Prof. Dr. Üstün: Sermaye gözünü Mezopotamya havzasına dikti

DİYARBAKIR - Hevsel Koruma Platformu, planlama çalışmaları ve projelerle 8 bin yıldır doğal ve ekolojik dokusuyla günümüze gelen Dicle Nehri'nin kuruyacağına dikkat çekti. Panelde konuşan Prof. Dr. Beyza Üstün ise, sermayenin gözünü Mezopotamya havzasına diktiğini belirtti.

Diyarbakır'da 32 sivil toplum kuruluşu ve ekolojistlerin bir araya gelerek oluşturduğu Hevsel Koruma Platformu'nun, "Kentsel dönüşüm" adı altında tarihi Hevsel Bahçeleri'nde yapılan tahribat ve talana karşı yıkımın devam ettiği tarihi surların önünde yapmak istediği açıklama polislerce engellendi. Açıklamaya, HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, HDP MYK üyesi ve akademisyen Beyza Üstün, platform üyeleri ile ülkenin birçok ilinden gelen ekolojistler katıldı. Fiskaya Mahallesi'nde bulunan ve yıkımın sürdüğü alana giden yolu TOMA ve zırhlı araçlarla kapatan polis, Diyarbakır Valiliği'nin açık alanlarda açıklama yapılmayacağına ilişkin kararını gerekçe gösterdi.

Polis ile müzakereler sonucu grubun, basın açıklaması yapmaması şartıyla alanda gezmelerine izin verildi. Alandaki yıkım ile ilgili ekolojistlere bilgilendirme yapılmasını engelleyen polis, “Bije Berxwedana Hevsel’e” sloganının atılmasını da engelledi. Alanda yapılan incelemenin ardından ekolojistler, Eğitim Sen 1 Nolu Şube’de açıklaması yaptı.

'5 BİN YILLIK TARIM ALANI YOK OLACAK'

Toplantıda açıklama yapan Amed Ekoloji Meclisi üyesi Suna Sümer, beş bin yıllık kentin var olma sebebi olan Dicle Vadisi ile Hevsel Bahçeleri'nin
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “rant odaklı” projeleriyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Bakanlığın, “Dicle Vadisi Rekreasyon Alanı (Doğa parkı) ve Ağaçlandırma Alanı l. Uygulama Etabı” adıyla yeni bir imar planı değişikliği yaptığını hatırlatan Sümer, “Dicle Vadisi üzerinde yapılmak istenen planlama çalışmaları ve projeleri ‘Doğa parkı değil, kentsel bir parktır’ Bu proje ile doğal ve ekolojik bir alan üzerinde geniş yolla, spor tesisleri, geniş otoparklar, nehir üzerinde regülatörler yapılması planlanmaktadır. Böylece gelecekte ticari ve kentsel yapılaşmanın önünü açacak planlama kararlarının alındığı görülmektedir. Bünyesinde birçoğu endemik olmak üzere 184 farklı kuş ve 20’nin üzerinde sürüngen ve kemirgen barındıran Dicle Vadisi'nin merkezi iktidar tarafından alınan kararlar ve planlarla yok edilmesi doğaya ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç niteliğindedir. Diğer bir taraftan hazırlanan plan ve proje kapsamında 8 bin yıllık doğal ekolojik yapısını günümüze taşımış Amed kentini 5 bin yıldır besleyen tarımsal bir alan yok olacaktır ” uyarısında bulundu.

MÜCADELE AĞINI ÖRME ÇAĞRISI

Hazırlanan bu projelerle vadinin tarımsal potansiyelinden yararlanan yoksul ve mülksüz kesimin de görmezden gelindiğine dikkat çeken Sümer, şunları aktardı: “Diyarbakır’ın ciğeri ve hayat suyu Dicle Vadisi ile Dicle Nehri böylesi acele bir kararla değil, daha hassas ve koruma-aktarma dengesine dikkat edecek projelerle ile ele alınmalıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gündemindeki plan-projeleri bu kapsamında derhal iptal edilmelidir. Dicle Vadisi tarihi-ekolojik değerine uygun, Diyarbakır halkının ve kentteki STK’lerin katılımı ve müzakereleri katılımcı bir ortamda hazırlanan projelerle düzenlenmelidir. Bakanlık alanda ekolojik tahribata sebep olacak bu projesini durdurmadığı taktirde her türlü demokratik yol ve yöntemlerle mücadelemizi yükselteceğiz. Tüm ekolojistleri, çevrecileri, duyarlı çevreleri Hevsel Bahçeleri'ne sahip çıkmaya ve mücadele ağını örmeye davet ediyoruz” çağrısında bulundu.

'HEWSEL BAHÇELERİ'NİN ÖNEMİ VE MÜCADELE YÖNTEMLERİ' PANELİ

Açıklamanın ardından Sen 1 Nolu Şube'de "Hewsel Bahçeleri'nin önemi ve mücadele yöntemleri" konulu panel düzenledi. Panele, HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, HDP MYK Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün ve gazeteci yazar Naci Sapan konuşmacı olarak katıldı. Panele ayrıca CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ile yazar Şehmus Diken'in yanı sıra çok kişi dinleyici olarak yer aldı.

Panel de ilk olarak konuşan gazeteci-yazar Naci Sapan, tarihi Suriçi’nin yıkımına engel olamadıklarını belirterek, Kırklar Dağı ve Sur’dan sonra Hevsel Bahçeleri'nin de ranta kurban edilmek istendiğini kaydetti. Sapan, buna "Dur" demeleri gerektiğini aktardı.

'DİCLE NEHRİ KURUYOR'

HDP Diyarbakır Sibel Yiğitalp da, iktidarın OHAL politikaları ile kimliklerinin yanı sıra kültürlerinin de yok sayıldığını ifade ederek, "AKP’nin talanına, tarihi yıkımlarına ve yağmalarına 'Hayır' deyip ortak insanlık mirasına sahip çıkacağız. Birlikte bir yaşamı inşa edeceğiz” dedi. HDP MYK Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün ise, sermayenin gözünü Mezopotamya havzasına diktiğine dikkat çekerek, regülatör ve HES projeleriyle Dicle Nehri'nin kurutulacağına işaret etti.

İktidarın faşizmin tüm olanaklarını kullandığını ifade eden Üstün, "Yaşam alanlarını bir yandan savaş araçları ile yıkıyor, diğer yandan inşaat alanları yaratarak sermayeye peşkeş çekiyor. Sermayenin krizine karşı ellerinde ki savaş araçları ile doğayı metalaştırmaya çalışıyor" diye konuştu.

Talan ve yıkıma hayır demenin yeterli olmayacağını vurgulayan Üstün," Çözüm için birlikte mücadele edeceğiz. Karşı duracağız ve biz kazanacağız" dedi.

Panel, soru ve cevap bölümü ile sona erdi.