Maden’de oğlunu kaybeden anne: Soma davası Türkiye’nin davasıdır

İSTANBUL- Soma'daki iş cinayetinde oğlunu kaybeden Gülsüm Çolak, "Soma davası Türkiye davasıdır. Çünkü bu sosyal cinayet düzeninde tüm yurttaşlar aynı veya benzer tehlike ve risklerle karşı karşıyadır" dedi.

Sosyal Haklar Derneği (SHD) ve Soma'da maden faciasında hayatını kaybedenlerin aileleri, Soma Holding patronlarından Alp Gürkan'ın ifade vereceği Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

"Soma'yı unutma unutturma" pankartının açıldığı eylemde, "Anaların gözyaşı Alp Gürkan'ı boğacak" ile "301'in hesabı sorulacak" sloganları atıldı.

Basın açıklamasını okuyan maden faciasında hayatını kaybeden Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak, Türkiye tarihinin en büyük iş cinayeti olan Soma maden katliamına unutturmamak ve sorumluların hesap sormak istedikleri için bu eylemi yaptıklarını söyledi.

"Soma'daki mücadelemize İstanbul'dan ses, güç ve destek almak için buradayız” diyen Çolak, “Yurttaşlarımız çalışırken göz göre göre ölmesinler, iş cinayetleri son bulsun diye buradayız. İnsanca, güvenceli bir çalışmayı ve yaşam hakkını savunmak için buradayız. Soma katliamının baş sorumlusu Alp Gürkan'ın da gerekli cezayı almasını sağlamak için buradayız" diye konuştu.

‘BOMBALI SALDIRILARLA UYANMAK İSTEMİYORUZ’

Soma davasının tüm toplumu ilgilendirdiğini aktaran Çolak, "Her gün emekçilerin çalışırken katledildiği, kadınların şiddet gördüğü, çocukların sağlıksız koşullarda kaldıkları kaçak yurtlarda çıkan yangınlarda öldüğü, nefret ve şiddet sarmalında herkesin canının yandığı bir ülkede bombalı saldırılara uyanmak istemediğimiz için buradayız" dedi.

‘SOMA DAVASI TÜRKİYE DAVASI’

Çolak, Esenyurt'ta AVM inşaatında çalışan emekçilerin yanarak ölmeleri ile Siirt Şirvan'da iş cinayetinde hayatını kaybeden insanların aynı kaderi paylaştığına dikkat çekti. Soma davasının Türkiye davası olduğunu dile getiren Çolak, “Çünkü bu sosyal cinayet düzeninde tüm yurttaşlar aynı veya benzer tehlike ve risklerle karşı karşıyadır" diye hatırlattı.

‘BARIŞ MÜCADELESİ ZİNCİRİN HALKALARI GİBİ BİRBİRİNE BAĞLIDIR’

Çolak, sözlerine şöyle devam etti: "Daha çok kâr için insan canını hiçe sayanlara karşı verilen Soma'daki hukuk mücadelesi çocukların hayatını gerici cemaatlerin eline teslim eden zihniyete karşı verilen laiklik mücadelesinden; emeğin haklarını koruma, güvenceli ve güvenli çalışma mücadelesiyle toplumun kin ve nefret diliyle bölmesine ve kör şiddetin bumerang gibi herkesi vurmasına karşı verilen toplumsal barış ve eşitlik mücadelesi bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır, ayrılamaz.”

‘BU ZİHNİYETLE MÜCADELE ETMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR’

Çolak, yaşanan her katliam sonrası kurulan cümlelerin "başkanlıkla" başladığına dikkat çekerek, son olarak şunları söyledi: “Anlıyoruz ki halkı kan ve gözyaşına mahkum edenleri iktidarlarını muhafaza etmek için yaptıkları yapacaklarının teminatıdır! Beşiktaş'ta yaşanan katliamın acısı tazeyken saldırıları başkanlık sisteminin olmamasına bağlayanlarla, yani tüm sorunların çözümünü başkanlık sisteminde görenlerle Siirt Şirvan bakır madeni katliamında önce toprak altında kalan iş makinelerinin derdine düşenlerin aynı olduğunu görüyoruz. Bu zihniyetle bu insanlık düşmanlığıyla ile mücadele boynumuzun .”

Açıklamanın ardından, Soma aileleri ve avukatlar, Soma Holding patronlarından Alp Gürkan'ın yargılandığı davanın duruşmasını takip etmek üzere adliye binasına girdi.