Koçyiğit: 'Hayır' çıkarsa giderler 2017-03-04 16:26:15 HABER MERKEZİ - Kadınlar 8 Mart dolaysıyla birçok kentte eylem ve etkinlikler düzenledi. İstanbul’da konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, son 2 yılda yaşanan olay ve ölümlere dikkat çekerek, “Onlar ölümüne bu taslağın geçmesini istiyorlar, geçmezse gidecekler. Biz kadınlar da ‘Hayır’ diyelim ve buna geçit vermeyelim” dedi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolaysıyla kadınlar birçok kentte eylem ve etkinlik düzenledi. İstanbul’da birçok ilçede “8 Mart’a doğru kadın direnişiyle özgürlük kazanacak” sloganıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları yapıldı. Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK ), HDP Gaziosmanpaşa ilçe binasında şölen düzenledi. Sık sık “Hayır, Hayır, Hayır” ve “Jin jiyan azadî” sloganlarının atıldığı etkinlikte konuşan TJA İstanbul 2. Bölge Sözcüsü Hülya Aktaş, bugün erkek egemen sistemin kadına nefes aldırmak istemediğini söyledi. Devlet yetkililerinin daha önce söyledikleri bazı sözlerini hatırlatan Aktaş, “‘Kadın tecavüze uğrarsa devlet çocuğa bakar’ dediler. Bu zihniyet en üst düzeyde yansıyorsa nasıl bir sistem istedikleri belli oluyor” dedi. Her yerde kadın mücadelesini yükselterek bütün insanlığa armağan edeceklerini söyleyen Aktaş, “Tek renge karşı çok renkliliği savunacağız” diyerek 16 Nisan referanduma dikkat çekerek kadınlar olarak ‘Hayır’ diyeceklerini belirtti. HDP PM üyesi Mukaddes Erdoğdu da, 8 Mart tarihçesine değindi. Siyasette eşit temsiliyeti anlatan Erdoğdu, “Kadının siyasette eşit hakka sahip olmasını istemiyorlar. Bu nedenle eş genel başkanımız Figen Yüksekdağ tutuklandı. Geleceğimizi eşit hak, eşit yurttaşlık üzerine istiyoruz” dedi. ‘EŞBAŞKANLIĞI YAYGINLAŞTIRACAĞIZ’ HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, o günden bugüne erkek egemen sisteme karşı mücadele ettiklerini söyledi. Geçen yıl 8 Mart’ın yasaklandığını hatırlatan Koçyiğit, “Geçen sene yine birleştik ve alanlara çıktık. Bu yıl da izin vermek zorunda kaldılar. Kadınların gücü birleşti mi karşısında kimse duramaz” diye konuştu. AK Parti’nin en çok kadınlara karşı savaştığını belirten Koçyiğit, “Her şeyimize karışıyoruz. Kaç çocuk doğuracağımıza kadar karışmaya çalışıyorlar. AKP’nin bu sistemine karşı özgür kadınlar var” diye belirtti. “AKP kendi bakış açısını bu topraklarda yerleştiremedi yerleştiremeyecekler” diyen Koçyiğit, “Bundan birkaç yıl önce eşbaşkanlık düşünülmüyordu. Ama partide yasallaşmanın önünü açtık. Bunu yaşamın her alanında yaygınlaştırıncaya kadar mücadele edeceğiz” dedi. ‘EVET DEMEK MÜMKÜN MÜ? Kapatılan derneklere, tutuklanan vekillere ve atanan kayyumlara dikkat çeken Koçyiğit, şöyle devam etti: “AKP en fazla kadın kazanımlarına saldırıyor. Belediyeye kayyum atadığı zaman önce oradaki kadına yöneliyor. EŞ Genel başkanı Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesi tesadüf değildir. Bunla eşbaşkanlığa tahammül edemedikleri gösteriyorlar. Van Belediyesi kadın şoförler birimi oluşturdu. Son süreçte onu da değiştirdiler. Böyle bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Onlara göre kadından sadece anne ve eş olur. Onların ufkunda kadına yer yok. Demokrasi, özgürlük ile kadını yan yana koyamıyor. Bunun için bir kadın devrimine ihtiyaç var.” Yaşanan kadın katliamlarına dikkat çeken Koçyiğit, “Referanduma gelin ‘Evet deyin’ diyorlar. Niye evet diyelim? Bize hiçbir hak tanımayan, bizi çocuk doğurma kuluçkası olarak gören bir zihniyete ‘Evet’ dememiz mümkün mü? Değil tabi” diye konuştu. Koçyiğit, “Bu anayasanın ne Kürtlere ne Ermeniler ne Alevilere getireceği hiç bir iyi bir şeyi yok. Demokrasi adına da diyecek bir şey bulamazsınız. Savunacak bir şeyleri olmadığı içinde biz Hayırcılara saldırıyor” dedi. AK Parti’nin 14 yıllık süreçte yaptığı hukuksuzluklara dikkat çeken Koçyiğit, “Hayır demek terörist ise biz en büyük teröristiz. Biz bu ülkenin demokrasisini, eşitliğini savunuyoruz ve terörist oluyoruz. Onlar değil!” diye belirtti. ‘HAYIR İLE KATLİAMLARIN HESABINI SORALIM’ Anayasanın geçmesi ile birlikte başta kadınlar olmak üzere toplumun her kesiminin daha fazla ezileceğini söyleyen Koçyiğit, “Bizim Hayır’ımız her dilde. Bizi hep