MERSİN - CHP'li Mezitli Belediyesi, Esenbağlar Mahallesi sınırları içerisinde bulunan 209 dönümlük ormanlık alanı “Orman vasfı yok” diyerek, özel okul ve pansiyon yapılması için MEB'e devretti. Mahalleli, geçim kaynakları olan onlarca zeytin ağacının kesilmesine ve evlerinin yıkılmasına tepkili.
Mersin’in Mezitli İlçesine bağlı Esenbağlar mahallesi sınırları içerisinde bulunan 209 dönümlük ormanlık alan, Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) ait Mezitli Belediyesi tarafından, “Ormanlık vasfını yitirmiştir” denilerek üzerine özel okul ve pansiyon yapılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) devredildi. Arazinin Bakanlığa devredilmesi üzerine ormanlık alanda bulunan onlarca zeytin ağacı kesilerek, evleri bulunan köylülerin ise evleri yıkıldı. Ortada kalan köylüler ise hem geçim kaynakları olan zeytinliklerin kesilmesine hem de evlerinin yıkılmasına tepkili. Öte yandan ormanlık arazi üzerinde Bakanlığın çok sayıda özel okul yapmayı planladığı ve bölgede bulunan binlerce zeytin ağacının da bu projeler kapsamında kesileceği iddia ediliyor.
Yıllardır ormanlık arazide kendilerine hem geçimlerini sağlayan hem de yaşam alanları oluşturan köylüler ise, tapuları olmadığı için mağdur ediliyor. Daha önce Mezitli Belediyesi tarafından kendilerine elektrik ve su gibi birçok yardımın yapıldığını söyleyen köylüler, okul yapılmasına karşı olmadıklarını; ancak ormanlık arazinin yok edilmesini kabul etmediklerini söyledi.
'YÜZDE 90 ORMANLIK ALAN'
Mahalle sakinlerinden Osman Göçmen, yapılmak istenen okul projesine karşı olmadıklarını; fakat “Ormanlık vasfını yitirmiştir” tespitinin de yanlış olduğunu, bölgenin yüzde 90 ormanlık alan olduğunu dile getirdi. Göçmen, “Bizler okula karşı değiliz; ama gelip bu projeyi geçim kaynaklarımızın olduğu yere yapmalarına karşıyız. Bu proje yapılacaksa boş arazide yapılsın diyoruz. Bu mahallede 209 dönümlük arazi dışında 260 dönümlük arazi var. Zaten tamamı 500 dönümdür. Okul yapımına daha uygun bir yer var. Belediyenin daha önce çöplük olarak kullandığı bir alan var, oraya yapılsın neden getirip insanların bulunduğu yere yapıyorlar?" sözleriyle okulun kendi yaşam alanlarına yapılmasına tepki gösterdi.
'ZEYTİNLİKLERİMİZ KESİLMESİN'
Mahallede yaklaşık 50 ila 100 arasında ev olduğunu ve bu evlerde yaşayanların da bu arazileri kendilerinin yeşerttiğini belirten Göçmen, “Burada evler yıkılmaya başlandı ve öyle görünüyor ki burada yakın zamanda ev denen bir şey kalmaz. Evleri yıkılan insanların gidecek bir yeri kalmadı. Buraları biz yeşerttik. Burada bu mahallede yılda yaklaşık 10 ton zeytin çıkıyordu. Bu ağaçlar 60 yaşındaydı. Buralar ormanlık alan, ormanlık vasfı yok olmamıştır. Buralar oksijen deposuydu onu da ortadan kaldırmak istiyorlar" diye konuştu. Göçmen, projenin başka bir yere taşınmasını ve geçim kaynağı olan zeytinliklerin artık kesilmemesi için yetkililere çağrı yaptı.
'İÇECEĞİMİZ BİR DAMLA SUYUMUZ YOK'
Çocukluktan beri mahallede yaşayanlardan Hasan Hüseyin Zopalı, projenin başlamasıyla 35 yıldan beri ailesinden kalan evinin başlarına yıkıldığını ve geçim kaynağı olan zeytinliklerin de kesildiğini dile getirdi. Zopalı, “Şunu söylemek istiyorum; evini başına yıkarsan geçim kaynaklarını elinden alırsan küçük ve büyük baş hayvanlarının bulunduğu ahırları yıkarsan ve ağaçlarını elinden alırsan elektriğini suyunu kesersen bir vatandaş ne yapar? Biz burada günlerdir caminin tuvaletini, suyunu kullanıyoruz. Burada şimdi içeceğimiz bir damla suyumuz yok. Şimdi ne yapacağız? Benim oğlumun Avrupa güreş şampiyonasında üçüncülüğü var; ama evinin adresi olmayınca okula yazdıramadım” diye konuştu.
Kesilen zeytinliklerin tepki toplamaması için kaçırıldığını ve saklandığını ifade eden Zopalı, “Kalan ağaçların altına da kumlar döktüler. Bu ağaçların 100 senelik ömrü var. Tüm vatandaşlarımız bu ağaçlardan faydalanıyor. Bu kararı alanlar bu arazide ağaçlar var evler var demediler” dedi.
'ZIRHLI ARAÇLARLA EVİMİZİ YIKTILAR'
Evi yıkılan ve zeytinlik ağaçları kesilen 5 çocuklu kalp ve şeker hastası Şükriye Göçmen, "Benim 30 yıllık evimi yıktılar. Tüm eşyalarım dışarıda kaldı. Bu saatten sonra çocuk mu okutayım, ev mi yapayım? Tüm çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Biz ‘nereye gideceğiz ne yapacağız diye yetkililere sorduğumuzda’ bize ‘yapacak bir şey kalmadı’ diyorlar. Yıkıma karşı çıktığımızda da 'sesinizi çıkarmayın yoksa devlet geriye dönük vergisini alır' diyorlar. Zırhlı araç ve askerlerle gelip evimizi yıktılar" dedi.
'TEK SÖYLEDİKLERİ 'YAPACAK BİRŞEY YOK'
Eşyalarını yıkıntıların içerisinden çok zor bir şekilde kurtardığını ve kendilerine kimsenin yardım etmediğini dile getiren Göçmen, “Belediye ve valiliğe gittik bize çadır bile vermediler, hatta 'Yapacak bir şey yok' dediler. Yıllık geçim kaynağımız gitti. Çocuğumun okul parasını ve tüm geçim kaynağımı zeytinlerden kazanıyordum, onu bile aldılar. Bağım bahçem gitti. Bize elektrik, su, yol daha birçok şey veren bu devlet bugün niye elimizden aldı" diyerek isyan etti. "Bize evleri yapın devlet sizi gelip dışarı atmaz diyordular" diyen Göçmen, " Bakın şimdi ne oldu. Başka yer mi yoktu. Mahallelinin olduğu bir yeri devlet nasıl bir başkasına kiralar” diye sordu?
Ergin Çağlar - dihaber