2016’da tarlada kaldı, 2017’de tarlada yok

ANTALYA - Türkiye-Rusya arasındaki domates krizi üreticiyi perişan etti. Krizden geçen yıl yollara dökülen domates bu yıl “güven” vermediği için ekilmedi. Domatese talep fazla olunca fiyatlar cep yakıyor.

Rusya'nın 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren ihracat yasağı uyguladığı birçok tarım ürününden en önemlisi olan domateste yasağın sürmesi Antalyalı üreticileri olumsuz etkiledi. Rusya'nın Antalya ihracatındaki yeri ise turizmde olduğu gibi tarım sektöründe de ilk sırada yer alırken, 2016 yılı başından itibaren uygulanan ihracat yasağı nedeniyle resmi olarak 2016 ve 2017'nin 4 aylık döneminde Rusya'ya domates ihracatı "sıfır" olarak kayıtlara geçti.

Öte yandan TÜİK verilerine göre ise, Rusya'nın uyguladığı yasak nedeniyle Antalya'da 2016 yılına göre bu yıl domates ekiminde yüzde 25-30 civarında düşüş gerçekleşti. Tarım ürünlerinde yaşanan krizin iktidarın dış politikasına bağlayan üreticiler, başta Rusya olmak üzere Avrupa ülkeleri ile yaşanan gerginliğin ülkeyi ekonomik krize sürüklediğini söyledi.

KAZANAN TÜCCAR VE KOMİSYONCULAR

Türkiye yaş sebze üretiminin çoğunun Antalya’da olduğunu söyleyen Domates üreticisi Cevdet Baydar, bu sene onlarca dönümlük seraya domates ektiğini ancak umduğunu bulamadığını söyledi. Maliyetlerin geçen senelere göre daha pahalı olduğunu dile getiren Baydar, “Bu işin en çok kazanını ya tüccar ya da komisyoncu oluyor” dedi. Rus uçağının düşürülmesinden sonra Rusya ile girilen gerilimden üreticilerin çok fazla etkilendiğini ifade eden Baydar, “Çiftçiler geçen sene kaybettiğini bu sene kazanmak istiyor ancak bunun pek mümkün olmadığını göre biliyoruz” diye konuştu.

TALEP FAZLA ÜRETİM AZ

Domatesin tarla fiyatını 2.10 TL’ye verdiklerini dile getiren Baydar, “Sebze haline giren domates 2.50 TL ya da 2.60’TL’den satılıyor. İstanbul, İzmir hallerine giren domatesin fiyatı 4.70 TL’den piyasaya sürülüyor. Pazara gelen domatesin fiyatı ise 6-7 TL’ye kadar çıkıyor” diye konuştu. Rusya’nın domates ihracatını durdurması üreticiyi ciddi anlamda etkilediğini dile getiren Baydar, sadece Rusya’ya değil Ukrayna ve Avrupa ülkelerine de ihraç yapıldığını ancak bunun beklentileri karşılamadığını ifade etti. Bu sene domatese talebinin fazla olduğunu, üreticilerin geçen seneki krize bakarak yeterince ürün ekmediğini sözlerine ekleyen Baydar, “Talep fazla olunca arz az olunca ortaya çıkan sonuç bu oluyor” diye konuştu.

‘GEÇEN YIL ZARAR ETTİM, BU YIL EKMEDİM’

Geçen sene yaşanan krizden kaynaklı serasına ürün ekmediğini söyleyen Arif Çarşı, ülkede yaşanan savaş hali ve dış ülkelerle olan ilişkilerden kaynaklı ciddi bir krizin içinde olduklarını dile getirdi. Geçen sene yaklaşık 100 bin TL zarar ettiğini ve bankalara olan borcunu ödemekte zorlandığını ifade eden Çarşı, “Ülkede ne olacağını bilemediğim için bu sene ekim işini yapmadım. Geçen sene 40 ton domatesi tarlada çürümeye terk ettim. Aynı durumla karşılaşmak istemediğim için ekmedim, tarlamın boş kalmasının daha iyi olacağını düşündüm” dedi.

DOMATESİN MASRAFI ÇOK

Domatesten en çok kazananın "simsar" diye tabir ettikleri tüccar ve komisyoncular olduğunu dile getiren domates üreticisi Turgay Karagöz, pazarda domatesin çok pahalıya satılmasını sebebinin yeterince domates üretiminin yapılmamasından kaynaklandığını söyledi. Önümüzdeki aylarda bu fiyatların daha da aşağılara çekileceğini dile getiren Karagöz, üreticiyi sadece Rusya ile yaşanan krizin vurmadığını aynı zamanda sert geçen kış şartlarının da olumsuz etkilediğini söyledi. Bu yıl seralarda don nöbeti tutuklarını ifade eden Karagöz, geçen sene 20 ton odun yaktığını ancak bu sene 40 ton odun yakmak zorunda kaldığını aktardı. Domatese yaptıkları masrafın çok fazla olduğunu sözlerine ekleyen Karagöz, bu yüzden salatalık gibi başka ürünlere yöneldiklerini kaydetti.

Domates pazar fiyatının bu kadar fazla olmasının sebebinin arz talep meselesi olduğunu ifadeden Karagöz, “Bu sene domatese talep fazla oldu. Çiftçi kriz var ve geçen senenin deneyimi ile az ürün üretti. Öyle olunca pazarda tezgahlara konulan ürününün kilo fiyatı da ciddi oranda arttı. Tarladan biz kilo fiyatını 2 TL ya da 2.20 TL’den satıyoruz. Her satılan kilodan bize sadece 40 kuruş kar kalıyor, gerisi masraf ancak hale giren ürünün fiyatı daha da artıyor. Bu ürün pazara markete gidene kadar etiket fiyatı 6-7 TL’ye kadar çıkmış oluyor” diye konuştu.

‘TURİZM VE TARIM BARIŞ ORTAMINI SEVER’

Devletim tarımcılığa yeterince destek vermemesini de eleştiren Karagöz, “Turizm, tarım, kısacası ticaret barış ortamlarını sever. Çiftçi her yıl don yaşıyor, binbir zorlukla ürün yetiştiriyor birde bu zorlukların üstüne ülkede devam eden savaş koşullarını eklersek durumumuz daha da içler acısı hale geliyor. Ekonominin rayına girmesi için önce ülkede yaşanan savaşa son verilmeli ardından başta Rusya ve Avrupa olmak üzere komşularımızla aramızı düzeltmemiz lazım. Yoksa bu kriz gittikçe derinleşir” şeklinde konuştu.