Köylülerin ‘Hayır’ gerekçesi: Hayvanlarımı hükümetten daha çok seviyorum 2017-03-27 09:01:54 İSTANBUL - Sürekli zamlanan mazot, yem ve saman fiyatlarından yakınan köylüler ilginç gerekçelerle “Hayır” diyor. Biri “Hayvanlarımı bu hükümetten daha çok seviyorum. Onlar için de ‘Hayır’ diyeceğim” derken, bir başka köylü, “Köyde tek inek sahibi olsam sütü 5 TL’ye, ineği 10 bin TL’ye satarım kim ne diyebilir. O yüzden bu adamın tek olması hoş değil” dedi. Ekonomideki kötü gidişattan dolayı sürekli zamlanan mazot ve yem fiyatları üreticiyi zor durumda bırakırken hayvancılık da yapılamaz oldu. İstanbul’un Pendik ilçesine bağlı Kurna köyü de hayvancılığın durma noktasına geldiği yerlerden biri. Kurna’da doğal ve organik yemlerle beslenen hayvanlardan elde edilen ürünlerin, üreticinin zararına satışından dolayı hayvancılığı bitirme noktasına getirdi. Zamlardan dolayı köydeki en temel geçim kaynağını oluşturan hayvancılıktan kazanç elde edemediklerini dile getiren köylüler, şimdilik sadece doğal süt satarak ve hayvan alım - satımı yaparak geçimini sağlıyor. Yaşadıkları sıkıntıların yıllardır iyileştirilmesi bir yana daha da kötüye gittiğinden şikayet eden köylüler, referandumda “Hayır” oyu kullanarak, hayvancılık sektörünün iyileştirilmesi için ilk adımı atacaklarını söyledi. ‘ZAMLAR YÜZÜNDEN ONLARCA ÜRETİCİ İŞİNİ BIRAKIP ŞEHRE TAŞINDI’ 35 yıldır köyde hayvancılık yapan 3 çocuk babası Muzaffer Çelik (65), sahip olduğu 30 adet büyükbaş hayvanı artık besleyemediğini ve zararına satmaya başlayacağını dile getirdi. Köyde kendi gibi zor durumda olan onlarca kişinin hayvanlarını satıp şehir merkezlerine taşındığını söyleyen Çelik, yaşadığı sıkıntıları şu sözlerle anlattı: “Şu anda üretici sıkıntılı. Yem pahalı, saman pahalı, mazot pahalı… Böyle idare edemeyip, malını satan arkadaşlar var. Devlet bu duruma bir el atmalı. Halk, ‘Et pahalı’ diyor, ama et pahalı değil. Et ne zamandan beri aynı fiyatta. Mesela kasaplarda kesim yaptırıyoruz, et 21-22 TL. Toptan kemikli et alıyorlar bizden. Ondan sonra aracı alıyor, o alıyor, bu alıyor... Bizim bir kazancımız yok bu işten. Bugün bir hayvanı kurban için beslesen bile 2-3 sene bekleyeceksin. Şu an bizim gözümüzde hayvan pahalı değil. Süt işine gelince; herkes süt satıyor; ama ne olduğu belli değilken biz kendi sütümüzü bile bitiremiyoruz. Devletin yem, saman, ot olayını düşürmeleri lazım ki, et de düşüşe geçsin.” ZARAR ÇOK! Üreticinin en çok yem fiyatlarından şikayet ettiğini ifade eden Çelik, yemin ucuzlaması dâhilinde et fiyatlarının da düşeceğini söyledi. Yemdeki Katma Değer Vergisi’nin (KDV) düşürülmesini talep eden Çelik, hayvan bakımının da çok zor süreçleri olduğuna dikkat çekerek, yaşadıkları sıkıntıların dikkate alınmasını istedi. Çelik, “Biz hayvan yetiştirdiğimiz zaman 2-3 