Avrupa’da sağ yükselişte: Ekonominin faturası sola kesiliyor 2017-04-25 09:02:47 ANKARA - Merkez sağ ve aşırı sağ arasında yarışa dönüşen Fransa seçimlerini değerlendiren uluslararası ilişkiler uzmanı Haydar Çakmak, solun Avrupa’da kaybetmesini sermayenin sol siyasete karşı tutumuna bağladı. Çakmak, Fransa’da seçilme ihtimali yüksek olan Macron’un merkeze yerleştiğini dile getirdi. Dünya genelinde yaşanan savaşlar ve sistem krizi, sağ siyasetin yükselişine neden oluyor. ABD’de Trump’ın seçilmesinden sonra Avrupa’daki pek çok ülkede yapılan seçimlerde de sağ siyaset tırmanışa geçti. Saldırılara maruz kalan ve OHAL ilan edilen Fransa’da yapılan son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de 9 adaydan sağcı Yürüyüş Hareketi'nin lideri Emmanuel Macron ile aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi'nin lideri Marine Le Pen ipi göğüsleyerek ikinci tura kaldı. İkinci tur oylama iki sağ aday arasında gerçekleşecek. MACRON KAZANIR Fransa seçimlerini değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Haydar Çakmak, seçim sonuçlarının sürpriz olmadığını savunarak, Milli cepheden Marine Le Pen’in uzun zamandan beri siyasette var olduğunu belirterek, ikinci turda Emmanuel Macron’un kazanmasına kesin gözüyle bakıldığını söyledi. GENÇ SİYASETÇİLER İŞ BAŞINA GELİYOR Macron’un daha önce Hollanda’da Holand kabinesinde Maliye Bakanlığı ve Genel Sekreter Yardımcılığı yaptığını hatırlattı. Macron’un seçimlerde Holand’ın desteğini aldığını savunan Çakmak, şunları söyledi: “Şimdi bu bir taraftan merkez soldan uygulamalar beklemek mümkün. Macron kendisini merkeze yerleştiriyor. Merkez partiler mevcut düzene karşı çok ciddi mücadele vermezler. Macron, Fransa’da revizyon yapacağım diye vaat ediyor. İkincisi Macron aynı zamanda AB taraftarı gözüküyor. AB’yi güçlendirecek gibi bir algı yaratıyor. Türkiye ile ilgili de merkez partiler Türkiye’nin AB’ye bağlı olmasını istiyorlar. Batı dünyasından uzaklaşmasını istemiyorlar. Macron genç bir siyasetçi ve genç kuşak politikacılar eski politikacılara nazaran biraz daha özgür davranırlar. Bunlar ikinci dünya savaşını çok iyi bilmeyen siyasetçilerdir. Eski nesil Avrupalı siyasetçiler 2 dünya savaşı sonuçlarını yaşamışlardı. Avusturya ve Holanda’da genç siyasetçiler iş başına geldiler. Bunların vizyonu eski siyasetçiler kadar derin değil. Uygulamaları biraz farklı olur ama çok radikal olmazlar. Macron’da seçildikten sonra kiminle çalışacak, sosyalistler ile mi çalışacak? Merkez sağ ve merkez sol ile çalışacak gibi görünüyor. Programına baktım, uçuk kaçık bir programı yok. 2 Mart’ta programını yayınlamıştı.” EKONOMİK KOŞULLARIN FATURASI SOLA ÇIKARILDI Çakmak, sol’un Avrupa’da destek kaybetmesinde son dönemlerde Avrupa’da meydana gelen şiddet olaylarının etkisi olduğunu; ancak bununla birlikte kötüye giden ekonomik koşulların faturasının da sol siyasete kesildiğini söyledi. “Sol sadece terör saldırıları ile ilgili değil, ekonomi ile ilgili de destek kaybetti. Ekonomiyi iyi yönetemedi” diyen Çakmak, “Sol çalışan kesime yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirme sözü veriyor. Buna karşılık sermaye kesimi ve işverenler de, buna kazan kaldırıyor. İşverenler ayağa kalkıyor. Sol bir kesimi memnun etmek isterken diğer kesimi karşısına alıyor” dedi. ‘BATI’DA HUKUK DIŞI BİR ŞEY YAPAMAZSIN’ Macron’un da bu durumu göz önüne aldığını ve “haksız rekabeti iç ve dış ticarette” ortadan kaldırma vaadinde bulunduğunu ve Çin örneğini verdiğini belirten Çakmak, “Trumpvari bir dil tutturuyor. Bakın Trump, 100’üncü gününü kutlayacak, ama söz verdiği hiçbir şeyi yerine getiremiyor. Orada hukuk dışı bir şey yapacaksa mahkeme bunu durdurabilir. Bizim gibi değil ki. Avrupa’daki sistemde bir insan çıkıp ben bunları yapacağım diye kafasına göre bir şey yapamaz” diye konuştu.