DİYARBAKIR - Amed Ekoloji Meclisi bileşenleri, Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri'nde yaşanan talana karşı yaptıkları ortak açıklamada, Diyarbakır’ın tarihi mekanlarının yapılaşmaya açılmak istendiğine işaret ederek, “Hevsel Bahçeleri'ne dokunma” uyarısında bulundu.
Amed Ekoloji Derneği, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, Mimarlar Odası, Diyarbakır Şehir Plancıları Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası, Dicle Nehri kenarındaki Diyarbakır’ın tarım alanı Hevsel bahçelerinde yaşanan talana ilişkin
Mimarlar Odası konferans salonunda basın toplantısı düzenledi. Amed Ekoloji Meclisi öncülüğünde yapılan toplantıda Halepçe katliamında yaşamını yitirenler unutulmadı. Dicle Vadisi ve Hevsel bahçelerinde yaşanan talana karşı ortak açıklamayı yapan Amed Ekoloji Meclisi üyesi Feyziye Sümer, açıklamayı “Hevsel Bahçelerine Dokunma!” sloganıyla yaptıklarını söyledi.
Hevsel’in 7 bin yıldır Diyarbakır’ın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kaydeden Sümer, “Bu kent adeta o bahçeler ve Dicle Nehri üzerinden var olmuştur. Bu anlamda Amed’in ruhu Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri'dir” dedi.
‘AMED’İN KÜLTÜRÜ AKP'NİN TEHDİDİ ALTINDA’
Hükümetin OHAL gerekçesiyle Hevsel Bahçeleri'ni yapılaşmaya açmak istediğini dile getiren Sümer, “Taksim İstanbul’un direnişçi ruhunu temsil ettiği için uzun zamandır iktidarın hedefindeyse; Hevsel’de Amed’in kültürünü, kimliğini ifade ettiği için yıllardır AKP’nin talan ve yok etme politikalarının tehdidi altındadır. Yaklaşık 10 yıldır çeşitli bahanelerle bu alan yapılaşmaya açılmak istenmektedir” diye belirtti.
‘YIKIM BİR BAŞLANGIÇ’
Cemaat soruşturması kapsamında tutuklanan Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç’ın talimatıyla Hevsel’de binlerce ağacın kesildiğini anımsatan Sümer, şunları aktardı: “Bu girişim kentin tüm dinamiklerinin duyarlılık göstermesiyle ‘Hevsel direnişi’ adı altında geri püskürtülmüştü. Bugün Hevsel’i betona gömme planı tekrar gündeme getirilmiştir. Ağaçlar kesilmek istenmekte, yerine betonarme yapılar, asfalt yollar yapılmak istenmektedir. Görüyoruz ki rant, doğayı ve kimliği yok etme, tekleştirme betona gömme söz konusu olunca darbeci zihniyet planları devam etmektedir.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Dicle Vadisi’ni “Özel Proje Alanı” olarak belirlediğini aktaran Sümer, “Alan yalnızca surların dibinde kurulan Hevsel Bahçeleri değil. Hevsel Bahçeleri, kapsam olarak Ben û Sen Vadisi'nden başlayarak, Silvan Köprüsü’ne kadar uzanan alanı ifade etmektedir. Zaten doğayla bütünleşmiş olan bu alana, doğasını bozmadan ve yeşili arttırarak bir proje yapmak istediklerini söylüyorlar. Ancak biliyoruz ki; yapılmak istenen yıkım için bu sadece bir başlangıç” diyerek, Sur ilçesine dönük politikaları sıraladı.
‘HÜKÜMET KATİL PROJEDEN VAZGEÇMELİ’
Dicle Nehri’nde “manzaralı villalar” planlandığını dile getiren Sümer, söz konusu planlar ile Dicle Vadisi’nin yok edilmek istendiğini söyledi. Dicle Vadisi’nin 184 canlı türüne ev sahipliği yaptığını ve Hevsel Bahçeleri'nin endemik türleri barındırdığının altını çizen Sümer, “Aynı zamanda Diyarbakır surları, Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi UNESCO tarafından dünya mirası listesine kabul edilmiştir. Bu kararın altında mevcut hükümetinde imzası bulunmaktadır. Yapılmak istenen müdahaleler UNESCO kriterlerine aykırılık teşkil etmektedir. Bu anlamda hükümeti dürüst olmaya, altına imza attığı sözleşmelere uymaya, Hevsel Bahçeleri'nin katili olacak projeden bir an önce vazgeçmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘DAMARLAR TIKANMIŞ OLABİLİR AMA ENGELLEYEBİLİRİZ’
Amed Ekoloji Sözcüsü Nejdet Sezgin de, Hevsel Bahçeleri, Dicle Vadisi ve Sur ilçesinin bir birinden ayrı düşünülemeyeceğini belirterek, şöyle devam etti: “Dicle Vadisi projesi adı altında, yeni yapılaşmalar ile ucube hale getirilecek. Bu hale getirilince Sur ile bir ilgisi kalmayacaktır. 40 yıl boyunca gidip geldiğimiz dar sokaklar dümdüz edildi. Burayı yakıp yıkan zihniyet Hevsel Bahçelerini de yok etmeyi hedefliyor. Bu politikalar karşısında bir duruş sergilemek gerekiyor. Bütün damarlarımız tıkanmış olabilir ama bunu engellemek mümkündür.”
Sezgin, kamuoyunu Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri'nde uygulanmak istenen talana karşı durmaya çağırdı.