Son tarım arazisi de sanayiye kurban ediliyor! 2017-02-20 09:01:44 MANİSA - Yunusemre'de 8 bin dönümlük tarım arazisi "kamulaştırma ve istimlak" ile 965 dönüme düştü. Ellerinde kalan son tarım arazisinin de OSB tarafından talan edilmesine izin vermeyeceklerini belirten çiftçiler, ekolojistler ve ziraat mühendisleri, "Gasp mıdır yoksa istimlak mı?" diye sordu. Manisa'nın Yunusemre ilçesine bağlı Emlakdere Mahallesi'nde bulunan 965 dönümlük tarım arazisi, Manisa Organize Sanayi Bölgesi (OSB) tarafından yeni sanayi bölgesinin açılması amacıyla kamulaştırılmak isteniyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi adına kamulaştırma işini yürüten Manisa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde köylülere, ön inceleme duruşmasına katılmaları için davet zaptı gönderdi. Valiliğe bağlı Valilik Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı aracılığı ile yapılan istimlak çalışması kapsamında köylülere dönüm başına 12 bin TL ile 50 bin TL kamulaştırma bedeli verilmek istenirken, köylüler ise bu rakamı kabul etmedi. Ön inceleme davası tebligatının ellerine ulaşması ardından köylüler, Manisa OSB’ye karşı avukatlarına vekalet vererek İdari Mahkemeye kamulaştırmanın iptali ve yürütmeyi durdurma davası açtı. SON TARIM ARAZİSİ DE TALAN EDİLECEK Öte yandan bölgede 8 bin dönüm tarım arazisi mevcutken, çeşitli tarihlerde yapılan kamulaştırma ve istimlak ile yalnızca 965 dönüm tarım arazisi kaldı. Bu arazinin de istimlak edilmesiyle bölgede neredeyse tarım arazisi kalmayacak. Yine 965 dönümlük araziye ait haritaların, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na sit alanı ilan edilmesi amacıyla 6 ay önce gönderildiği ancak onaylanmadığı belirtildi. 'BİZDEN YENİ KURBANLAR İSTENİYOR' İstimlak projesine tepki gösteren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nin yaklaşık 20 bin dekarlık bir alanı kapsadığını ve bu 20 bin dekar alanın büyük bir kısmının daha önce tarım alanı olduğunu söyledi. Buraların daha önce meyve ve zeytin bahçeleri alanı olduğunu kaydeden Demran, "Biz bu alanları sanayiye kurban verdik. Şimdi yeni kurbanlar isteniyor. Bu Karaali ve Akgedik bölgesi için yeni istimlak ile ilgili olarak imza kampanyaları da başlattık. Buralar sulanabilen verimli tarım alanlarıdır. Sanayileşme yapılacaksa tarım dışı alanlarda yapılmalıdır" diye konuştu. 'TOPRAĞIN KUTSALLIĞI UNUTULMAMALI' Oda yönetimi olarak illaki sanayi genişletilecekse önerdikleri alanlar olduğunu ve bu noktada tarımsal hiçbir faaliyet olmayan Uzunburun bölgesinde yapılabileceği önerisinde bulunduklarını vurgulayan Demran, şunları aktardı: "Bu bölgenin pekala sanayi tesislerine ayrılabilecek bir bölge olduğunu söyledik. Bunlara rağmen ısrarla ve inatla orayı istimlak etmeye çalışıyorlar. Çünkü tarım alanları düz olduğu için o bölgede sanayi yapılaşması çok kolay oluyor. Doğrudan tarım alanları işgale uğruyor. Maalesef o bölgede de yaşanan olaylar bunlar. Alternatifler dahi mevcutken kolay olduğu için yatırım daha zahmetsiz olduğu için alternatifler değerlendirilmiyor ve tarım alanları işgal ediliyor." Tüm tarım alanlarında sanayileşme projelerinin gündeme getirildiğini ifade eden Demran, "Sadece bu bölge için değil diğer bölgeler için de toprağın kutsal olduğu unutulmamalı. Geri kazanımının mümkün olmadığı da unutulmamalı. Bu alanlar hızla tarım dışına kayılıyor. Çok yakın bir gelecekte bir çok tarım ürününü çok daha fazla fiyatlara ve çok daha kalitesiz bir şekilde tüketmek zorunda kalacağız" şeklinde konuştu. 'GASP MI YOKSA İSTİMLAK MI?' Ekolojist Metin Sert ise, yaşanan durumun bir istimlaktan öte "gasp" uygulamasına benzediğini dile getirerek, "Köylülerin verimli tarım alanları istimlak edilmek isteniyor. Sanayinin alanı genişletilecekmiş. Peki bu genişletme yapılacaksa niye en verimli tarım bölgelerine doğru genişliyor? Başka seçenekler sanki yok mu? Bulduğu en az yatırımlı ama en çok kar getirdiği bölgeye yerleşecek. Köylünün malının değeri 100 TL ise 20 TL veriyor. Köylü 'bu benim intiharım' diyor. Bu istimlak anlayışını bile tartışmak lazım. Gasp mıdır yoksa istimlak mı?" diye belirtti. 'BÖLGEDE 100 YAŞIN ÜZERİNDE ZEYTİN AĞAÇLARI BULUNUYOR' Toprakları istimlak edilmek istenen çiftçiler de, yetkililerin herhangi bir uzlaşma girişiminde bulunmadığını ifade ederek, herhangi biri ile görüşme yapmadıklarını aktardı. Bölgede çiftçilik yapan Emlakdere Mahallesi Muhtarı Kadir Kocabıyık, şu an mahkemelerin devam ettiğini ve sürekli ileri bir tarihe ertelendiğini söyledi. Arazilere fiyat biçmek için yeniden keşif yapılacağını belirten Kocabıyık, "Çok düşük fiyatlar verdiler. Yurttaş tepki gösterdi" dedi. Kamulaştırılmak istenen bölgede 100 yaşının üzerinde zeytin ağaçları da bulunduğunun altını çizen Kocabıyık, oraları kamulaştıramadıklarını ancak köylünün geçim kaynağı olan diğer tarım arazilerinin tamamının kamulaştırılmak istendiğini vurguladı. Tarım arazilerinin kısa bir süre önce "Tarımsal Sit" alanı ilan edildiğini ancak düzenlemenin bu bölgeye vurmadığını söyleyen Kocabıyık, buranın gözden çıkarıldığını kaydetti. Kamulaştırmaya karşı çıkan Kocabıyık, "Biz karşı çıkıyoruz ancak mahalle muhtarı olarak benimde yetkim bir yere kadar. Halk nasıl isterse öyle yapacak" diye konuştu. Cihan Başakçıoğlu - dihaber