KOCAELİ - Kömür depoları ile yaşam alanlarının iç içe olduğu Dilovası'nda pencereler yaz-kış açılmıyor. Dilovası Ekoloji ve Sağlık Derneği Başkanı İsmail Sami, hayati tehlike saçan kömür tozunun ciğerlere işleyen ve hastalık yapan bir toz olduğunu belirterek, her geçen gün solunum yolu hastalıkların arttığına işaret etti.

Türkiye'nin büyük sanayi bölgelerinden olan Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde, çevre kirliliği gün geçtikçe artıyor. Dilovası Ekoloji ve Sağlık Derneği Başkanı İsmail Sami, son dönemlerde ilçede artan kömür sanayisine dikkat çekerek, çevre kirliliğine en çok kömür tozunun neden olduğunu söyledi. Konuyu yetkililerle konuştuklarını aktaran Sami, "Dosyalar verildi, alındı. Ama hala o kömür tozu durmadı" dedi.

'TOZ CİĞERLERİMİZE İŞLİYOR'

Kömür depolama alanlarının yerleşim alanları ile iç içe olduğunu ve kömür tozunun hayati tehlike saçtığının altını çizen Sami, bu tozun evlerini kirleten, ciğerlerine işleyen ve hastalık yapan bir toz olduğunu söyledi. Kömür tozu ile ilgili TÜBİTAK'a gönderdikleri dosyadan insan sağlığı açısından olumsuz cevaplar aldıklarını ifade eden Samir, kömür depolama alanında çalışan işçilerin ise solunum yolu hastalıklarına yakalandıklarını aktardı. Dilovası'nda her geçen gün solunum yolu hastalıklarının arttığına işaret eden Sami, “Buranın bir sanayi bölgesi olmasının bize getirisi hastalık, toz ve kanser” diyerek tepki gösterdi.

Sami, Dilovası'nın gerçekte yerleşim alanı olduğunu fakat ekonomik çıkarlar uğruna halkın sağlığının hiçe sayıldığını vurgulayarak, şunları aktardı: “2006 yılında Meclis Araştırma Komisyonu'nun yazdığı rapora göre, Dilovası'nda bir çivi bile çakılamaz. 2006'dan sonra Dilovası'na dört tane Organize Sanayi Bölgesi kuruldu. Devlet yetkililerine sesleniyorum; burada yaşayan insanlar da insan. Buradan geçen İstanbullular pencerelerini kapatarak yoldan geçiyorlar. Dilovası kaderine terk edilmiş bir yer. Ortada ciddi bir rant olduğu da şüphesiz.”

'HAYATİ TEHLİKE YARATIYOR'

Turgut Özal Mahallesi muhtarı Mehmet Şirin Barış ise, mahallede bulunan kömür depolama alanının kaldırılması için gerekli mercilerle görüştüklerini fakat sonuç alamadıklarını aktardı. Alanın ilçenin ve mahallenin en hakim tepesine kurulduğunu söyleyen Barış, “Başta devlet hastanesi olmak üzere dört tane okulumuz ve mahallemiz mağdur durumdadır” diyerek kömür tozunun hayati tehlike yarattığına vurgu yaptı.

'PENCERELERİMİZİ AÇAMIYORUZ'

Yaz-kış boyunca evlerinin pencerelerini açamadıklarını dile getiren mahalle sakinlerinden Leyla Barış ise, kronik ve astım hastası olan hastaların zor durumda olduğunu kaydetti. Belediye ve valilik önünde eylem gerçekleştirdiklerini ancak muhatap alınmadıklarını belirten Barış, kömür depolarının kaldırılması için tekrar eylemsellikler düzenleyeceklerini dile getirdi.

Yaz aylarında havanın sıcak olmasına rağmen pencerelerini açmaya korktuklarını vurgulayan Barış, kömür deposunun yakınlarında hastane ve okulların bulunduğuna dikkat çekerek, “Yetkililer burayı neden görmüyor. Oy zamanlarında bizi görüyorlar ama. 'Ak Parti'ye oy verin kömür tozundan kurtulacaksınız' dediler ama kaldırmadılar” şeklinde tepkisini dile getirdi.

'HASTANENİN YANINDA KÖMÜR DEPOSU OLUR MU?'

Kömür deposunun yerleşim alanlarının içinde yapılmasını "yaşam hakkı gaspı" olarak nitelendiren mahalle sakinlerinden Emrah Karakaş da, “Bu bize vurulmuş bir darbedir diye düşünüyorum. Eğer burada zengin bir halk yaşamış olsaydı durum daha farklı olacaktı. Eğer hakkını arayan bir halk olsaydı durum yine farklı olacaktı" dedi.

Karakaş, ileriki süreçte düzenleyecekleri eylemlere dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Oranın çalışanlarını oranın sahiplerini rehin almayı düşünüyoruz ve yakmayı düşünüyoruz. Açık açık da tehdit ediyorum. Yetkililer bu duruma bir çözüm bulmazsa bu şekilde hakkımızı koruyacağız. Yetkililer oranın tapulu olduğunu oranın kullanıldığını söylüyorlar. Olur mu böyle şey? Burada çocuklar var hastane var. Hiçbir yerde hastanın yanında kömür deposu olur mu? Böyle bir saçmalık olur mu?"