Gece Rojava’da gündüz Diyarbakır'da!

DİYARBAKIR - Ortadoğu’da yaşanan savaştan kaçmak zorunda kalan Qamişlolu Nurittin, buzlaç satarak hayatını idame etmeye çalışırken, memleket özlemini ise gece rüyasında ve hayallerinde giderdiğini söylüyor.

Ortadoğu’da yaşanan savaş binlerce insanın göç etmesine sebep olurken, göç etmek zorunda kalanların gittikleri yerlerde çileleri bitmiyor. Bambaşka bir hayata başlayan insanlar, yeniden bir hayat kurmak ve yaşama tutunmak zorunda kalıyor. Tarih boyunca binlerce millet ve kültüre ev sahipliği yapan Diyarbakır’ın Sur ilçesi göç etmek zorunda kalan insanlara da ev sahipliği yapıyor. Rojava'nın Qamişlo kentinde yaşarken savaştan dolayı göç etmek zorunda kalan Nurittin isimli yurttaş bunlardan sadece biri.

‘ÇİLESİ TÜRKİYE’DE DE BİTMEDİ’

Nurittin, Qamişlo’da TIR şoförüydü. Savaşın başlamasıyla birlikte evine roket isabet etmesi sonucu eşi ağır yaralandı ve evsiz kaldılar. Gidecek başka yeri olmayan Nurittin eşinin tedavisini de yapabilmek için Qamişlo’dan göç etme kararı aldı. Diyarbakır’ın Sur ilçesine yerleşen Nurittin’in çilesi burada da bitmedi. Oğlu İmadettin ile birlikte özel bir dershanenin kantininde işe başlayan Nurittin, burada işveren aylıklarını vermediği için işi bırakmak zorunda kaldı.

‘GECE ROJAVA’DA GÜNDÜZ TÜRKİYE’DEYİM’

Oğlu İmadettin’in halı fabrikasında çalışarak zor şartlarda aldığı buzlaç makinesi ile yeni bir hayata başlayan Nurittin ailesi, 30 metrekarelik dükkanda yaptıkları buzlaçları köylerde satarak geçimini sağlıyor. Her sabah saat 10.00’da kalkıp oğlunun dükkanına gelen Nurittin, oğlundan para karşılığında aldığı buzlaçları elektrikli motorunun arkasına atarak köy köy gezip ekmeğini çıkarıyor. Memleketine olan hasretle yaşayan 57 yaşındaki Nurittin, “Ben iki kişiyim. Gece rüyalarımda memleketim Rojava’dayım, arkadaşlarımla birlikteyim. Gündüzleri de Türkiye’deyim. 24 saat yaşayan bir insanım” diyor.

‘ÖLMEMİŞSEN HAYAT DEVAM EDİYOR’

Memleketine yönelik sorduğumuz sorularda gözleri dolan Nurittin, şunları söylüyor: “Bir evlat nasıl ki sağ olduğu müddetçe annesinin ismini unutamıyorsa ben de sağ olduğum müddetçe memleketimi unutamam. Bir gün oraya geri dönmenin hayali hep aklımda olacaktır. Hiç kimse keyfinden dolayı toprağını, eşini, dostunu terk edip başka diyarlara gitmez. Ben ölümden korktuğum için de memleketimi terk etmedim. Ölüm her yerdedir. Türkiye’de de olsan başka yerde de olsan bir gün öleceksin. Zaten kötü olan ölmek değil ölümün seni bulamamış olmasıdır. Çünkü ölmemişsen hayat devam ediyor ve hayatını devam ettirebilmen için göç etmek zorundaysan bunu yaparsın.”

‘QAMİŞLO’DA DA DONDURMACILIK YAPIYORDUM’

Buzlaç dükkanını işleten 25 yaşındaki İmadettin’in hayat hikayesi babasından çok farksız değil. Diyarbakır’a ilk geldiğinde bir yoğurt fabrikasında usta olarak çalışan İmadettin, normal ustaların aldığının 3’te 1’ini dahi alamamış. Usta maaşı 3 bin TL iken İmadettin 600 TL karşılığında çalıştırılmış. Buradan aylığını çoğu kez alamadığı için ayrılan İmadettin, babası ile birlikte çalıştığı kantinde de aylığını alamadığı için ayrılmış. Qamişlo’da dondurmacılık yaptığı için burada da öyle bir fikri hayata geçirmek için kolları sıvayan İmadettin, buzlaç makinesini alabilmek için çalıştığı halı fabrikasında yaklaşık 300 kilo ağırlığında işlerin yaptırıldığını söylüyor.

EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALMAKTA ZORLANDI

Kendi işini kuran İmadettin, ailesi ve kayınbabasının ailesi için ekmek kapısı olurken, Suriye’deki savaşta kafasından yaralanan annesini de tedavi için düzenli olarak hastaneye götürüyor. Diyarbakır’a geldiğinden beri çalıştığı işlere ilişkin ise İmadettin, şunları söylüyor: “Ben burada kiracıyım. Çalıştığım yerler aylıklarımı çok geç veriyordu ya da hiç vermiyordu. O kadar zorlanıyordum ki kendime ölseydim de bu hale düşmeseydim diyordum. Ben bunu yapanları da anlamıyorum birisi bana bir şeker uzatsa ben bütün malımı o kişiye versem dahi az verdiğimi düşünürüm. Normal çalışanlardan katbekat fazla çalışmama rağmen insanlar bana karşılığını vermekten kaçınıyordu. Bu konu burada karşılaştığım en büyük zorluk olmuştu.”

Yaz aylarında buzlaç ve dondurma yapan İmadettin, kış aylarında da pamuk şekeri yaparak, geçimini sağlamaya çalışıyor.