MUĞLA - Yatağan Termik Santrali’nin çevreye verdiği tehlikeleri eline aldığı fotoğraf makinesiyle kare kare fotoğlayarak mücadele eden 61 yaşındaki Tayibe Demirel, yaşam alanlarının yok olmaması için ev ev, kapı kapı dolaşarak santralin çevreye verdiği zararları anlatıyor.
Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunan ve 20 Kasım 1982 tarihinde faaliyete geçen 630 MW güce sahip Türkiye’nin 5’nci büyük termik santrali Yatağan Termik Santrali'ne karşı az rastlanan bir mücadele veriliyor. Yakınlarından ödünç aldığı fotoğraf makinesi ile termik santralin çevreye verdiği zararı kare kare fotoğraflayan 61 yaşındaki Tayibe Demirel, 2016 Eylül ayından bu yana çektiği fotoğraflarla bilinçlendirme çalışması yürütüyor.
2014 yılında özelleştirilerek Bereket Enerji firmasına devredilen termik santralden çıkan gazın ölüm saçtığını belirten Demirel, yaşadığı Turgutlar köyü ve çevre köylerde birçok insanın kanserden öldüğünü aktardı. Yaşının ilerlemesine ve hastalığına rağmen Demirel, yaşam alanlarının yok olmaması için verdiği mücadele kararlılığını vurguladı.
FOTOĞRAF MAKİNASI İLE SANTRALE KARŞI MÜCADELE'
Termik santralden dolayı boşaltılan Bağcılar halkı ile 2016 Eylül ayından beri röportaj yaptığını belirten Demirel, “Bağcılar halkı köylerin boşaltıldığından dolayı çok üzüldüklerini söylediler. Aynı durumun bizim Turgutlar köyünün başına geleceğini düşündüğümden çok üzülüyordum. Köyümüzün yok olduğu, tarlalarımızın yok olacağı sürekli rüyama geliyordu artık. Ben de bundan dolayı yola çıktım” dedi. Akrabalarından ödünç aldığı fotoğraf makinesi ile santralin çevre üzerindeki tehlikelerini kare kare fotoğraflayan Demirel, çektiği fotoğrafları Turgutlar köyünde bulunan kahvehane, eczane, sağlık ocağı, dükkan ve evlerin kapısına asarak bilinçlendirme çalışması yürütüyor.
‘DOĞDUĞUM TOPRAKLARDA ÖLMEK İSTİYORUM’
Kimseden yardım almadan mücadelesini yürüttüğünü dile getiren Demirel, tek amacının köyünü kurtarmak olduğunu söyledi. Bundan dolayı ev ev kapı kapı dolaşarak termik santralin çevreye yönelik zararlarını anlatarak halkı bilinçlendirmeye çalıştığını ifade eden Demirel, Yatağan Termik Santralin ölüm saçtığına işaret etti. Santralden dolayı astım hastalığına yakalandığını dile getiren Demirel, "Nefes alamıyorum artık. Termik santralin saçtığı zehirli gazdan dolayı artık herkes kanserden dolayı ölüyor” diye belirtti. Doğup büyüdüğü toprakların yok olma ihtimalinin bile kendisi için ölüm olduğunun altını çizen Demirel, şöyle devam etti: “Babamın dedemin mezarları bu topraklarda. Geçmişim hep bu topraklarda oldu. Bu köyde doğdum. Bu köyün yollarında oynadım ve bu köyde gelin oldum. Bu köyde artık ölmek istiyorum. Köyümüzün termik santralden dolayı boşalmasını istemiyorum.”
'ÜZERİMİZE BOMBA ATIP ÖLDÜRSÜNLER DAHA İYİ'
Yatağan Termik Santrali'nin tehlike saçan yönlerini kaleme alarak Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Enerji Bakanı, Çevre Bakanı ve tüm yetkili mercilere yolladığını belirten Demirel, “Cevaplar ise hiç olumlu gelmedi. Cevaplar beni memnun etmedi. Köyümün yok olacağını aklımın ucuna dahi getiremiyorum, uykularım kaçıyordu. Sürekli ne yapabilirim? diye her gece düşündüm. Büyük şehirlerin araba gürültüsü ve egzoz kokusunda yaşayamam. Bizi köyümüzden çıkartmak yerine üzerimize nükleer bomba atıp bizi öldürsünler. Çevre derneklerine başvurdum. Onlar baya yardımcı oldu halada oluyorlar. Doğup büyüdüğümüz topraklara sahip çıkacağız bu şekilde" şeklinde konuştu.
‘TOPRAKLARIMIZ İÇİN DİRENECEĞİZ’
Santralden kaynaklı zeytinliklerden artık verim alamadıklarını vurgulayan Demirel, Turgutlar köyündeki ağaçların yok olacağından kaynaklı bir hayli üzgün. Doğanın gördüğü zararı anlatırken duygulanan Demirel, köylerinin yok olma ihtimalinin kendisi için ölümden daha zor olduğunu söyledi. Yatağan Termik Santrali müdürünün "Köyünüzü kazıyacağız sizin lafınızı dinlemeyeceğiz" sözlerinin sürekli kulaklarında çınlandığını aktaran Demirel, üzüntüden vücudunun sol tarafının felç geçirdiğini kaydetti.
Demirel, “Felç geçirmeme rağmen mücadelemi sürdürüyorum. Köylülerde artık destek vermeye başladı. Mücadelemizin başarı getireceğine inanıyorum. Topraklarımız için direneceğiz” diyerek kararlılığını vurguladı. Termik santrale karşı köyün şuan örgütlendiğinin altını çizen Demirel, Turgutlar köyü olarak santrale karşı yargısal süreci önümüzde ki günlerde başlatacaklarını aktardı.
Gökhan Öner - dihaber