İSTANBUL - Yoğurtçu Parkı’nın Gezi direnişi döneminde de önemli bir yer olduğunu söyleyen HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Gezi ruhunu nöbet eylemleriyle yeniden ortaya çıkaracağız" dedi.
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Yoğurtçu Parkı’nda tuttuğu Vicdan ve Adalet Nöbeti, 3’üncü gününe girdi. HDP’nin nöbetteki milletvekillerinden Sırrı Süreyya Önder, nöbeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecridi, Gezi’yi ve Okmeydanı'nda polisin zırhlı aracı altında kalarak can veren Kobanêli Raşid Oso'yu değerlendirdi.
Vicdan ve adalet başlıklarının demokrasinin olmazsa olmazlarından birisi olduğunu dile getiren Önder, “Fakat adalet ve vicdan yokluğu durumunda etkilerinin günlük hayatta en çabuk gözlenebildiği iki temel olgudur" dedi.
‘YÜKSEK GÜVENLİKLİ CEZAEVİ PROTOKOLÜ UYGULANIYOR’
Önce Diyarbakır’da şimdi ise İstanbul’da eylemlerinin ablukaya alındığını belirten Önder, “Bunun ilk boyutu korkuya işaret. Yaptıkları zulmün geldiği boyutun ne kadar dayanılmaz olduğunu biliyorlar. Bunun için tecrit ve izolasyon uyguluyorlar. Bu abartı ve yolu trafiğe kesme, yöre insanından bize bir tepki doğmasını sağlamak. Kimse evine gidemiyor, arabasını çıkaramıyor. Adeta yüksek güvenlikli cezaevi protokolü uygulanıyor. Cezaevlerine görüşe giden biri olarak söylüyorum, bir cezaevine görüşe gitmek burada bizim görüşümüze gelmekten daha az prosedüre tabi” dedi.
‘HALKLARIN DAYANIŞMASINDAN KORKUYORLAR’
Hükümetin halkların dayanışmasından korktuğunu aktaran Önder, “Bu abluka kendilerini gülünç etmekten başka bir işe yaramıyor. Bırakalım 60 kişinin bir araya gelmesini, bir kişi ile sınırlasalardı dahi onunda yaratacağı etki 60 milyonluk bir etki ile eş değer olacaktı. Sayıya onlar takılıyor biz takılmıyoruz” dedi.
‘BİR ARAYA GELMELERİ GÜÇLENDİRMELİYİZ’
CHP’nin ziyareti için “Bu önemlidir. Buna yüksek bir değer biçiyoruz" diyen Önder, "Bu zulüm gücünü bugüne kadar demokrasi isteyenlerin bir cephede yer alamayışından alıyordu. CHP’nin bugün burada olması bir araya gelme zeminini çoğalttı. Bir araya gelmeleri güçlendirmeliyiz” dedi.
'GEZİ RUHUNU ORTAYA ÇIKRACAĞIZ'
Gezi direnişiyle ortaya çıkan ruhu kalıcılaştıramadıklarını dile getiren Önder, Gezi Parkı gibi Yoğurtçu Parkı’nın da direniş tarihi açısından önemli bir yeri olduğunu, bundan kaynaklı da Yoğurtçu Parkı’nda eylemlerini başlattıklarını söyledi. Gezi döneminde ilk forumun yapıldığı mekanında Yoğurtçu Parkı olduğunu aktaran Önder, "Gezi ruhunu nöbet eylemleriyle yeniden ortaya çıkaracağız" dedi.
‘CEZASIZLIK OSO'YU KATLETTİ'
Okmeydanı'nda polisin zırhlı araçla öldürdüğü Raşid Oso’ya değinerek, bunun için adalet istediklerinin altını çizen Önder, “Bu adaletsizlikleri görünür kılmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bundan vazgeçmek insanlıktan vazgeçmektir. Bu ölümler AKP’nin savaş politikalarının sonucudur. Gerisi Türkiye’de uzun zamandan beri var olan cezasızlık politikası ile ilgilidir. ‘Ben devletim öldürürüm, ben devletim sürgün ederim, içeri atarım’ anlayışının sonucudur. Vaktinde yapanlardan bir tanesi cezalandırılsaydı, bu kadar pervasızlaşmaya bilirdi” ifadesinde bulundu.
‘TEMEL GÜNDEMİMİZDİR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecride de değinen Önder, “Sayın Öcalan’a olan yaklaşım bu ülkede devletin barışa ve ortak yaşama olan yaklaşımı demektir. Devlet şimdi Kürt halkı ile gerçekleşecek olan bir barışı kendi gündeminin oldukça uzak bir noktasına atmış durumda. Sadece gündemden uzaklaştırmak söz konusu değil, bölge halkının yaşadığı sıkıntılar, uğradığı zulümler göz önüne alındığında devletin savaş paradigmasını tercih ettiği ortaya çıkıyor. Bunun en belirgin yanı da Sayın Öcalan’a yaklaşımda ortaya çıkıyor. Kürt halkının bunu böyle tercüme edeceğini bildiği için, İmralı sistemi olarak adlandırdığımız uygulamayı en vahşi bir şekilde gündemleştirmiş durumda. Buda bizim temel gündemimizdir. Çünkü Türkiye’de barışı talep etmek Sayın Öcalan’ın özgürlük, müzakere, güvenlik koşullarının sağlanmasından geçer” diye konuştu.
‘YOL DEĞİLDİR’
“Barış ve müzakere süreci başlarken Sayın Öcalan’a yaklaşım özenliydi ve saygılıydı" diyen Önder, "Bu özen ve saygı bozulduğunda sürecin savaşa evirildiğini de gördük birlikte. İmralı sisteminin kendisi faşizan, gayri ahlaki bir sistemdir. Yol değildir. Buradan murad edilen şeyi sağlayamayacaklar. Buradan eğer murad edilen Sayın Öcalan’ın tecrit ile izolasyonu ve halkı ile buluşmasının önündeki bir engelse çok geç" dedi.