Zeytin üreticileri: Bizi yok saydılar ekolojik dengeyi altüst edecekler 2017-06-03 09:02:14 İZMİR - Zeytin ve zeytinciliğin “idam fermanı” olarak adlandırılan tasarının kabul edilmesine tepki gösteren zeytin üreticileri, “Bizi yok saydılar. Ekolojik dengeyi altüst edecekler" dedi. Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından Meclis'e sunulan 76 maddelik, “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı”nın Meclis’te kabul edilmesi zeytin üreticilerini tedirgin etti. Ege Bölgesi'nin zeytincilik faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı kuzey kısımlarında uluslararası ödüllü zeytinleri ile ünlü İzmir'in ilçesi Bergama'ya bağlı Zeytindağ mahallesinde yaşayan halk, çimento fabrikasının yeniden gündeme gelmesinden endişeli. Yüzlerce yıllık zeytin ağaçları ile bilinen Aliağa'daki Zeytinli Park da, “kamu yararı” adı altında hedefteki alanlardan sadece biri. Bergama'daki zeytin üreticileri yasaya tepki gösterdi. ‘BİZİ YOK SAYDILAR’ Söz konusu yasanın zeytincilere ve zeytinciliğe vereceği zararlara dikkat çeken zeytin üreticisi Oktay Konyar, yasa ile yalnızca doğanın değil, insanlık onurunun da aşağılandığını vurguladı. Tasarıyı “ölüm fermanı” olarak tanımlayan Konyar, “Aşağıladılar, tükürdüler, yok saydılar ve bizi inkar ediyorlar. Düşünebiliyor musunuz, toplumda kutsal görülen 5 bin yıllık, 4 bin yıllık zeytin ağaçları var. Ekolojik dengeyi altüst edecekler, her yeri imara açacaklar, sanayi bölgeleri yapacaklar. Bu kadar onursuzca bir davranış biçimini ne üretici hak etti ne insanlık" dedi. Zeytin üreticilerine çağrıda bulunan Konyar, “Ben yaptım oldu yasası” olarak tanımladığı yasayı kabul etmeyeceklerini söyledi. Zeytin üreticilerinin zeytinlere saygı ile yaklaştığını ve ağaçlarını torunlarına miras olarak bıraktığını belirten Konyar, yasaya karşı direneceklerini dile getirdi. “Kolay değil bunlarla mücadele etmek; ama biz zoru seçeceğiz ve başaracağız” diyen Konyar, bedel ödemeden zeytin ağaçlarının ne kendilerine ne de torunlarına kalmayacağını ifade etti. ‘ÜRETİCİNİN ÖLÜMÜ ANLAMINA GELİYOR’ Servet Ali Çınar da, ülkede tarım politikalarında “ölümü gösterip sıtmaya razı etme” gibi bir anlayışın hakim olduğunu yapılan değişikliğin de tam anlamı ile bu manaya geldiğini söyledi. Söz konusu yasa ile hem üreticinin geçim kaynağının hem de tarihi zeytin ağaçlarının yok edileceğini belirten Çınar, değişikliğin hileli bir şekilde yapıldığını ifade etti. Komisyonda ilk olarak tasarının kabul edilmediği gibi bir algı ile birkaç maddenin değiştirildiğini belirten Çınar, “Bu, zeytinliklerin yok edilmesi anlamına geliyor. Üreticinin ölümü anlamına geliyor. Bunu geçmişte Bergama'da Efemçukuru'nda gördük. Bunu, eskiden beri yapıyorlardı, şimdi yasal bir kılıfa oturttular. Biz dedelerimizden bile duyardık. Büyük Roma İmparatorluğu döneminde dikilmiş olan zeytinler bölgede yaşıyor. 2 bin yıllık tarihi yok ediyorlar" sözleri ile tepkisini dile getirdi. Çınar, yasaya karşı muhalefetin net tavır alarak somut adım atması ve üreticilerin de yasaya karşı mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi. 'ÜRETİCİYİ ZATEN DÜŞÜNEN YOK' Caner Özcan ise, zeytin ağaçlarının ve doğanın bu ülkenin geleceği olduğunu, kimsenin zeytin üreticisini düşünmediğini belirtti. Yasa karşısında ne yapacaklarını bilmediklerini dile getiren Özcan, "Zeytin ağaçları yaşamdır. Bakım isteyen ağaçlar. Bu ağaçlar bu ülkenin geleceğidir. Yıllardır aynı yasalar gündeme geliyor. Arazileri ranta açma planından başka bir şey değil. Biz turizme karşı değiliz. Ancak, bunlar madencilik yapıyorlar. Birçok ağacı yok edecekler. Dolayısıyla üretici de bundan etkilenecek. Üreticiyi zaten düşünen yok” dedi. Cihan Başakçıoğlu - dihaber