Kültürpark'tan Basmane Çukuru'na talan projeleri devrede

İZMİR - Adı son dönemde ekolojik talan ve rantla gündeme gelen kentlerden biri olan İzmir’de, siyasi iktidara yakın şirketlere peşkeş çekilen projelerle kentin kalbine adeta hançer saplanmış durumda. Doğal ve kültürel yaşama yönelik birçok tehlikeyi beraberinde getirecek bu projelere, başta Şehir Plancıları Odası olmak üzere birçok kesim karşı.

14 yıldır iktidarda bulunan ve yolsuzluk, kayırma, gasp, ihalelerde şaibe ve usulsüzlük iddiaları ile anılan AK Parti Hükümeti ile özdeşleştirilen bir diğer konu; ekolojik ve kültürel talan projeleri. Bugüne kadar yapay kamusal ihtiyaçlara dayandırılarak imza atılan “dev projeler” ile toplumun temiz su, hava ve ortak kullanım alanları gasp edildi. Büyük çevre tahribatlarına yol açan yada açması muhtemel bu projelerden bazıları ise şunlar oldu:

Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, Karadeniz Sahil Yolu, Üçüncü Havalimanı Projesi, “Çılgın Proje”: Kanalİstanbul, Çamlıca Camii Projesi, “Asrın Projesi”: Marmaray, Sinop ve Mersin-Akkuyu Nükleer Güç Santralleri, Artvin-Cerattepe'de onay verilen altın ve bakır madeni, yine Kaz Dağları’ndan Murgul’a ormanlar ve su havzalarının talan edildiği maden ocakları, HES ve RES inşaatlarının yanı sıra birçok yer gibi Rize’nin Ayder Yaylası’nda TOKİ eliyle yapılmak istenen kentsel dönüşüm talanı.

Ülke genelini kaplayan bu yıkımda, adı son dönemde ekolojik talan ve rant projeleri ile gündeme gelen kentlerden biri de İzmir.

İstanbul ve Ankara gibi iki metropol kentin ardından siyasi iktidarın gözünü diktiği İzmir’de, kültür, tarih, doğal yaşam ve tüm kentsel değerlere yönelik birçok tehlikeyi beraberinde getirecek projeler ardı ardına hayata geçirilmiş durumda. Kültürpark Fuar Alanı’nın “revize” edilerek otopark ve kongre merkezi yapılmak üzere rant çevrelerine peşkeş çekilmesinden Basmane Çukuru'nda devam eden “Ege Dünya Ticaret Merkezi" inşaatına, Körfez Geçiş Projesi'nden Afet Toplanma Alanı olan Üçkuyular Pazaryeri’ne AVM yapılmasına ve Bayraklı Salhane bölgesinde mantar gibi biten gökdelenlere birçok rant projesi ile kentte talana girişildi.

Bunların yanı sıra imza atılan birçok proje ile ormanlar ve su havzaları talan edildi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla kentte sokağa çıkıp ekolojik yıkımlara karşı çıkılmasına rağmen, 15 Temmuz darbe girişimi, yıkım ve talan konusunda fırsata çevrilerek Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından aynı gün içerisinde 9 ilçede yer alan 9 ayrı proje için "ÇED Raporu gerekli değildir” kararı verildi.

Özellikle hükümete yakınlığı ile bilinen Sancak Grubu, Cengiz Holding ve Doğuş grubu gibi sermaye gruplarının talan projelerinin hedefi olan kentte, özellikle inşa çalışmaları devam eden 4 proje dikkat çekiyor. Bu projelerden ilki, iktidara yakınlığı ile bilinen Sancak Grubu’na verilen “Kültürpark projesi”.

TALAN PROJELERİ DEVREDE

78 yıllık bir geçmişe sahip Kültürpark Fuar Alanı, "revize edilmesi" adı altında rant çevrelerine teslim edildi. 420 bin metrekarelik alan üzerine kurulu ve 200 bin metrekare yeşil alana sahip olan Kültürpark, 200'den fazla türe ait 7 bin 200'den fazla bitkinin bulunduğu bir alan. Büyükşehir Belediyesi tarafından önerilen proje ile, Sancak Grubu’na bağlı Folkart şirketi tarafından alanda yapılması planlanan otopark ve kongre merkezi, alanın doğal yapısına ve kullanılabilirliğine ciddi anlamda zarar verecek.

1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 12.11.1992 gün ve 4072 sayılı kararla “2. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı” olarak tescil edilen Kültürpark’ta, sözkonusu projenin hayata geçirilmesi halinde alanın yeraltı su dengesini bozma riski de oldukça yüksek.

