Türkdoğan: Ablukalar halkın güvenini tesis etmiyor, öfkesini artırıyor

DİYARBAKIR – HDP’li vekillerin Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne destek ziyaretinde bulunan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır’da devam eden ablukanın kamu düzenini tesis edemeyeceğini, tersine halkın öfkesini büyütmekten başka bir işe yaramayacağını söyledi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Ekin Ceren Parkı’nda devam eden “Vicdan ve Adalet Nöbeti” 5’inci gününde de tüm engellemelere rağmen sürerken, nöbete her geçen gün destekler de artıyor. Nöbetteki vekillere destek ziyaretinde bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, ziyareti ve nöbete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Diyarbakır’da uygulanan ablukanın kısa vadede kamu düzenini tesis ettiği belirtilse de bu uygulamaların halkın siyasi iktidara olan öfkesini arttırmaktan başka bir işe yaramadığını söyledi.

‘YAPILANLAR ANAYASA İHLALİDİR’

OHAL uygulamalarının Diyarbakır’da biraz daha farklı uygulandığını dile getiren Türkdoğan, yaygın uygulanan gözaltı ve operasyonların olumsuz bir psikolojiyi kente hakim kıldığını söyledi. Kentteki yıkım politikalarına değinen Türkdoğan, kentte bir sessizlik hakim olduğunu ancak bu sessizliği bir öfke birikmesi olarak gördüğünü belirtti. HDP’li vekillerin başlattığı nöbetin halkla buluşmasının engellendiğini ve parkın ablukaya alınarak, halka kapatıldığını anlatan Türkdoğan, “Çok sıkı önleyici tedbirler uygulanıyor. Bu aslında anayasa ve kanun dışı bir durumdur. Vekillerin kendini seçen halkla buluşmasının engellenmesi bir anayasa ihlalidir” ifadelerini kullandı.

‘AKP’NİN GELDİĞİ NOKTA ÇOK VAHİMDİR’

Eylemde hiçbir şiddet unsuru olmadığını vurgulayan Türkdoğan, eylemle herhangi bir yasağın delinmesinin söz konusu olmadığının altını çizdi. Siyasi iktidarın baskıcı uygulamalarını sona erdirmesini isteyen Türkdoğan, OHAL’in sonlandırılması çağrısı yaptı.

Kent ablukasının geliştirilmiş şekilde belediyeler üzerinde uygulandığını ve halkın iradesi yok saldığını söyleyen Türkdoğan, “Bu kayyum atama falan değil bu el koymadır” ifadelerine yer verdi. Türkiye siyasi iktidarının akıl tutulması yaşadığını dile getiren Türkdoğan, “İnsan haklarını tanımak zorundasınız. Bahşetmekten veya saygı duymaktan bahsetmiyorum. Kabul etmek zorundasınız. Burada yaşayan insanların büyük çoğunluğu Kürt’tür ve Kürt olmaktan doğan haklarını kullanırlar. Buna engel olamazsınız” diye konuştu.

AKP iktidarının geldiği son noktanın çok vahim olduğunu belirten Türkdoğan, “Kürt sorununu çözeceğim, demokratikleşeceğim, Avrupa Birliği’ne tam üye olacağım diye yola çıkmış bir partinin tüzüğüne tekçi bir anlayışı alması, tamamen milliyetçi bir söylemi benimsemesi ve parti içi muhalefeti tamamen susturması vahim bir durumdur” dedi.

‘EYLEM YAPMAK BİRİLERİNİN İZNİNE TABİ OLAMAZ’

Türkdoğan parkın etrafındaki iki kat barikatla ilgili ise “Anlaşılan devlet HDP’li vekillerin güvenliğine CHP’li vekillerden çok daha fazla önem veriyor. CHP’li vekiller İstanbul’a kadar yürüdü fakat bu kadar ablukaya alınmadılar. HDP’lileri bir fanusun içine koyarak sevgiden boğacak gibi korumaya çalışmasının başka nasıl bir açıklaması olabilir” dedi. CHP’nin adalet yürüyüşünün önemli olduğunu vurgulayan Türkdoğan, “Erdoğan, ‘biz izin verdiğimiz için yürüdü’ şeklinde ifadeler kullandı. Bu ifadeler doğru değil bir ana muhalefet liderinin yürümesi birinin iznine tabi olamaz” şeklinde konuştu.

‘ER YA DA GEÇ BİR BARIŞ MASASI KURULACAKTIR’

Siyasi iktidarın kendi vatandaşı ile olan kavgasını sonlandırması gerektiğinin altını çizen Türkdoğan, “Bir ülke düşünün 20 milyon vatandaşı karşısına alacak politikalar izliyor. Bu politikalarla bir yere varamazsınız” dedi. İktidarın ülkedeki tüm etnik kökenlerle iyi geçinmek zorunda olduğunu söyleyen Türkdoğan, bunun yolunun da barıştan geçtiğini sözlerine ekledi. Türkdoğan, “Engelleyerek, gözaltına alarak, hapse atarak, sürekli gözdağı vererek bir yere varılamaz” diyerek, bu tür uygulamaların 20’nci yüzyıl uygulamaları olduğunu, bunların terk edilmesi gerektiğini ifade etti.
Yaşanan savaş ortamında yaşamını yitiren insan sayısının dehşet verici olduğunu belirten Türkdoğan, “Bu insanlar binlerce evladını yitirdi. Buna değer miydi? Er ya da geç bu ülkede bir barış masası kurulacaktır. Kimse buna engel olamaz çünkü tarih bize bunu söylüyor” şeklinde konuştu.

‘YAN ETKİLER İLERİDE ORTAYA ÇIKACAKTIR’

Türkiye’de 7 Haziran 2015 tarihinden bu yana filli bir OHAL rejimi yaşandığını ifade eden Türkdoğan, “Bahçeli’nin bahsettiği ‘Türk Tipi Başkanlık’ modeli de aslında tam olarak böyle bir şeydir. Bu uygulamalarla kamu düzeni tesis edildiği varsayılır. Kısa vadede öyle görünebilir ancak bütün yan etkileri ileride ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı. Diğerlerinin hapse atılarak devletlerin yönetilemeyeceğini söyleyen Türkdoğan, siyasi iktidarın bunu anlaması için dönüp dünya tarihine bakmasını istedi.