Sarsıntıların durmadığı Ege'de Afet Toplanma Alanları’nda rant projeleri

İZMİR – Ege Bölgesi'nde Haziran ayında yaşanan 6.2’lik depremin ardından bölgede iki ayda 2 binden fazla sarsıntı meydana geldi. Afet Toplanma Alanları’nın AVM, Kongre Merkezi gibi projelerle ranta kurban edildiği İzmir’in olası bir depreme hazır olup olmadığı tartışmaları sürüyor.

Ege Denizi'nde sabah saatlerinde Richter Ölçeğine göre 4.2 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Peş peşe depremlerin yaşandığı Ege'de Haziran ayında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre 2 binden fazla artçı sarsıntı yaşandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü'nün hazırladığı İzmir Karaburun Depremi Sismolojik Ön Değerlendirme Raporu'nda bu depremi üreten, yaklaşık 30 kilometre uzunluğundaki Midilli fayının 6.8 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekildi. Yaşanan sarsıntılar ise, "İzmir depreme ne kadar hazır?" sorusunu akıllara getirdi.

AFET TOPLANMA ALANLARINDA RANT PROJELERİ

İzmir’de AFAD verilerine göre 363 adet afet toplanma alanı bulunurken, son dönemde artan depremlerle birlikte AFAD İzmir İl Müdürlüğü'nce afet toplanma alanlarının artırılacağı açıklandı. Ancak var olan afet toplanma alanlarında ise yapılaşma ve rant projeleri halen gündemde. Konak ilçesinde en büyük afet toplanma alanlarından biri olan ve aynı zamanda 200'den fazla bitki türünü bünyesinde barındıran Kültürpark Fuar alanında otopark ve kongre merkezi projesi bulunuyor. Yine “Afet Toplanma Alanı” olarak geçen Üçkuyular Pazaryeri AVM ve otel projesi, Karşıyaka’daki toplanma merkezi ise Karşıyaka Stadyumu projesi ile karşı karşıya.

YÜZDE 55'İNDE DEPREM SİGORTASI YOK

Yapılaşmanın son hız devam ettiği İzmir'de, belirli şartlara uygunluk gerektiren Zorunlu Deprem Sigortası verileri de dikkat çekici. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) verilerine göre; 1 milyon 120 bin 220 binanın yalnızca yüzde 45’i deprem sigortasına sahip. Geriye kalan yüzde 55'lik yapıların ise depreme dayanıklılık konusundaki durumları bilinmiyor.

BOZUK ZEMİNE GÖKDELEN İNŞAATLARI SÜRÜYOR

Bayraklı Salhane bölgesinde yapımı süren kat sayıları 26 ile 62 arasında, yükseklikleri ise 110 metre ile 200 metre arasında değişen gökdelenlerin inşaatı da devam ediyor. Bölgede 2014 yılında zemin etütleri ve çeşitli çalışmalar yapan TMMOB'a bağlı jeofizik mühendislerinin araştırmaları sonucunda, zeminin yer yer 300 metrelere ulaşan boyutta “jöle kıvamında” olduğu gündeme getirildi. Yine bölgede yapılan araştırmalarda yer altı su seviyesinin yüzeye son derece yakın olması da tehlikenin boyutunu arttırıyor.

'DEPREM MASTER PLANI' 18 YILDIR TOZLU RAFLARDA

Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 18 yıl önce hazırlanan "Deprem Senaryosu Deprem Master Planı" ise halen revize edilmedi. Geçen sürede kentte meydana gelen on binlerce yeni yapılaşma göz önünde bulundurulduğunda ise planın güncelliğini koruyup korumadığı tartışılıyor.

'YAŞANACAK FELAKETLERİN ÖNÜ AÇILIYOR'

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Kurucu Başkanı Tuncay Karaçorlu, yıllardır insan yaşamı hiçe sayılarak sermayeye peşkeş çekilen afet toplanma alanlarının depremlerin arttığı bu günlerde değerinin bir kez daha gözler önüne serildiğini söyledi. Bayraklı'da ve daha bir çok yerde zemin etüdü yapılmayan veya göz ardı edilen yapıların tehlike saçtığına dikkat çeken Karaçorlu, rant odaklarının yalnızca çıkar amaçlı olarak insan yaşamını tehlikeye attığını ve bu tarzdaki yapılaşmalar ile yaşanacak felaketlerin önünün açıldığını ifade etti.

'KAÇAÇAK YER BİLE BIRAKMADILAR'

Yerel yönetimlerin de bu noktada sermaye gruplarının yanında olduğuna dikkat çeken Karaçorlu, "İzmir halkının ve kent yapısının şu anda olası bir depreme hazır olduğunu düşünmüyorum. İzmir'de ciddi anlamda bir rant var. Öyle ki yaşanan denetimsizlik herhangi bir deprem durumunda olağanüstü felaketlere yol açacak boyuttadır. Yapılaşmalar ile afet durumunda insanlara kaçacak yer dahi bırakılmadı. Yeni afet toplanma alanları yapılıyor ancak önümüzdeki süreçte bunların ranta açılıp açılmayacağı dahi bilinmiyor. Deprem Master Planı geciktirilmeden bir an önce revize edilmesi ve insan yaşamını göz ardı eden projelerden vazgeçilmesi çağrısında bulunuyorum" dedi.