YETERLİ SOSYAL ALAN MEVCUT

Belediyenin revize için "sosyal alanlar yetersiz" kılıfı uydurduğu Kültürpark'ta, 420 bin metrekare alan üzerinde 14 kapalı sergi salonu, dört konferans salonu, Atatürk Açıkhava Tiyatrosu, İsmet İnönü Sanat Merkezi, İzmir Sanat, Fuar Evlendirme Dairesi, Celal Atik Spor Salonu, Paraşüt Kulesi, Gençlik Tiyatrosu, Resim-Heykel Müzesi, İzmir Tarih ve Sanat Müzesi gibi mekanlar bulunuyor. Bunların yanı sıra lunapark, hayvanat bahçesi, koşu yolu, yüzme havuzu, kapalı spor salonu, tenis kortlarının yanı sıra bir halı saha da mevcut.

HALK KÜLTÜRPARK'IN DOĞASI İÇİN KAYGILI!

Kentin tarihi, kültürel, sosyal ve ekonomik yapısı üzerinde son derece önemli izler bırakan Kültürpark'ın, doğa ile kültürün iç içe geçtiği bir alanın bozulması halkta da kaygı yaratıyor. Kent halkı, fuar alanın mevcut kullanımının artırılarak ve iyileştirilerek tüm sorunların çözüleceği düşüncesindeyken, AKP'li Sancak Grubu’na sahip çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise projenin herhangi bir rant ile ilgisi olmadığı iddiasında

TALANIN BİR DİĞER ADRESİ: BASMANE ÇUKURU

Kültürpark’a dönük bu yıkım projesinin yanı sıra temeli 18 yıl önce atılan, ancak açılan davalar ve değişen imar planları nedeniyle yapımı tamamlanamayan Basmane Çukuru'ndaki "Ege Dünya Ticaret Merkezi" projesi inşaatı da bir süre önce yeniden başladı.

Burada da AK Parti'ye yakınlığı ile bilinen Sancak Grubu’na bağlı Livamine Madencilik A.Ş. tarafından alanda 2 adet blok inşa edilerek 420 adet farklı büyüklüklerde konut yapılması planlanırken, iş merkezi, konut ve Büyükşehir Belediyesi Hizmet Alanı olarak düzenlenen proje, Kültürpark'ta yapılacak otopark ve diğer yapılarla bütünleşecek. Böylece AKP'li Sancak Grubu bir taşla iki kuş vurmuş olacak.

DAVA AÇILACAK

Kurulan Kültürpark Platformu ise, söz konusu Folkart rant projesine ÇED sürecindeki gelişmelere göre dava açma hazırlığında. Buna göre Valilik'ten ‘ÇED'e gerek yoktur’ kararı çıkarsa, bu kararın iptali için dava açılacak. Aksi yöndeki kararda ise süreç beklenecek. Platform, dava için tüm İzmirlileri kentlerine sahip çıkmaya ve imzacı olmaya da davet ediyor.

'İZMİR'İN TARİHİ MİRASLARI AÇISINDAN TEHLİKELİDİR'

Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ise Kültürpark'ın hemen yanı başında Basmane çukurunda yükselecek yapı ve Kültürpark Projesi’ni birlikte düşünüldüğünde Kültür Merkezi’nin altına getirilmek istenen otopark ve yol bağlantıları ile kentin en önemli yeşil alanının Folkart’ın özel bahçesi haline getirileceği görüşünde.

Diğer taraftan yapının yapılacağı imar adasının bir cephesinin İzmir kentleşme tarihi açısından öneme sahip olan 9 Eylül Meydanı’na baktığını söyleyen Kocaer, meydanın siluetinin bozulacağı ve meydanda bulunan Basmane Garı gibi önemli tarihi değere sahip yapılar üzerinde de ezici bir baskı unsuru oluşturacağı da düşünüldüğünde, İzmir’in önemli tarihi miraslarının geleceği açısından tehlikeli olduğunu ifade etti.

'BU KENT SUÇUNUN ÖNÜNE GEÇİLMESİNİ İSTİYORUZ'

"Söz konusu yapının olduğu bölge 19. yüzyıl ortalarında rasyonel ve modernist düşüncelerin ve planlama anlayışının kente aktarıldığı anıt mekan niteliğinde bir kent parçasının içinde bulunmaktadır" diyen Kocaer, projenin gerçekleşmesi durumunda Agora'dan çekilecek fotoğraf karelerine de gökdelen kuleleri gireceğini ve kentin siluetinin bozulacağını söyledi.

Kocaer, ÇED süreci başlayan projenin belirttiği nedenlerle hukuka, imar mevzuatına, kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğunu da vurguladı. Kocaer, "Başta bu kent suçunun ilgili idare tarafından bir an önce önüne geçilmesini istiyoruz. Proje gerçekleşirse hem Kültürpark'ta hem de tarihi dokuda yaratacağı olumsuz durumlar ve birçok çevre sorunu ile daha yaşanabilir İzmir umudumuzu yok edecek ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bu projeye başlamadan dur demeye ve Kültürpark Revizyon Projesini Koruma Kurulu’ndan çekmeye davet ediyoruz" diye konuştu.

Cihan Başakçıoğlu/dihaber

YARIN: Binali Yıldırım'ın rant ve tehlike dolu 'Körfez Geçiş Projesi'