MERSİN - Sel felaketi nedeniyle 70 bin dönüm arazide 600 milyon değerinde zarar meydana gelirken, kendilerine el uzatılmadığı ifade eden çiftçiler, “Bizi görmeleri için ölmemiz mi gerekiyor” diye sitem etti.
Mersin’de 29 Aralık tarihinde yaşanan sel felaketi ile birlikte sular altında kalan seralarda çiftçilerin çilesi bitmek bilmiyor. Sel sularının tahliye edilemediği Tarsus ve Akdeniz ilçelerine bağlı Bahşiş, Kel Ahmet, Kulak ve Özel Bahşiş köylerinde çiftçilerin ürünleri bir haftayı aşkın süredir sular altında. Kimi yerlerde 4 metreye kadar yükselen sel suları, bölgenin hinterlandının deniz seviyesinin altında olması ve mevcut bulunan 4 adet su tahliye pompasının bakımlarının yapılmamış olması nedeniyle çekilemiyor. Çevre illerden ek pompalarla çalışmalar devam ederken, suyun tahliyesi sırasında ek pompaların da arızalanması nedeniyle çalışmalar ağır bir şekilde devam ediyor. Ancak sular altında kalan 70 bin dönüm arazide bulunan 600 milyon değerinde ürün de zarar gördü.
Çiftçilerin kalan ürünlerini kurtarmak amacıyla suların içinde verdiği mücadele sürerken, çiftçiler kayıklarla geri kalan ürünleri çıkarmaya çalışıyor. Yaklaşık 4 gündür işçilerle birlikte suların içindeki ürünlerini kurtarmaya çalışan çiftçiler, işçilerin suların içinde hareket edememesi nedeniyle çalışmaları sonlandırdı. Kendi başlarına ürünlerini kurtarmaya çalışan çiftçiler, arazilerinin bir an önce sel sularından kurtarılmasını istiyor.
‘ÖLMEMİZ Mİ GEREKİYOR?’
Çiftçilerden Hüseyin Özer, Özel Bahşiş Köyü’nde sadece 30 bin dönümden fazla arazinin zarar gördüğünü belirterek, zararlarının 200 milyonun üzerinde olduğunu söyledi. Köylerinde herkesin tarımla uğraştığını belirten Özer, zararlarını büyük olduğunu belirterek, bir an önce çözüm üretilmesini istedi. Yetkililerin gelip gittiğini belirterek tepkisini dile getiren Özer, ürünlerini kayıklarla kurtarmaya çalıştığını söyledi. Benzer facianın 2001 yılında da yaşandığını belirten Özer, 2 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade ederken, kendilerine el uzatılması için ölmeleri mi gerektiğini söyleyerek isyan etti.
‘NERDE BU DEVLET’
Tüm çiftçilerin borçlu olduğunu, gübresinden, tohumcusuna, bankalara kadar herkese borçlu olduklarını vurgulayan Özer, “Köylü aç kaldı. Köylü bitti. Bu sular bu şekilde giderse 2 ayda çekilmez. Ne yapacağız o zamana kadar. Seralarda kurtarılacak 25 ile 30 milyon civarında ürünümüz halen var. Bunları kurtarmaya çalışıyoruz. Eğer bir an önce el atılırsa belki bunları kurtarabiliriz” diye konuştu. Ürünlerinin sel altında kalması ile birlikte 20 kuruşa hale götürdükleri ürünlerin fiyatlarının halde 5 liraya çıktığını ifade eden Özer, manavda aynı ürünün 10 liraya yükseldiğini ifade etti. Selden sadece kendilerinin değil halkın da zarar göreceğini belirten Özer, Rusya’ya ihraç edilecek ürünün kalmadığına dikkat çekerek, düne kadar Rusya krizi ile şimdi de sel felaketi ile mağdur olduğunu ifade etti. Özer, “Ağlıyoruz” diyerek, “Nerde bu devlet nerde bu millet” diye sitem etti.