok değerli olduğunu kaydeden Celep, KHK’lerin ise Düzce’de, Malatya’da, Bodrum’da, Antalya’da, Ankara ve İstanbul’da olan direnişçilerin omuzuna yüklendiğini kaydetti. Bu eylemlerin aynı zamanda bir siyaset yoksunluğunun da göstergesi olduğunu dile getiren Celep, “Elbette sokak meşrudur bunu göstermek gerekir; ama KHK yeni bir gündem değil, 15 Temmuz’dan sonra hayatımıza girdi. Ve bu kapı açıldıktan sonra bu kapıyı kapatmaya dair, çeşitli muhalefet odakları var ve bunlar harekete geçmediler. Geçmedikleri için de, ‘Biraz daha geri duralım, hamle yapmayalım’ demelerinden kaynaklı, mücadele edenler de kendi iradeleri ile tekil direnişler sergilediler” dedi. Açlık grevlerinin politik bir tercih olduğunu, tüm direnişler gibi bu direnişlerin de dayanışmalar ile güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Celep, “66 gün süren direnişimde, gördüğüm şey de buydu. Dayanışma!” şeklinde konuştu.

‘DİRENİŞ SİYASETİNİN YAPILMASI GEREKİYOR’

Dayanışmaya gelen insanlar ile oluşan direniş hattının önemine vurgu yapan Celep, bu direnişlerde muhalefet kanalını örebilecek bir ağın oluşamadığını söyledi. Celep, “Bu yoksunluğun bir an önce giderilmesi gerekiyor. Bunlar kişisel hikâyeler değil, politik hikâyeler. Nuriye ve Semih’in yaşamasını istiyorsak eğer, direniş siyaseti dediğimiz şeyin yapılması gerekiyor. Ben direnişim esnasında yüzlerce kez tehdit aldım, Nuriye’nin kafasını gözünü yardılar. Şimdi bu gerçeği görmez, bu siyasi odaklar tepki göstermezlerse oturup bir muhasebe yapmaları gerekiyor. Bunu da yapmıyorlar” dedi. “Bu eylemlerin büyütülmesinde de çok geç kalınmış olduğunu düşünüyorum” diyen Celep, ihtiyaç duyulan direniş siyasetini örmek için bir irade beyanında bulunduğunu hatırlattı. Celep, “Bunun özneleri kimlerse, bunlar ile görüşüp kapılarını çalacak, KHK meselesinde kendini muhatap, özne kabul eden herkesle görüşeceğim. Buna direnenleri gezmekle başlayacağım. Semih ve Nuriye ile başladım gezmeye. Diğer şehirlerde olan arkadaşlarımı da ziyaret edeceğim” dedi.

‘KAÇAK OYNAMAKTAN VAZGEÇİN’

Celep son olarak şunları belirtti: “Koca koca örgütler, yapılar bu kadar etkisiz kalmışken ben, ‘Artık silkelenin’ diyeceğim. Bizim bir yapıya ihtiyacımız var. Bu yapının oluşturulmasında siz siyasiler, STK’lar, sendikalar ön ayak olmak zorundasınız. Bu iş siyasetle çözülür. KHK sadece Nuriye ve Semih’in omuzlarına yüklenecek bir mesele değildir. KHK’lılardır bunun muhatabı ve KHK’lıların da artık kaçak oynamamaları, burada bir özne olduklarını fark etmeleri gerektiğini düşünüyorum.”

Asya İnedi - dihaber