DENİZLİ - Denizli’de bulunan ve birçoğu Roma döneminden günümüze tanıklık eden tarihi köprüler, yanlış restorasyon ve gerekli önlemlerin alınmamasından kaynaklı yok olmayla yüz yüze. Hükümetin on binlerce kilometre yol yapmakla övündüğünü belirten HDK İzmir Ekoloji Meclisi Sözcüsü Erol Akcan, tarihi yerlerin korunmasında sınıfta kaldığını söyledi.
Denizli’de bulunan ve bir çoğu Roma Dönemi’nden günümüze kadar gelen birçok tarihi köprü, yanlış restorasyon ve gerekli önlemlerin alınmamasından kaynaklı zamana yenik düşüyor. 10’nu Roma Dönemi’nden 21 tarihi köprünün çoğu kullanılmaz halde. Bu köprülerin birçoğu ise Denizli’de yapılan baraj suların altında kalarak yok oldu.
Roma Dönemi’nden günümüze tanıklık eden köprülerden birisi de Çal ilçesine bağlı Kemer Deresi üzerinde kurulan Bayıralan Roma Köprüsü. Bu köprü tek kemerli ve taş örgülü olarak inşa edilmiştir. 15x30 cm ve 10x20 cm ebatlarındaki taşların sıkıştırılmasıyla yapılan tarihi köprü, 2 metre genişliğinde ve uçtan uca 15 metre uzunluğundadır. Köprünün ayakları her iki tarafta yer alan iki ayrı ana kaya üzerine oturmaktadır. Sert kaya kütlelerinin üzerinde konumlandırılan köprü farklı dönemlerde yer yer onarım geçirse de yapılan yanlış restorasyondan dolayı büyük ölçüde orijinalliğini yitirdiği görülmekte. Yakın geçmişte kemerin en açık noktasına yerleştirilen bir hatılla desteklenen tarihi köprü, zamana yenik düşerek bu gün kullanılmamaktadır.
DİNAMİTLE YIKILMIŞ
Denizli’nin Sarayköy ilçesinde inşa edilen bir diğer köprü olan Ahmetli Köprüsü, dört kemerli olarak inşa edilmiş. Köprünün uzunluğu 55 metre, genişliği 4.75 metre olup, kemer açıklığı ise yaklaşık 5.5 metredir. Kemerli gözlerden kuzey taraftaki iki gözü, I. Dünya Savaşı sonunda Yunanlıların ilerleyişini engellemek amacıyla dinamitle havaya uçuruldu. Malzeme olarak traverten taşlardan inşa edilen bu köprü, Cumhuriyet Dönemi’nde yıkılan iki gözü ise orijinal ayakları üzere betonarme olarak inşa edilmiş, fakat zaman içerisinde tarihi dokusunu yitirdiği görülüyor.
MOLOZ TAŞLAR ALTINDA TARİHİ DOKU YOK OLDU
Acıpayam İlçesi, Bedirbey Köyü’nün 300 metre güneyinde, Dalaman Çayı (İndos Nehri) üzerinde kurulan Bedirbey Köprüsü,Themisonion-Kibyra Antik yolu güzergahında yer alıyor. Blok taşlardan inşa edilen köprü beş gözlü olup, kuzey tarafındaki iki yuvarlak kemer zamana dayanırken, kemer genişliği 3.50 metre olan köprü, döşemeleriyle birlikte 40 metre uzunluğundadır. Roma Döneminde inşa edilmiş olan Bedirbey Köprüsü, Selçuklular Döneminde kullanıldığı, Osmanlı Döneminde ise moloz taş malzemeyle tamir edilerek tarihi özelliğini yitirdiği görülüyor.
NEHRİN İÇİNDE YOK OLUŞU GÖZLENİYOR
Denizli’nin Güney ilçesine bağlı Cindere köyü sınırları içindeki Cindere Köprüsü, Menderes Nehri üzerindeki önemli tarihi köprülerden biri olup, Doğu Roma döneminden beri kullanım görmüş. 4 küçük, 2 büyük kemer ile Menderes Vadisini birbirine bağlayan köprünün kemeri zamana direnirken, diğer orta geçişi sağlayan kemerleri yıkılmış ve kemerleri birbirine bağlayan ayaklar nehrin içinde kaderine terk edilmiş.
HEPSİ KADERİNE TERK EDİLDİ
Her birinin ayrı bir tarihi döneme tanıklık eden 21 tarihi köprünün hepsi ya yanlış restorasyondan dolayı orijinalliğini yitirmiş, ya bakımsızlık ve yeteri önlemlerden dolayı yıkılmış yada bilinçsizce yapılan barajlar altında yok olup gitmiştir. 21 köprünün ortak özelliği ise maalesef bugün kullanılacak durumda olmamalarıdır.
ACİLEN KORUMA ALTINA ALINMALI
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Ekoloji ve Yaşam Meclisinin gündeminde şuan tarihi köprülerin olduğunu belirten HDK İzmir Ekoloji ve Yaşam Meclisinin Sözcüsü Erol Akcan, bu köprülerin insanlığın var olduğu günden bu yana aktarılan mirasın en önemli ayaklarından bir tanesi olduğunu söyledi. Ege’de olduğu gibi her yerde tarihi köprüler ve yapıların sistem tarafından, sermaye peşkeş çekildiğini aktaran Akcan, “Zamana karşı direnen bu köprüler şuan sahipsizlik ve ilgisizlikle karşı karşıya. 10 binlerce kilometre yol yapmakla övünen hükümetin bu tarihi yapılar konusunda sınıfta kaldığını görüyoruz” dedi.