yaşında hamile kalıyor. Ondan sonra bakarsın hasta olur, ölür gider bu belli olmaz. Mesela şimdi bir yavru doğduğu zaman 3 ay süt emmesi lazım. Bu yavru günde 8 litre süt emer, gerisini siz hesaplayın. Bu yavru 2 sene sonra inek olacak. En kötü ihtimalle 1 ayda 5-6 bin TL masrafı var. Süt ineği olursa o masraf 10-12 bin TL’ye de çıkar. Biz işçiden kısıp kendimiz uğraşarak bunun altından kalkmaya çalışıyoruz” sözleriyle dert yakındı. TARIM BAKANLIĞI’NA SESLENDİ Hükümete de mesaj yollayan Çelik, “Buradan Tarım Bakanlığı’na sesleniyorum; siz de sütlerin sokakta satılmaması ile uğraşıyorsunuz. Bunun lafta kalmamasını istiyoruz. Herkesin sütü denetlenip satılsa veya ‘Biz bu çiftçilere destek olacağız’ dense, bize daha iyi yaklaşılsa daha çok memnun oluruz. Mal sevklerinde de zorluk çekiyoruz. Hayvanların küpesi düşüyor ve küpe taktırmak zorunda kalıyoruz. Bu küpeler de hemen gelmiyor, 3-4 ay sonra geliyor. Burada da sıkıntılarımız var” diye konuştu. ‘ŞARTLAR İYİLEŞTİRİLSİN’ “Sütlerimi satamıyorum süt pahalı diyor vatandaş” diyen 3 çocuk annesi Asuman Gök (46) ise, bu işe 15 yıl önce başladığında sütün kilosunu 75 kuruştan sattığını, ama zamlanan yem ve saman fiyatlarına paralel olarak süt fiyatlarından sonra müşterilerinin yüzde 70’ini kaybettiğini söyledi. Şu an kilosunu 2.5 TL’den sattığı sütlerle masraflarını bile çıkaramayıp bankalara borçlandığını belirten Gök, “Şu an 16 hayvanım var. Zararım şu an çok fazla. Saman pahalı, yem pahalı. Biz de inek alım - satımı yaparak bu durumu düzeltmeye çalışıyoruz. Hayvancılığın biraz düzelmesi için yemin biraz düşmesi lazım ki şuan 52 TL’den yem alıyoruz. Elektrik ve su işin içine girince yük iyice artıyor. Hükümetin bizimle gelip konuşmasını durumumuzu görmelerini ve bir iyileştirmeye gitmelerini istiyoruz” dedi. ‘HAYVANLARIM İÇİN ‘HAYIR’ “Buradan hükümete ne diyeceğimi bilmiyorum ama sandıkta diyeceğim diyemediklerimi” diyen Gök, sandığa gideceğini ve “Hayır” diyeceğini söyledi. Gök, “Ekonomi çok kötü durumda, ne olacağımız belli değil. Şartlar daha kötüye gitse de hayvanlarımı bırakamam; çünkü onları çok seviyorum. Bu hükümetten daha çok seviyorum. Onlar için de ‘Hayır’ diyeceğim” şeklinde konuştu. ‘TEK YÖNETİYOR DA NE OLDU’ Son 5 yıldır neredeyse hiç kâr etmediğini bazı yıllar ise ciddi zarara uğradığını aktaran İsmail Celen ise, “Şu anda hiç kârım yok, zarara doğru gidiyorum. Devlet bu işe bir çözüm bulmalı. Yem pahalı, süt ucuz. Burada hobi olsun diye kaz da besliyoruz. Sandığa da gidersek cevabımız ‘Hayır’ olacak. Şimdiye kadar tek yönetiyordu da ne oldu, kimse ona bir şey demiyor, istediğini yapıyor. Mesela ben köyde tek inek sahibi olsam sütü 5 TL’ye, ineği 10 bin TL’ye satarım kim ne diyebilir. O yüzden bu adamın tek olması hoş değil yani” dedi. Asya İnedi - dihaber