HDP'nin nöbeti ziyaretçi akınına uğradı

İSTANBUL – HDP'nin Yoğurtçu Parkı’ndaki nöbeti, gazetecilerden emek ve meslek örgütlerine, kadın yazarlara kadar ziyaretçi akınına uğruyor. Ziyaretçiler, Park'ta kurulan demokrasi kürsüsünde taleplerini dile getirdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP)'nin Yoğurtçu Parkı'ndaki Vicdan ve Adalet Nöbeti tüm engelleme ve barikatlara rağmen ziyaretler devam ediyor. Akşam saatlerinde DİSK, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB, TTB, bir grup kadın yazar, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan ve Barış Bloku dayanışma ziyaretinde bulundu.
Barikatların girişinde HDP'li vekiller tarafından karşılanan ziyaretçiler kısa selamlaşmanın ardından "Vicdan ve Adalet Nöbeti" pankartının önünde kurulan demokrasi kürsüsünde adalet taleplerini dile getirdi.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç yaşanan polis ablukasına dikkat çekerek, "Milletin oylarıyla seçtiği vekiline ulaşması engellendi" dedi. Polisin ablukasına rağmen yoğun bir katılım ve destek olduğunu söyleyen Mengüç, baskının sebebinin korku olduğunu belirtti.

'DURMAYALIM, DUR DİYELİM'

Ardından söz alan TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Sekreteri Cevahir Efe de demokrasi kürsüsüne geçerek, AKP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) üyesi Ayhan Oğan'ın katıldığı televizyon programında yeni bir devlet inşa ettiklerini söylediğini hatırlatarak, söylemin herkes tarafından bilindiğini ifade etti. Efe sözlerini şöyle sürdürdü: "Baskının ürünü olarak Demirtaş, Yüksekdağ, belediye eşbaşkanları, milletvekilleri, Ahmet Şık, Mahir Kanat haksız hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. Herhangi bir yargı kararı olmadan binlerce insan ihraç ediliyor. Adalet talebi etrafında birleşik mücadeleye omuz vermek için buradayız. Arkadaşlarımızın dediği gibi durmayalım, dur diyelim"

'KARAMSAR DEĞİLİZ'

TTB, KESK, TMMOB alana girebilirken 60 kişi geçildiği gerekçesi ile DİSK alana daha sonra giriş yapabildi. Polis, arama noktasında işçilerin önlükleri ile giremeyeceğini sadece temsili olarak iki işçinin giyebileceğini belirtti. İşçiler önlüklerini çantalarına koyarak parka doğru ilerlemeye başladı. Arama noktasından geçtikten sonraki barikatlardan oluşan koridorlardan ilerleyen işçiler, "Hak, hukuk, adalet işçilerle gelecek", "Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği" sloganlarıyla nöbet alanına girdi.

Demokrasi kürsüsüne çıkan DİSK Yönetim Kurulu üyesi ve Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı CHP'nin adalet yürüyüşüne katıldıklarını hatırlatarak, adalet ve vicdan için yapılan her eyleme destek vermeye devam edeceklerini belirtti. Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni canı gönülden selamladıklarını vurgulayan Saygılı, DİSK'in adaletsizliğe karşı 15-16 Haziran'dan bu yana mücadele ettiğini ve mücadeleye de devam edeceklerini söyledi. OHAL süresi boyunca iş cinayetlerinde en az bin 963 işçinin yaşamını yitirdiğini belirten Saygılı, 25 bin işçinin haklarının OHAL'de grev yasakları ile çiğnendiğini ve gasp edildiğini söyledi. Saygılı, "Tüm bunlara rağmen emek, barış, adalet ve özgürlük bayrağı elden ele dolaşmaya, yarınlara ulaştırılmaya devam ediyor. Karamsar değiliz" dedi. Saygılı, artık muhalefet etmenin hiç bir koşulunun kalmadığını ifade ederek bundan sonra irade oluşturulması ve birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.

BALONLAR PARKA ALINMADI

Kadın yazarların beraberlerinde getirdikleri renkli balonların ve meyvelerin içeri alınmasına izin verilmedi. Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu (YK) üyesi Şair Nalan Çelik, balon ve üzümlerin parka alınmamasına ve ziyaretçilerin sırayla nöbetleşe parka alınmasına tepki göstererek, bu uygulamaların korkudan kaynaklı olduğunu söyledi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne de katıldıklarını hatırlatan Çelik, “Orada koruma altında yürüdü insanlar. Ama niye bu nöbetle ilgili 60 kişi alınıyor ve her yer polis barikatlarıyla kapatılmış, bunu doğru bulmuyorum” dedi. "İnadına burada olacağız" diyen Çelik, konuşmasını söylediği bir şiirle sonlandırdı.

'İNSANLAR GELMESİN DİYE BÖYLE YAPILIYOR'

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan ise gazeteci olduğu halde basın kartı ile içeri girmediğini, gelenlerin nasıl uygulamalara maruz kaldığını görmek için 35 dakika beklediğini anlattı. "İnsanlar gelmesin diye yapılmış bir uygulama" diyen Danzikyan, "İçerdekilere suçlu muamelesi yapılıyor" dedi.