İSTANBUL - Referandumda çıkacak her bir "Evet"i doğaya yapılmış bir ihanet olarak yorumlayan yaşam savunucuları, yaşamı, doğayı ve kendini seven her bireyin referandumda "Hayır" demesi gerektiğini söyledi. Şehir plancısı ekolojist Başar Toros, "Doğa için 'Hayır' diyoruz. Doğaya başkan olunmaz" dedi.
Doğa ve yaşam savunucuları da, Anayasa değişiklik teklifinin 16 Nisan'da referanduma götürülüyor olmasında "Hayır" diyeceklerini belirtti. Doğaseverlerin referandumda mecburen "Hayır" diyeceğini belirten şehir plancısı ekolojist Başar Toros, “Çünkü biz doğa savunucularının referandumdan önceki süreçlerde tüm hukuksal haklarımız kaldırıldı. Anayasa'da 80’inci madde gibi OHAL’de bir sürü doğa düşmanı yasa getirildi. Doğa şu an hukuksal korunaktan yoksun durumda. Referandumda ‘Evet’ çıkması demek, doğaya en büyük darbeyi vurmak demektir. Biz 'Hayır' diyoruz, doğa için 'Hayır' diyoruz. Doğaya başkan olunmaz” diye konuştu.
‘KENDİ YAŞAMINI SEVENLER DUR DEMEK ZORUNDA!’
“Bir doğa aktivisti olarak tabi ki 'Hayır' diyeceğim ama aslında sadece 'Hayır' demek yetmiyor” diyen Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Özgür Erbay, “Hayır'ın arkasından daha bir zorlu süreç bizi bekliyor. Sürekli doğayı yiyerek beslenen, sürekli tüketen bir Türkiye’ye 'dur' demek için, sadece doğayı değil, kendini ve yaşamını sevenler 'Hayır' demek zorunda. Bunun böyle gitmeyeceği belli, buna bir dur demek için 'Hayır' diyeceğiz” dedi.
‘HAYIR' DEMEYE MECBURUZ’
Mevcut uygulamalara bakıldığında doğa için kahrolmamanın elde olmadığını söyleyen doğa ve yaşam aktivisti Av. Binnur Tanrıverdi, “Katledilen bir doğa var. Belgrat burnumuzun dibinde ve İstanbul’un oksijen kaynağı ama gözümüzün önünde katlediliyor. İstanbul’un kalbinde bulunan, yolumuzun düştüğü Maçka Parkı katlediliyor. Bir Ayvalıklı olarak Ayvalık Cunda tabiat parkın ve adaların imara açılacağı söylentileri dolaşıyor” diyerek tüm bunların önünü alabilmek için "Hayır" demeye mecbur olduklarını belirtti.
‘KÖYÜM İÇİN 'HAYIR'
4 yıldır doğa kıyımının yaşandığı Kuzey ormanlarında olan Ağaçlı Köyü yerlilerinden olan Cenk Çalışır, “Köyümüzü mahvettiler son dört yıldır tüm köy direniyoruz. Acil kamulaştırma ile köyümüzü elimizden almaya çalışıyorlar. Bu hükümetin aldığı tüm sıkıntılı kararları bir kenara bıraksak bile ben sırf çocukluğumun geçtiği o yeşili katlettiği için 'Hayır' diyorum. ‘Evet’ çıkarsa köyümüz elimizden gidecek” diyerek herkesi referandumda "Hayır" demeye çağırdı.
‘KATİL MEGA PROJELERE HAYIR!’
Doğa yıkımına, ranta, talana karşı durmanın tek yolunun referandumda "Hayır" demekten geçtiğinin altını çizen doğasever muhasebeci Selma Kambur (47), “Bugüne kadar yapılan politikalar ile doğada çok büyük bir talana yol açıldı. Bunun en somut örnekleri üçüncü hava limanı ve üçüncü köprü... Bu iki yapıt için bile milyonlarca ağaç katledildi. Su havzaları yok edildi, yer altı kaynakları tüketildi, binlerce börtü böcek katledildi. Bunun yanı sıra bu inşaatların yapıldığı yerlerdeki köylerde yaşayan insanlar mağdur edildi. Bizlerin bu mega katil projelere karşı 'Hayır' dememiz lazım” dedi.