İZMİR - Sanayileşmeye karşı direnen kalaycı ustaları kanserden bir bir yaşamını yitirirken, mesleğin son temsilcileri Bartık kardeşler, mesleğin kaybolmaya yüz tutuğunu söyledi.
İzmir’in Konak ilçesinde bulunan tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda 1960’lı yıllara kadar sayıları 130 olan kalaycılardan geriye Aziz ve Yaşar Bartık kardeşler kaldı. Kalaycılığın son temsilcileri olan Bartık kardeşler, mesleklerini yaşatmanın yanı sıra sanayileşmeye karşı da mücadele ediyor. Ermeni mesleği olarak bilinen kalaycılığın İzmir'deki son temsilcileri olan Bartık kardeşler, 1924 yılında Türkiye Bulgaristan arasında yapılan mübadele ile gelen Bulgar göçmeni bir aile. Kalan son Ermeni ve Rumların da gitmek zorunda kalması ile mesleğin taşıyıcılığını yapmak önce Bartık kardeşlerin dedesine, sonra da kendilerine kaldı.
TÜM USTALAR KANSERDEN YAŞAMINI YİTİRDİ!
Birlikte çalıştığı tüm ustaların kanserden yaşamını yitirdiğini ifade eden Aziz Bartık, son olarak kendilerinin kaldığını dile getirdi. Babası Nazmi Bartık’ın da 50 yıl boyunca kalaycı ustası olarak çalıştığını şu an ise babalarının hasta olduğunu aktaran Bartık, “Sürekli asit, kostik ve tuz ruhu kokusu içerisinde olduğumuzdan kaynaklı hasta ediyor. Son 2 ustada ne yaparsak yapalım sonumuz ya kanser yada nefes darlığı olacak. Sonumuzun kanser olacağını biliyoruz ama bu yaştan sonra başka iş yapamayız” diye konuştu.
AZ DA OLSA BAKIRA DÖNÜŞ VAR
Geçmişte ki insanların bakırla büyüdüklerini, kaşıkların dahi tüm eşyaların bakırdan olduğunu belirten Bartık, sanayileşme ile birlikte ortaya çıkan çelik, alüminyum ve kroma karşı bakırın önemini kaybettiğini ifade etti. Bartık, “İnsanlar aslında sıvasız bir evde oturuyormuş gibi o çelik ve alüminyum tencerelerde yemeklerini yapıyorlar. Bakır daha sağlıklı bunu fark eden az da olsa bakıra dönüyor” dedi.
'SON TEMSİLCİLERİ İLE KAYBOLACAK'
Çocuğuna bile kalaycılığı yapmasını önermediğini ifade eden Bartık, şunları aktardı: “Baktığımız ateş ileride görme sorunu yaşamamıza, öksürdüğümüzde siyah balgamların gelmesine neden oluyor.Kalaycılık mesleğinin parası tatlıdır ama sonu iyi olan bir ustayı daha hiç görmedim. Benim ilerideki durumum da o olacak. Yanımıza çalışmak için gelenler ise en fazla 10 gün dayanıyor sonra işe devam eden olmuyor. 50 kişiyi bu işe aldık ama devam eden olmadı.
Kalaycılık mesleğinin tükenmekte olan meslekler arasında yer aldığı halde koruma altına alınmadığını kaydeden Bartık, mesleğin son temsilcileri ile birlikte kaybolacağını dile getirdi.
‘SON USTALAR DA MESLEKLE TÜKENİYOR’
Henüz 12 yaşında iken kalay işine başladığını belirten Yaşar Bartık (40) ise, ilk başladığında 20 usta olduğunu ifade etti. İnsanların modern çağa ayak uydurmaya başlaması ile birlikte bakırcılığa olan ilginin de azaldığını vurgulayan Bartık, kalaycılıkta kullanılan asitin iç organları bitirdiğini söyledi. “Kendin bırakmasan da o seni bırakacak" diyen Bartık, 33 yıldır bu mesleği severek yaptığını ancak şartlarının kötü olduğunun altını çizdi. Tuz ruhu kullandıklarından dolayı ciltte yaraların oluştuğunu belirten Bartık, "Parlatma yaptığımızda her yanımız kapkara oluyor. Tarihi çarşıda kalan son iki kalaycı ustası da mesleği ile birlikte tükeniyor. Biz hastalandıktan sonra yerimize gelecek usta yok artık” diyerek yetişen çırakların dahi olmadığını üzülerek aktardı.
KOSTİK İLE BAŞLAYAN SERÜVEN SU İLE SON BULUR
Bartık, kalaycılığın nasıl yapıldığını ise şöyle aktardı: “Kalaycılıkta kostik, tuz ruhu ve kalay temel malzeme olarak kullanılır. Biz sırf kalayla kalaylarız bunun ömrü en az bir yıldır. Diğer yerler yarı kurşun kalayla kalaylar onun ömrü en uzun 3 aydır. Önce kostikle yani sabun mayası ile temizlenir. Eğer çok pisse tuz ruhu kullanılır o kostiğin kuvvetlisidir aslında. Kostik yağını alır ve tamamen temizler. Sonrada kumla yıkanır. Bu işlemde bitince dövülerek yamuk ve sakat yerleri düzeltilir. Daha sonra da ateşte kalaylanır. Kalay ince çubuklardır. Isıtılan bakır kap veya obje bir damla kalayla tamamen kalaylanabilir. Kalaylama önce eritilen parçanın pamukla kabın her yerine dağıtılması sonucunda tamamlanır. Son aşama olarak da kalay iyice tutsun diye su ile temizlenir ve sabitlenir.”