Temelli: Referandumun maliyetleri bizi bekliyor 2017-04-07 11:43:37 AYDIN - HDP'nin Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, AK Parti Hükümeti'nin tüm kaynakları referandum için seferber ettiğini belirterek, "Seferber ettiği kaynakların çok ciddi maliyetleri bizi bekliyor. Referandum bu açıdan iktisadi olarak da bu kötü gidişata 'dur' demek için büyük bir öneme sahip" dedi. Anayasa değişikliğinin 16 Nisan'da oylanacağı referandum süreci ve ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik krizi HDP'nin Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli değerlendirdi. Sayılı günler kalan referandum çalışmalarına tüm baskı ve engellemelere rağmen ülke genelinde hız verdiklerini kaydeden Temelli, Türkiye'nin bu yolculuğunun ne kadar karanlık olduğunun herkes tarafından hissedildiğini bu yüzden HDP'nin "Hayır"ının önemli olduğunu söyledi. Ülkede kriz göstergesi olarak kabul edilen her etkenin devam ettiğini vurgulayan Temelli, özellikle işsizliğin ciddi boyutlara ulaştığının altını çizdi. Ülkede kalıcılaşmış yoksulluk halinin var olduğunu dile getiren Temelli, yoksulluk nüfusunun ise ciddi boyutlara ulaştığını ve bu durumun devletin resmi rakamlarına da yansıdığını kaydetti. Enflasyonun çift haneli rakamlarda olduğunu, döviz fiyatlarının tırmanışa geçtiğini ve cari açığın giderek yükseldiğine dikkat çeken Temelli, tüm bu gelişmelerin yeni krizlerin yaşanacağının göstergesi olduğunu belirtti. 'İKTİDAR TÜM KAYNAKLARI SEÇİM İÇİN SEFERBER ETTİ' Siyasi iktidarın tüm kaynakları referandum için seferber ettiğini söyleyen Temelli, "Akla hayale gelmeyecek derecede bir kara ekonomi yürütüyor. Seferber ettiği kaynakların çok ciddi maliyetleri bizi bekliyor. Bu maliyetlere katlanmamak için özellikle emekçi, yoksul halkımızın, gençlerin ve kadınların 'Hayır' demesi gerekiyor. Referandum bu açıdan iktisadi olarak da bu kötü gidişata 'dur' demek için büyük bir öneme sahip" diye konuştu. 'EKONOMİNİN GERÇEK İHTİYAÇLARI KARŞILANMIYOR' Anayasa'daki değişikliklere bakıldığında ekonomi ile ilgili en önemli değişikliğin bütçeyle alakalı olduğunu aktaran Temelli, başkanlık sistemi hayata geçtiği taktirde Cumhurbaşkanı'nın bütçe hazırlayabileceği ve kamu kaynaklarını istediği gibi kullanabileceğini kaydetti. Hükümetin Deli Dumrul gibi istediği yere yol ve köprü yaptığını ve her proje için ciddi anlamda mali kaynak harcandığını söyleyen Temelli, şunları aktardı: "Bu sistem geçerse Çanakkale Köprüsü'nde olduğu gibi projeleri her gün göreceğiz. İstanbul'dan Balıkesir'e 7.5 saatte gelinebilir deniliyor. Şu an İstanbul'dan Balıkesir'e 2.5 saatte gidiyorsunuz. Çanakkale Köprüsü nedeniyle inanılmaz bir kaynak israfı olacak ve o köprüyü yapan şirketler 20 yıla yakın bir süre boyunca devletten garanti para alacak. 45 bin araç geçişi onaylanmış, oysa Çanakkale’de toplasanız 45 bin araç yok. Böyle acayip iktisat anlayışı ve ekonomi yönetimini tek bir insanın eline veriyorsunuz, hiçbir denetim yok. İstediği yere istediği köprüyü yolu yapıyor Deli Dumrul gibi. Ekonomin gerçek ihtiyaçlarını karşılamıyor." 'BUGÜN TÜRKİYE'DEKİ PARLAMENTER SİSTEM ZAYIFTIR' Türkiye'deki çözümün "Tek adam" rejiminden geçmediğini vurgulayan Temelli, coğrafyada yaşayan halklara ve kültürlere bakıldığında demokrasi ve refahın radikal demokrasiyi hayata geçirmekle mümkün olabileceğini belirtti. Bugünkü parlamenter sistemde de bazı eksikliklerin olduğunu kaydeden Temelli, "Bu yol yerel meclislerin güçlendirildiği, parlamenter rejimin var edildiği bir sistemden geçer. Bugün Türkiye'deki parlamenter sistem zayıftır. Türkiye'deki parlamenter sistemin eksiklikleri vardır. Ama bu eksikliği 'Tek adam' anlayışıyla aşamazsınız. Parlamenter sistemin eksikliğini yerel demokrasiyi güçlendirerek aşabilirsiniz. Temsiliyet önemlidir ve temsil edildiği yerde katılır, karar alır ve değiştirirler. Ortak olan için güzelliği var ederler. O yüzden demokratik bir cumhuriyeti ortak vatanımızda inşa etmek istiyorsak herkesin katılabileceği söz yetki karar alabileceği meclisleri var etmemiz lazım. Meclis demek bütçe hakkı demektir. Meclis ekonominin eşit adil bir şekilde hayat bulması demektir. Siyasetin toplumsallaşması demektir" şeklinde konuştu. Son olarak 16 Nisan'da herkesi "Tek adam" rejimine "Hayır" demeye çağıran Temelli, "Referandumda 'Evet' ve 'Hayır' oylaması bu yüzden çok kritiktir. 'Hayır' gerçekten toplumun yeniden kendi iradesine sahip çıktığı, iradesini var ettiği ve o iradenin üzerine kendi geleceğini şekillendirebileceği bir günün başlangıcı olacaktır" dedi.