2 bin 500 yıllık Clandras Köprüsü ranta kurban ediliyor 2017-04-03 09:02:38 UŞAK - Karahallı'da bulunan Frigyalılara ait 2 bin 500 yıllık Clandras Köprüsü, 2014 yılından bu yana "Turizme kazandırma" adı altında rantın hedefinde. Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Tuncay Karaçorlu, tarihi mirasın ticari malzeme değil kültürel birikim değeri olarak yaşatılması gerektiğini belirtti. Tarihi kalıntıların ve değerlerin yoğun olduğu Ege Bölgesi'nde, Uşak'ın Karahallı ilçesinde bulunan Frigyalılar dönemine ait 2 bin 500 yıllık Clandras Köprüsü rant odaklarının son dönemindeki hedeflerinden biri. AK Parti'ye yakınlığı ile bilinen Zafer Kalkınma Ajansı, Karahallı Belediyesi ve Kaymakamlığı iş birliği ile 2014 yılından bu yana "Sosyal yaşam olanaklarını artırıcı ve kırsal turizmi geliştirici altyapılarla Clandras Bölgesi'ni geliştirme projesi" adı altında bölgede yapılaşma gerçekleştiriliyor. 867 BİN TL'LİK RANT BÜTÇESİ Proje kapsamında açıklanan bilgilere göre, Clandras Köprüsü'nün "Turizm" adı altında ranta açmak amacıyla 867 bin TL bütçe oluşturuldu. Tarihi bölgenin "Hayat bulacağı" iddia edilen proje kapsamında çok amaçlı merkezle birlikte yürüyüş parkurları, karavan parkı, amfi tiyatro ve yürüyüş yolu yapılacağı belirtilirken, projede butik otel, restorant, ahşap köprüler ile otopark da yer alması dikkat çekti. KÖYLÜLERE 'KIRSAL KALKINMA' VAAT EDİLDİ Yetkililerin konu ile ilgili yaptıkları açıklamalara ve köylülerin anlatımlarına göre ise, proje kapsamında çevre köylerde üretilen ürünlerin satışının imkanı tanınacak. Böylece köylüler burada el emeği ürünlerini ziyaretçilere pazarlayarak geçimlerini sağlayacak. VALİLİK RANT PROJESİNİ DESTEKLİYOR Projenin hangi aşamada olduğuna ilişkin ulaştığımız Karahallı Belediyesi yetkilileri şu an için açıklama yapamayacaklarını belirtirken, Uşak Valisi Seddar Yavuz proje çalışmaları daha başlamadan desteklediğine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Kentin tarihi eserlerini korumanın yanı sıra bu eserlerden "İstifade" edilmesi gerektiğini belirten açıklamasında Valilik, "Önümüzdeki süreçte diğer kültür varlıklarımızı ve tarihi değerlerimizi de güçlendirmek istiyoruz" ifadelerini kullanarak yeni projelerin de sinyalini vermişti. ÜCRETSİZ MESİRE ALANLARINDAN BİRİ Mesire alanlarının yer aldığı bölgede, yurttaşlar buradan ücretsiz bir şekilde yararlanabiliyordu. Söz konusu proje ile birlikte bu alanın ücretli olup olmayacağı da bilinmiyor. 'BU ESERLERİ YAŞATMAK UYGARLIK VE İNSANLIK GÖREVİDİR' Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Ege Bölgesi Sözcüsü Tuncay Karaçorlu, bir tarihi yapıya yalnızca yıkılarak zarar verilmeyeceğinin altını çizerek, "Clandras Köprüsü'ne zarar vermek sadece yıkmakla olmaz. Köprünün bütünsel algısını bozacak uygulamalar yoluyla da olur. Frigya uygarlığının bu eseri Anadolu'nun diğer işlevleri ile biçimlenmiş, iki bölgeyi birbirine bağlayan özelliği de var edilmeli ve yaşatılmalıdır. Dağ kayalarını birbirine yüzlerce yıllardır bağlamış bu tarihi köprü aynı zamanda mühendislik eseri olarak da korunmalı, zaman içerisinde algılanmasını ve işlevini bozacak uygulamalardan uzak tutulmalıdır" diye belirtti. Clandras'ın bir ticari malzeme olarak değil, kültürel değeri ile yaşatılması gerektiğini vurgulayan Karaçorlu, şöyle devam etti: "Anadolu'nun önemli tarihi taş kemer köprülerinden olan Clandras Köprüsü tıpkı benzeri özellikler taşıyan diğer yüzlerce yıllık taş köprüler gibi bir ticari malzeme olarak değil, kültürel birikim değeri olarak bütünsel algısı bozulmadan korunmalı ve yaşatılmalıdır. Bu tür tarihi eserler bir ticari mesire yeri değil, tarihi bir eğitim alanı olarak da yaşatılmalıdır. Baraj suları altında kalan Çine Çayı üzerindeki köprünün kaderi Banaz Çayı'nın üzerinde yer alan Clandras Köprüsü gibi başka bir yok oluşu yaşamamalıdır. Bu eserleri bilimsel değerlerle korumak ve yaşatmak bir uygarlık ve insanlık görevidir." Cihan Başakçıoğlu - dihaber