SİİRT - Şirvan’da 16 işçinin yaşamını yitirdiği maden ocağında ihmali olduğu gerekçesiyle tutuklu yargılanan 7 kişi ihmalleri olmadığını savundukları mahkemede tahliye edildi. Ancak halen enkaz kaldırma çalışmasının sürdüğü maden sahasındaki derin çatlakların görüntüsü, riskin devam ettiğini gözler önüne serdi.
Siirt’in Şirvan ilçesi Maden köyünde Ciner Holding’e bağlı Park Elektrik Şirketi tarafından işletildiği dönemde 17 Kasım 2016’da meydana gelen göçükte 16 işçi yaşamını yitirmişti. Madendeki riskli ortam varlığını koruyor. Dün Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde olayda ihmali bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan 7’si tutuklu 11 sanık, ihmalleri olmadığını savunmuştu. Mahkeme de 7 tutukluyu ilk duruşmada tahliye etti. Ancak faciadan sonra Cengiz Holding tarafından devralınan maden ocağında, yeni işçilerin alınmasıyla faaliyete geçildi. İşçiler halen göçüğün enkazını kaldırma faaliyeti yürütüyor. Ancak işçilerin çalışma yürüttüğü alanda derin çatlaklar oluştuğu görüldü. Bu çatlaklar çalışma yürüten işçiler için büyük risk oluşturuyor. 80’in üzerinde işçinin alındığı maden ocağında, derin çatlakların olduğu enkaz bölgesinde her gün 3-4 işçi çalışma yürütüyor.
Dünkü duruşmada savunma yapan Antlar Yapı Şantiye Şefi Kadri Yıldırım ve diğer mühendislere, bu çatlakların olup olmadığı sorulduğunda, maden sahasında çatlak olmadığı yönünde beyanda bulunmuşlardı. Ancak elimize geçen görüntülerde şu an çalışma yürütülen göçüğün yaşandığı yerde derin çatlaklar olduğu görülüyor. Bu çatlaklar çalışma yürüten işçiler için büyük risk taşıyor.
‘OLAYDAN ÖNCE O ÇATLAKLARI GÖRDÜM’
Maden ocağında meydana gelen çatlaklar, 16 işçinin yaşamını yitirdiği facianın duruşmasının görüldüğü mahkeme salonunda da gündeme getirildi. 17 Kasım’da meydana gelen maden faciasında yaşamını yitiren Halit Başer’in babası Süleyman Başer, olaydan önce orada çatlakların olduğu ve bu çatlakların göçüğün yaşanacağının belirtileri olduğunu aktardı. Mahkeme salonunda konuşan Başer, “Ben de orada çalışıyordum. Olaydan 2-3 ay önce göçüğün meydana geldiği yere kömür götürmüştüm. Orada o çatlakları gördüm ve dedim ki bu insanlar nasıl burada çalıştırılıyorlar. Oğlum da o gün oradaki riski görüp çalışmak istemediğini söylemiş. Hatta bu konuda yetkililere dilekçe bile vermiş. Ancak çalışmazsa işten çıkarılacağı söylenmiş” dedi.
Yaşamını yitiren diğer işçilerin aileleri de söz konusu çatlakların olduğunu mahkeme heyetine bildirmişti.