Tarihi çarşıda bakırcılık yok oluyor

DENİZLİ - Denizli’de, M.S. 11'inci yüzyıla dayanan tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda icra edilen Bakırcılık mesleği, sanayinin gelişmesi ve halkın bakıra olan talebinin azalmasından kaynaklı yok olmaya yüz tuttu.

Denizli’de, tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda icra edilen Bakırcılık mesleği, sanayinin gelişmesi ve halkın bakıra olan talebinin azalmasından kaynaklı yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasında. Ladik adıyla kurulan ve daha sonra Kaleiçi Çarşısı adını alan tarihi çarşının kuruluşu M.S. 11. yüzyıla dayanıyor. Kaleiçi Çarşısı denmesinin nedeni ise geçmişte yüksekliği altı metre duvarlarla çevrili olan Denizli’nin en önemli surlarının bu bölgede yer alması. Zaman içinde değişip gelişen Kaleiçi Çarşısı, 1926 yılında bir Fransız topoğraf tarafından 1/200 ölçeğinde, yaklaşık 280 metre uzunluğunda, 160 metre genişliğinde ve 45 bin metrekare bir alanı kapsayacak şekilde tekrardan çizildi.

1950’li yılların ilk yarısında küçük bir yangın geçiren tarihi Kaleiçi Çarşısı, bu yangında büyük bir hasar yaşamasa da, daha sonra ki yıllarda çıkan dev bir yangın sonucunda tamamı ahşap olan binaların hemen hemen hepsi tahrip olurken, yangında sadece Rumlar tarafından beton ve demir kullanılarak inşa edilen binalar ayakta kalabildi.

TARİHİ ÇARŞISIN 6 KAPISI VAR

Şuan tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda, 7 çeşme, 2 şadırvan, 6 apteshane, 2 cami, su depoları bulunmakta. Çarşının su ihtiyacı Selçuklular tarafından yapılan Kurşunlu Cami altında bulunan sarnıçtan sağlanıyor. Tarihi Kaleiçi Çarşısı’na ise Bayramyeri Kapısı, Sarayköy Yolu Kapısı, Dörtçeşme Kapısı, Aydın Kapısı, Demirciler Kapısı ve Arabacı Kapısı olmak üzere 6 kapıdan girişi sağlanıyor.

KAYBOLMAYA YÜZ TUTAN BİR MESLEK

Bölge halkı tarafından “Bakırcılar Çarşısı” olarak da anılan tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda Bakırcılık mesleği en parlak 1954 ile 1985 yılları arasında 80 imalathaneden çıkan çekiç sesleriyle yaşadı. 1965 yıllarında bakıra olan yoğun talep bakır işlemesini zirveye taşırken, sabah ezanı ile duyulmaya başlayan kepenk sesleri, gece yarısına kadar yetiştirilmeye çalışan işlerin çekiç seslerine dönüştü. Sanayinin gelişmesi ve insanların bakıra olan ilgisinin azalmasından kaynaklı bakırcılık mesleğini icra edenlerin sayısı her geçen gün daha da azaldı.

TARİHİ ÇARŞIDA SADECE 2 USTA KALDI

Denizli’nin tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda bakırcılık bu gün ise, ateşe tutuldukça ateş rengine dönen bu madeni işlemek üzere yola çıkan ve tüm zorluklara rağmen bu sanattan gönlünü koparmayan 2 ustanın çekiç sesleri ile azda olsa devam ediyor. Her çekiç sesi ayrı bir yolculuk, her çekiç sesi ayrı bir melodi ve bu melodiyle bezenen mutluluk yolculuğuna çıkan 2 bakır ustasından biride 52 yıldır çekici bakıra aşkla vuran Dilaver Coşkun. Geçmiş yıllarda 80 bakır ustasının çekiç seslerinin tarihi Kaleiçi Çarşısında ahenkle dans ettiğini dile getiren Coşkun, şuan sadece 2 usta kaldıklarından dolayı bakırcılığın şuan yok olmakla yüz yüze olduğunu söyledi.

‘MİRASI TAŞIMAK İÇİN BURADAYIZ’

Geçmiş yıllarda ayda 1-1.5 ton bakır sattıklarını aktaran Coşkun, şuan bir yıl boyunca sadece 250-300 kilogram bakır sattıklarını söyledi. “Kazandığımız para ise ekmek parası bile olmaz” diyen Coşkun, “Sadece tarihi bakır mirasını taşımak için buradayız” dedi. Kendilerinden sonra bakırcılığın tarihi Kaleiçi Çarşısında biteceğini söyleyen Coşkun, “En genç bakır ustası benim. Bu mirasın gelecek nesillere aktarılamayacak olmasından dolayı çok üzgünüm. Ben gittikten sonra da bakırcılık mesleği bu çarşıda bitecek” diye konuştu.

‘BAKIRCILIĞA ARTIK YÖNELİM YOK’

Tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda bulunan Bakırcılar Caddesinin geçmişte Denizlinin göz bebeği olduğunu vurgulayan Coşkun, “Artık o göz bebeği kalktı. Sanayi genişledikçe millet sanayiye geçti. Sanayiye bir yönelim var ama bakırcılığa artık yönelim yok” dedi. Şuan yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasında olmalarından kaynaklı vergi ödemediklerini aktaran Coşkun, “3 yıldır vergi vermiyoruz tutunalım diye ama buda yetmiyor. Çünkü şimdiki nesil bakırı bilmiyor” dedi.

‘KAN KAYBEDİYORUZ’

Tarihi çarşıda 8 yaşından itibaren çekiç seslerine tanıklık eden ve bu gün 50 yıldır Bakırcı mesleğini icra eden Osman Hızlar (58), bakırcılık mesleğinde gelirin düşük olmasından kaynaklı genç nesilin mesleğe ilgi göstermediğini ifade etti. Bakır eşyaların artık insanların gündeminden çıktığını ifade eden Hızlar, “ Bakır artık sadece hediyelik eşya olarak kullanılıyor. Artık bakırın ilgi görmemesinden kaynaklı kalaycıda yetiştirmiyor. Kalaycıda yetişmediği için artık bakıra kalay yaptırma sıkıntımızda var” diye konuştu.

‘TAŞIMA SUYU İLE DEĞİRMEN DÖNMEZ’

Ekonomik anlamda katkı sağlamasa da babalarından kalan bakırcılık mirasını devam ettireceğine dikkat çeken Hızlar, şunları söyledi: “Artık çırak yetiştirme şansımızda yok. Bu durum herkesi üzüyor ama kimseye gelinde bu meslekte çalışında diyemezsiniz. İnsanlar karnı doymayacak bir mesleğe neden gelsinler ki. Devletin verdiği teşvikle her şey bitmez ki halkın ihtiyaç duyması lazım. Kimse kullanmazken ben akşama kadar bakır yapsam ne olur. Taşıma su ile değirmen dönmez.”