UŞAK - Karahallı'da bir mermer ocağının kapasite artışının yaratacağı tehlike ve zararlar bizzat şirket tarafından “toz, gürültü, sıvı ve katı atıklar, floranın kalkması, faunanın yer değiştirmesi, bölgenin deprem riski olması” şeklinde sıralanmasına rağmen Uşak Valiliği'nce onaylandı.
Doğaya ciddi zararlar veren taş ve mermer ocaklarının faaliyetleri Ege’de de devlet desteğiyle sürüyor. Uşak'ın tarımı ve doğal güzellikleri ile bilinen Karahallı ilçesinde bulunan Demmer Demireller mermer Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ait mermer ocağının kapasite artışı valilik tarafından onaylandı. Söz konusu Mermer Ocağı mevcut durumda 92,89 hektar ruhsat alanının 23,60 hektarlık kısmında 4 bin 500 m3/yıl kapasite ile çalışırken, kapasite artışı ile birlikte mevcut kapasiteye ek olarak 15 bin 500 m3/yıl daha mermer üretimi yapılıyor.
ŞİRKET SUNULAN DOSYADA VERECEĞİ ZARARI ANLATIMIYOR
Valiliğe sunulan proje dosyasında ise mermer ocağının bölgeye vereceği zarar ayrıntıları ile anlatılmaması dikkat çekiyor. Atık oluşumundan, doğal yaşam alanlarına iş makinelerinin girmesine kadar birçok etki yaratan projenin, bölgenin faunasının da zarar göreceği belirtilmesine rağmen onaylandığı ortaya çıktı.
ALAN GENİŞLEDİ, İŞ MAKİNELERİ ARTTI
Ayrıca kapasite artışı ile mevcut durumda 23,60 hektar olan çalışma alanına 1,14 hektarlık pasa alanı ilavesi ile toplam 24,74 hektarlık alan üzerinde çalışma yapılması planlanırken, faaliyet alanında kullanılacak iş makinelerinin sayısı da dikkat çekiyor. Kapasite artışı ile birlikte Sahada üretim faaliyetleri esnasında 4 adet Kamyon, 3 adet tel kesme makinesi, 1 adet lastik tekerlekli yükleyici, 1 adet delici ve 1 adet de su tankı kullanılıyor.
İL ÇEVRE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ DAHA ÖNCE 'KAPSAM DIŞI' DEMİŞTİ
Mermer Ocağı ile ilgili olarak; Uşak Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından 13 Aralık 2010 tarihinde söz konusu üretim artışı için "kapsam dışı" yazısı verilmişti. Ancak gelinen aşamada kapasite artışının onaylanması ile birlikte bloklar halinde çıkarılan mermerler, makinelerle açık ocakta kesilerek cilalama ve buna benzer işlemler yapılıyor. Çeşitli kimyasallar da açık ocakta kullanılıyor.
BİTKİSEL TOPRAK SIYRILACAK
Valiliğin onay verdiği proje tanıtım dosyasında bölgede atık oluşacağı da belirtiliyor. Ocakta işletme sırasında bir miktar pasa oluşması beklendiği belirtilen dosyada, "Üretim çalışmaları sonucu yüzde 80 pasa çıkacağından yıllık pasa üretimi 100 bin m3 olması beklenmektedir" denilirken, buna rağmen kapasite artışı onaylandı. Söz konusu parsanın da ruhsat sahası içerisinde belirlenecek döküm sahasında biriktirileceği belirtilen dosyada, parsanın rehabilitasyon çalışmasında kullanılacağı ifade edildi. Öte yandan yapılan işlemler sonucu bitkisel toprağın sıyrılacağında belirtilen dosyada, depolanan bu toprak üretim çalışmaları sonucu oluşan basamaklar üzerine serileceği belirtildi.
İKİNCİ DERECE DEPREM BÖLGESİ VE HEYELAN RİSKİ VAR
Öte yandan proje alanın 2’nci Derece Deprem bölgesi olduğu da dosyada belirtilmiş. Dosyada, "Proje alanı 2. derece deprem bölgesi olmasından dolayı bölgede deprem riski bulunmaktadır. Olası bir depremde karşılaşılacak durumlara karşı işçiler düzenli olarak eğitime tabii tutulacaktır. Bölgede bulunan en yakın sivil savunma ekipleri ile temasa geçilerek eğitim konusunda bilgileri alınacaktır" denildi. Yine heyelan riski bulunduğu da belirtilen dosyada, "Ocak içerisinde bulunan makine ve ekipmanların olası depremde meydana gelebilecek toprak kayması ve araç devrilmesi gibi konularda personelin soğukkanlı olarak müdahaleye hazır olması konusunda eğitim verilecektir" ifadeleri kullanıldı.
BÖLGEDEKİ FAUNA ZARAR GÖRECEK
Sahada yapılması planlanan blok mermer üretimi esnasında doğal olarak çevreye bazı olumsuz etkiler olacağı açıkça belirtilen dosyada, toz, gürültü, sıvı ve katı atıklar, floranın kalkması, faunanın yer değiştirmesi gibi etkileri olacağı söylendi. Ocak sahasında örtü toprağı mevcut olduğundan öncelikle yüzey toprağının sıyrılması işlemi yapılacağı belirtilen projede, "Alanda tespit edilen fauna türleri geniş yayılım göstermektedir. Arazinin hazırlanması ve işletme aşamasındaki faaliyetlerden dolayı türler üzerinde bir miktar rahatsızlık olacaktır. Ancak fauna türleri stabil olmadığından arazi hazırlanması sırasında ortamdan uzaklaşacaklardır" denildi.
Cihan Başakçıoğlu - dihaber