İzmir’de 1993’te kaybettirilen Timurtaş’ın akıbeti soruldu 2017-08-05 14:36:17 İZMİR - İHD İzmir Şubesi, eylemlerinin 393’üncü haftasında "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" diyerek, 1993 yılında gözaltında zorla kayıp ettirilen Abdulvahap Timurtaş'ın akıbetini sordu. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, her hafta yaptıkları eylemlerinin 393’üncü haftasında "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganı ile gözaltında kaybedilen ve faili meçhul cinayetlerle katledilenlerin akıbetini sordu. Konak Eski Sümerbank önünde düzenlenen eylemde ”Kayıplar belli failler nerede" pankartı açıldı. Eyleme birçok sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi katılırken, İHD adına açıklamayı Şube Yöneticisi Deniz Bayrak yaptı. Türkiye’de yaygın ve sistematik bir şekilde yüzlerce insanın gözaltında kaybettirildiğini söyleyen Bayrak, suçluları bulması gereken devlet görevlilerinin yaşananları inkar ettiğini belirtti. Ardından 14 Ağustos 1993 tarihinde Silopi’de Yeniköy’den Esenli köyüne giderken gözaltına alınarak kaybedilen Abdulvahap Timurtaş’ın akıbetini sordu. ‘TÜM KÖY TANIKTI’ Timurtaş'ın Silopi İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldüğünü belirten Bayrak, “Abdulvahap, yanında Suriyeli bir arkadaşı ve muhtarla birlikte gözaltına alındı. Gözaltı işlemine tüm köy tanık oldu. 15 Ekim 1993'te avukatı savcılığa ve emniyet müdürlüğüne başvurdu. Aynı gün savcılık İlçe Jandarma Komutanlığından Abdulvahap Timurtaş'ın gözaltında olup olmadığı bilgisini vermesini istedi. 20 Ekim'de Silopi İlçe Jandarma Komutanı Hüsam Durmuş, Timurtaş'ın gözaltında olmadığını bildirdi" diye anlattı. Ailenin 9 Şubat 1994'te olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdığını söylen Bayrak, "AİHM 13 Haziran 2000 tarihli kararında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesinin, işkence yasağını düzenleyen 3. maddesinin (başvuranlar açısından), özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen 5. maddesinin, etkili başvuru hakkını düzenleyen 13. maddesinin ihlal edildiğine karar vererek hükümeti maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkûm etti" diye devam etti. "Toplumsal hafızamız yenilensin diye hatırlatıyoruz" diyen Bayrak, "O dönemde Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı, Tansu Çiller Başbakan, Mehmet Gazioğlu İçişleri Bakanı, Seyfi Oktay Adalet Bakanı, Doğan Güreş Genelkurmay Başkanı, Aydın İlter Jandarma Genel Komutanı, Ünal Erkan OHAL Bölge Valisi, Mehmet Ağar Emniyet Genel Müdürü, Sönmez Köksal MİT Müsteşarı idi. Şüpheliler ise, Silopi İlçe Jandarma Komutanı Hüsam Durmuş, Şırnak Merkez Jandarma Komutanı Erol Tuna’ydı" dedi. Açıklama oturma eyleminin ardından son buldu.