MUĞLA - Bodrum Güvercinlik'te çıkan yangın sonrası yapılan "Ağaçlandıracağız" açıklamasından sonra imara açılan koyda 4 dev otel için ruhsat verildi. Burada yükselen otellere turizm teşvik primi verilerek doğa talanı daha çok teşvik ediliyor.

Muğla’nın Bodrum ilçesi Güvercinlik civarında bin 298 yataklı ve 556 odalı Titanic Otel İnşaatı devam ederken koyun tamamı nerdeyse yok edilmiş durumda. 2007 yılında çıkış nedeni belirlenemeyen yangında Güvercinlik bölgesinde yer alan Pina Yarımadası'ndaki 150 hektarlık Halep çamı ve Kızılçam ormanı küle döndü. Orman ve Su İşleri Bakanlığı yanarak küle dönen alanda restorasyona gidileceğini ve bölgenin kısa sürede ağaçlandırılacağı açıklamasında bulundu ancak bölgede herhangi bir yeşil alan ve restorasyon faaliyeti yapılmadı. Bugün ise Güvercinlik koyunda Amara Hotel isimli tesisin açılmasından sonra şu an Titanic ve Begonia tatil köyü de inşa süreci bittikten sonra açılması planlanıyor. Yükselen bir değer olan Bodrum'da yapılaşmanın önünün açılması için 1. derecedeki sit alanları yakılarak yok edilirken, turizm kimliği ile bir çok Avrupalı ve Körfez ülkesindeki milyonerlerin dikkatini çeken Bodrum’da ormanlık alanların yerini villalar alıyor.

'YANGINLAR BİLİNÇLİ'

Bodrum'daki orman yangınları hakkında konuşan Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) yöneticisi ve Ekolojist Haluk Ortaç, kentte onlarca yapılaşmaya rağmen yüzde 65'lik bölümünün yeşil alan olduğunu söyleyerek, ormanların daha fazla imar alanı elde etmek için bilinçli olarak yakıldığını belirtti. Ortaç "Bodrum bölgesinde genellikle Zeytin, Meşe, Kızılçam ve Fıstık gibi ağaç türleri mevcuttur. Bodrum'daki mevcut ağaçların çoğu sonradan dikilen ağaçlar değil tabiatın bize sunduğu bir nimettir. Ağaçlar toprak zeminden değil de kayalık bir zeminden filizlendiği için yangından sonra geri dönülmez felaketler ortaya çıkıyor. Bodrum yarım adası bilinçli olarak rant kaynaklı her sene yakılmakta" dedi.

'ACABA BUGÜN NERESİ YANACAK?'

Bodrum ilçesindeki arsa fiyatlarının pahalı olması ve yeni alanların imara açılması için ormanların kurban edildiğini ifade eden Ortaç "Özelikle Bodrum'un gelecekteki cazibe merkezi haline gelecek olan Mazı ve Kızılağaç her sene yakılmakta. Sadece 2015 yılında Bodrum'da 5'bin hektarlık ormanlık alan küle döndü. Orman yangınlarının yüzde 80'i bilinçli yüzde 20'lik bölümü ise ihmal ve yüksek gerilim hatlarından kaynaklanmaktadır. Ormanları yakanlar özellikle Temmuz ve Ağustos aylarını bekleyerek rüzgarın şiddetlendiği anları beklemektedirler. Bodrum halkı da şiddetli bir rüzgar olduğu zaman acaba bugün nereyi yakacaklar diye endişeleniyor" diyerek konuştu.

'YANGINLAR ADETA TEŞVİK EDİLİYOR'

Orman yangınları siyasal düzenlemeler ile adeta teşvik edildiğini belirten Ortaç, hükümetin çıkardığı yasal düzenlemeler ile orman yangınlarının önü açtığını vurguladı. Ortaç, "Yanan alanlar turizm bölgelerinde yer aldığı için rehabilite etmek yerine turizm teşvik yasası ile imara açılıyor. Atalarımızdan bize miras kalan ormanlar ranta kurban gidiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verdiği imarlar sayesinde dava edemiyoruz. Etsek bile mahkeme sonuçlanana kadar proje bitmiş oluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının çıkarmayı düşündüğü sit alanlarının derecelendirilmesi kanunu ile var olan ormanlık alanlarda tehlikeye giriyor. Kanunla yapılmak istenen 1. dereceden sit alanı olan bölgeyi 2. Ya da 3. derece sit alanı haline getirerek mevcut alandaki yapılaşmanın önünü açmak" dedi.

'YANGINLAR DENİZ MANZARALI'

Çevre Mühendisi Caner Çıksalı ise "2015 Yılında Gündoğan’da 35, Orta Kent'te 70, Karabağlarda 250, İslamhaneleri’nde 14 ve Dereköy’de 55 hektar alan küle döndü. Bodrum'da çıkan mevsimsel yangınlar tesadüf değil rant odaklıdır. Çıkan yangınlar hep deniz gören yerlerde çıkmakta buda bilinçli yapıldığının göstergesidir. Yanan yerlere imar yasağı gelirse yangın görülmez. Ama çıkarılan kanunlar ile yanan yerler ağaçlandırılmak yerine betonlaştırılıyor" şeklinde konuştu.