WEF: Küresel risk popülizm 

2017-01-12 14:30:19

HABER MERKEZİ - Önümüzdeki hafta Davos’ta düzenlenecek olan Dünya Ekonomik Formu öncesinde yayımlanan Küresel Risk Raporu’na göre, dünyayı bekleyen en büyük risk popülizm olarak açıklandı. Raporda, Brezilya, Filipinler ve Türkiye buna örnek olarak gösterildi. Raporun Türkiye kısmıda ise, kutuplaşmanın derinleştiğine vurgu yapıldı. 

İsviçre’nin Davos kentinde 17-20 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek olan Dünya Ekonomik Forumu (WEF) öncesinde Küresel Risk Raporu yayınlandı. Raporda, dünyayı bekleyen en büyük risk “popülizm” olarak görüldü. 750’ye yakın uzman tarafından hazırlanan raporun bu yıl 12’ncisi yayınlandı. Son on yılın incelendiği raporda, dünya çapındaki 30 risk faktörü ele alındı. 

YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMAYLA ÜSTESİNDEN GELİNİR 

Raporda, dünyayı bekleyen en büyük risklerin, popülizm ve bundan kaynaklanan toplumsal kutuplaşma; sosyal ve ekonomik adaletsizlikler; iklim ve çevreyle ilgili problemler ve “terör saldırıları” olduğu saptaması yer alırken, yapay zeka ve robot teknolojisinin yararlarının yanında, getirebileceği risklere de dikkat çekildi. Raporda dikkat çekilen risklerin ancak “dünya çapında bir dayanışma ve yardımlaşmayla üstesinden gelinebileceği” vurgulandı. 

POPÜLİST PARTİLER KUTUPLAŞMAYA NEDEN OLUYOR 

Raporda, birçok ülkede popülist partilerin seçimlerden zaferle çıkmasının toplumsal kutuplaşmalara neden olduğunun altı çizildi. Popülist partilerin en çok Batı ülkelerinde yükselişte olduğu belirtilirken, Donald Trump’ın ABD bakanı seçilmesi ve Brexit sürecinin olumsuz sonuçlara yol açabileceğine de dikkat çekildi. Gelişmekte olan ülkelerin de popülist akımların yükselişinden azade olmadığına yer verilen raporda, Brezilya ve Filipinler’in yanında Türkiye de örnek olarak gösterildi.

ÇÖZÜM ADİL GELİR DAĞILIMI 

Raporda dünya ekonomisinin bu yıl da büyümeye devam edeceği tahminine yer verilmekle birlikte, ekonomik ve sosyal adaletsizlik kaynaklı risklerin ancak söz konusu büyümeden daha çok insanın pay alabilmesiyle bertaraf edilebileceği kaydedildi. Raporda ayrıca iklim ve çevre kaynaklı risklerin, tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi, yine önemli risk faktörleri olarak varlıklarını sürdürdükleri bildirilirken, Donald Trump’ın karbon emisyonlarının kısıtlanması karşıtı açıklamalarına da yer verildi.

TÜRKİYE'DE KUTUPLAŞMA DERİNLEŞTİ 

Raporun “Toplum: Toplulukları Yeniden İnşa” başlıklı bölümünde ise kimlik ve kültür sorunlarının merkezinin İngiltere ve ABD olduğu ifade edildi. Bu bölümde Türkiye’yle ilgili ise şu ifadeler yer aldı: “Avrupa Birliği dışında Rusya kendi ulusal siyasi kimliğini, giderek iddialı dış politika duruşlarıyla dışa vuruyorken; Türkiye'de kutuplaşma 2010'dan bu yana derinleşti. Siyaset küresel olarak giderek artan şekilde karizmatik 'nüfuzlu' ulusal politikacılarla duygulu siyasi tartışmaların ortaya çıkışıyla tanımlanıyor.”

Bir önceki yıl yayınlanan raporda en önemli riskler; çevresel sorunlar, kitle imha silahları ve su krizi olarak sıralanmıştı.