İSTANBUL - İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun bir göstermelik adımdan ibaret olduğunu kaydeden TTB Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel, yasanın kapsam altına almayı hedeflediği işçileri ve kamu emekçilerini yok saydığını söyledi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), iş sağlığı hizmetine ilişkin İstanbul Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi. “Siyasal iktidar iş kazaları ve meslek hastalıklarına davetiye çıkarmaya devam ediyor” pankartının açıldığı salona DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, TTB Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel, TMMOB Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Göltaş ve KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak katıldı. Açıklamayı TTB Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel yaptı.
‘İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU GÖSTERMELİK BİR ADIMDI’
Tükel, AKP iktidarının işçilerin sağlık ve güvenliklerinin korunmasına önem verdikleri propagandası ve yanılsamasıyla 2012 yılında, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı çıkardığını kaydetti. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın TBMM'de görüşülmesi sürecinde de sonrasında da, bu yasanın oluşturulma mantığıyla Türkiye’deki işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının çözülemeyeceğinin altını çizen Tükel, “İş kazalarının ve meslek hastalıklarının süreceğini, ölümlerin önlenemeyeceğini ifade etmiştik. Bu süre içerisinde ülkemizdeki iş kazaları ve işçi ölümleri azalmak bir yana artarak devam etti” dedi. 2012 yılından itibaren geçen 5 yıllık süreye rağmen, yasanın kapsam altına almayı hedeflediği işçileri ve kamu emekçilerini yok saydığını belirten Tükel, yasanın yürürlüğe girmesinin 2020 yılına ertelendiğini ifade etti. Hükümetin işçilerin sağlık ve güvenlikleri ile ilgili en küçük bir kaygısı olmadığını kaydeden Tükel, şunları söyledi: “18.06.2017 tarihinde ‘Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ içerisine konulan bir madde ile, kamuda ve 50'den az çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki işyerlerinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerini 2020 yılına ertelemiş oldu. Ardı ardına uygulanan ertelemeler 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun bir göstermelik adımdan ibaret olduğunu da ortaya koymuş oldu.”
‘ÇALIŞMA BAKANI’NIN SÖYLEMLERİ ALDATMACADIR’
AK Parti iktidarının "Sürdürülebilir büyüme, istikrarlı bir çalışma yaşamı” gibi kulağa hoş gelen söylemlerle işçilerin çalışma koşullarını zorlaştıran, geçici işçilik, taşeron çalıştırma, kiralık işçilik yasası gibi bir dizi düzenlemeyi yaşama geçirdiğini ifade eden Tükel, bu uygulamalarla işçilerin esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına mahkum edildiğini söyledi. Bu düzenlemeler sonucunda işçi cinayetlerinin hızla arttığına vurgu yapan Tükel, “Meslek hastalıklarının sayısını Çalışma Bakanlığı bile bilmiyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin verileri ile 2016 yılında bin 970 işçimizi işçi cinayetlerinde kaybettik” diye konuştu. Çalışma Bakanlığı'nın "İş kazalarında hedefimiz sıfır” söyleminin aldatmacadan öteye bir anlamının olmadığını kaydeden Tükel, işçilerin artık bu söylemin propagandadan öteye bir anlam ifade etmediğini bildiklerini söyledi. Hükümetin sermayenin yükünü hafifletme ve sömürünün önündeki engelleri en aza indirme pahasına milyonlarca işçinin ve kamu emekçisinin sağlık ve güvenliği görmezden geldiğini dile getiren Tükel, tüm değerleri üreten işçi ve emekçilerin sağlık ve güvenliklerinin yok sayılmasını kabul etmeyeceklerini vurguladı. Tükel son olarak Soma'da, Ermenek'te, Şirvan'da yaşamlarını yitiren işçilerin yasını tutarken yeni cinayetlerin yaşanmasını istemediklerini ifade etti.