Astana’da ikinci gün: Rusya baskın 2017-01-24 10:06:18 ANKARA - Muhalifler ile Suriye rejimi arasında Astana’da yapılan görüşmeler ikinci gününe girdi. İlk gün sonuçsuz kapanan görüşmelerden yansıyan bilgilere göre, hazırlanan sonuç taslağında Rusya ve dolayısıyla Esad’ın taleplerinin büyük oranda Türkiye yönetimine kabul ettirildi. Kazakistan'ın başkenti Astana'da Türkiye, Rusya ve İran öncülüğünde düzenlenen Suriye krizi konulu toplantının ikinci gününde taraflar çalışmalarına devam ediyor. Türkiye saatiyle 07.30 sıralarında başlayan ikinci günündeki görüşmelere, Esed rejimi, Türkiye, Rusya, İran’ın yanı sıra Katar ve Türkiye’nin desteklediği silahlı gruplar katıldı. ABD heyeti ise gözlemci düzeyinde toplantıda yer aldı. İLK GÜN BAŞLADIĞI GİBİ BİTTİ Toplantının ilk gününde taraflar bir masa etrafında bir araya gelseler de, ikili görüşmelerde yüz yüze görüşmeler gerçekleşmedi, bunun yerine mekik diplomasi denilen yöntem devreye sokuldu. Muhalefet görüşmelerden sonuç alınması için rejimin ateşkesi güvenceye almasını ve son dönemlerde ele geçirdiği alanlardan çekilmesini şart koşsa da bu talep karşılık bulacak gibi görünmüyor. TALEPLER ARASINDAKİ MAKAS Muhalifler ve Türkiye, rejimin ateşkesi ihlal ettiğini ileri sürerken, Esad ve müttefikleri görüşmelere katılan gruplar dahil Kürt muhalefeti ve QSD dışındaki bütün silahlı grupları “terörist gruplar” olarak nitelendiriyor ve ateşkesin bu gruplar tarafından ihlal edildiği suçlamasında bulunuyor. MUHALEFETİN TALEPLERİ Birleşmiş Milletler’e (BM) isteklerini ileten silahlı gruplar, Beşşar Esad'a bağlı ordunun ve rejim yanlısı Şii milislerin ateşkes ihlallerinin durdurulması, abluka altındaki bölgelere insani yardım ulaştırılması, İran askerleri ve Tahran'ın desteklediği milislerin ülkeyi terk etmesi ve 13 bin kadın siyasi mahkumların serbest bırakılmasını içeriyor. CAFERİ MUHALİFLERİ PROVOKATÖRLÜKLE SUÇLADI Büyük beklentilerle gerçekleştirilen ancak Kürtlerin davet edilmediği ve bu yüzden de Cenevre görüşmeleri gibi sonuçsuz kalacağı yönünde kaygıların oluştuğu dünkü görüşmelerde, taraflar da birbirlerini suçladı. Esad rejimini temsilen görüşmelere katılan Suriye'nin BM Büyükelçisi Beşar Caferi, Astana'ya giden muhalifleri provokatif davranmakla ve teröristleri savunmakla suçladı. Caferi, şu ifadeleri kullandı: "Muhalifler diplomatik davranış kurallarına uymadı. Baş müzakerecileri (Alluş) konuşmasının bir kısmında El Nusra'nın savaş suçlarını savundu." SURİYE YÖNETİMİ: BAŞARISIZLIĞININ PARÇASI OLMAYACAĞIZ Caferi, gündemin henüz hazır olmaması nedeniyle ciddi görüşmelere geçilmediğini kaydederken, Astana görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasını istemediklerini, "Astana'daki görüşmelerin başarısızlık senaryosunun parçası asla olmayacağız" dedi. MEKİK DİPLOMASİSİ Astana'daki Rus heyetine başkanlık yapan Kremlin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, görüşmelerin yüz yüze olmaması ve aracıların farklı odalarda bulunan heyetler arasında mekik diplomasisi yürütmesi yöntemiyle yapılması hâlinde garantör ülkeler olan Rusya, Türkiye ve İran ile BM'nin aracı rolünü üstlenmesinin planlandığını belirtti. YÜZ YÜZE GÖRÜŞME ZOR Bu arada görüşmelere katılan taraflardaki temsilcilerin görüşmelere yüz yüze devam edip etmeyeceğine ilişkin kesin bir açıklama yapılmazken, kimi kaynaklar hükümet ve muhalefet yetkililerinin doğrudan görüşmesinin mümkün olduğunu belirtirken, bunun zor olduğuna yönelik ciddi değerlendirmeler de söz konusu. RUSYA’NIN TALEPLERİ KABUL EDİLİYOR Öte yandan toplantının nasıl sonuçlanacağı ve ortaya çıkacak olan sonucun çözüm olup olmayacağı yönünde belirsizlik sürerken, görüşmeler sonucunda kabul edilmesi büyük oranda netleşen taslak metinde daha çok Rusya’nın talepleri ön plana çıktı. Ortak taslak metinde, Rusya, İran ve Türkiye'nin Suriye'deki tüm gruplara IŞİD ve daha önce Türkiye’nin de destek verdiği eski ismi El Nusra olan Fetih el Şam Cephesi'nden ayrılma çağrısı yaptığı belirtildi. EL NUSRA’NIN TÜRKİYE HAYAL KIRIKLIĞI Bildiri taslağında, Suriye'de Aralık 2016'da sağlanan garantörü olan Rusya, Türkiye ve İran'ın IŞİD ve Fetih el Şam ile ortak mücadele etmeyi planladığı da belirtildi. Bu da “söz konusu muhalif grupların, güvendikleri ülkeler tarafından satıldıkları” eleştirilerine neden oldu. Ayrıca bir başka bilgi de, toplantının devamı niteliğinde Şubat ayında Cenevre’de başka bir toplantının düzenlenmesi yönünde eğilim olduğu kaydedildi. KÜRTLERİN OLMADIĞI MASA! Değişik kaynaklar, toplantının en büyük eksiğinin Kürtlerin masada yer almaması ve bunun da önceki toplantılar gibi “başarısızlığının en ciddi işareti” olduğunu belirtti. Aynı kaynaklar, ABD’nin masada yer almasını istediğini, Rusya’nın da bu yönlü talebi bulunan Kürtlerin mutlaka çözüm masasında yer alacağını, Kürtlerin yer almadığı masada bir sonuç çıkmasının mümkün olmadığına işaret etti. Kürt cephesinden de Astana görüşmelerine dair çok net bir açıklama geldi. “Bizim dahil olmadığımız toplantı sonuçları bizi bağlamaz” denildi.