yok saydılar. Bizi bir daha yok saymalarına izin vermeyeceğiz” dedi. Son 2 yılda yaşanan olaylara ve katliamlara değinen Koçyiğit, “Her bir kentin ahını almak için önümüzde bir şans var. Küçük bir şey yaparak her birinin hesabını sorabiliriz. Sandığa gidip ‘Hayır’ diyerek Taybet ananın neden 7 gün sokakta cenazesinin bekletildiğinin hesabını sorabiliriz. Sêvêlerin hesabını sorabiliriz” diye ifade etti. Her alanda çalışma yürütülmesi gerektiğini söyleyen Koçyiğit, “Onlar ölümüne bu taslağıN geçmesini istiyorlar, geçmese gidecekler. Biz kadınlarda ‘Hayır’ diyelim ve buna geçit vermeyelim. Yaptıkları katliamların hesabını versinler” diye konuştu. 'EVET DERSENİZ İLAÇLAR BU KADAR PAHALI OLMAZ' Daha sonra söz alan Saime Tonguç adındaki bir anne, “Eczaneye gittim ilaç almak için fiyatı çoktu. Neden diye sordum. Bana dediler Tayyip’e ‘Evet’ derseniz bu kadar pahalı olmaz’ diye. Ben de bu kadar pahalı olmaması için ilaçların ‘Hayır’ diyeceğimi söyledim. ‘Hayır’ diyelim” dedi. HÜDA KAYA: GRİLERE İNAT, TÜM RENKLER İLE VAR OLMAYA DEVAM HDP Sultanbeyli İlçe Örgütü tarafından Enci Düğün Salonu'nda düzenlenen şölene yüzlerce kadının yanı sıra Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu üyesi Hasibe Yazıcı, HDP İl Meclis Üyesi İlknur Birol ve HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya katıldı. ‘ALANLARIMIZI TESLİM ETMİYORUZ’ Şölen demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunda ise “Çerxa Şoreşa” marşı okundu. Etkinliğin açılış konuşmasını HDK Yürütme Kurulu Üyesi Zeynep Altınkaynak yaptı. Altınkaynak, Kürt kadınının direncinin asla düşmeyeceğini ifade ederek, “Ama biz kadınlar birbirimize güç vererek kalkmayı çok iyi biliriz. Coşkulu bir bahar ile karşı karşıyayız. Bizlerin bu seneki en büyük görevi ise referandumda ‘Hayır’ı yükseltmek oldu. Sistemin her türlü baskısına rağmen, biz yine alanlarımızı teslim etmiyoruz. Bizler haklarımızı dişimizi tırnağımıza katarak kazandık. Her hakkımızı emek vererek kazandık. Biz kadınlar her şeyi direnerek kazandık. Bu dönem 8 Mart, referanduma, yani ‘Hayır’ı en yüksek sesle yükselteceğimiz bir döneme denk geldi” diye konuştu. ‘TARİH FARKLI, KADIN SÖMÜRÜSÜ AYNI’ HDP İl Meclis Üyesi İlknur Birol ise, Kadınların emeğinin sömürülmediği, haklarının yok sayılmadığı hiçbir dönemin olmadığını ifade ederek, “8 Mart, bugün bakıldığında belki 1650 yıl önceki koşullar ile aynı değilse bile kadın sömürüsü hala aynı” dedi. Fransa’da makinesi başına yanan fabrikadaki kadınlar ile Cizre’de yakılarak katledilen kadınlar, Taybet Analar arasında bir fark olmadığını belirten Birol, “Özgürlük ve eşitliğimiz için verdiğimiz mücadele uğruna bizi yok sayan erkek egemen devlete kadın direnişi şarttır. Dünya ancak kadın mücadelesi ile temizlenecek. Savaşı erkekler çıkarır kadınlar ise barışı getirendir” dedi. 3 FARKLI DİLDE SELAMLAMA Son olarak konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise, kadınları hem Kürtçe, hem Türkçe hem de Arapça selamlayarak, tüm kadınların 8 Mart gününü kutladı. Kaya, “Biz yaşamımız ile duruşumuz ile önümüzdeki engelleri aşama aşama aşarak, çıktık direniş yoluna. Kadının önünü kesmeye çalışanlar kazanamayacaklar” dedi. Kadına zulmün adının olmadığını belirten Kaya, “Kimi yerde de erkekler cinsiyetlerini tanrı sallaştırmışlar ve kadını kendisine köle bilmişler” diyerek, o günlerden bu günlere kadının köleliği ret eden tutumu takındığını söyledi. 28 Şubat darbesini hatırlatan Kaya, “O günlerde biz ‘Başörtüsüne özgürlük’ sloganı değil, ‘Herkes için adalen başörtüye özgürlük’ sloganları atardık. Bu mücadele de kadınların mücadelesiydi. Kadınlarımız hayatın hangi alanında olursa olsun, kapitalizmin çarkları altında inim inim ezilmişlerdir. Geçmişte pazarlarda satılan kadınların bu gün emekleri satılıyor hem de yok pahasına ölümüne” dedi. ‘TEKÇİLİĞE KARŞI EN BÜYÜK MÜCADELE YİNE KADINLARIN’ Kaya son olarak şunları aktardı: “Arin’lerin Sakine’lerin mücadelesi unutulamaz. Bu kadın mücadelesi içerisinde unutmamamız gereken kadınlar da var. Yüz yıllar binlerce yıl önceki direnişçi kadınları da unutmamak lazım. Bu kadınların bizlere bıraktığı direniş ateşi ile tekrardan kutluyorum 8 Mart’ımızı. Bizler kendi duruşumuzu kaybetmeden tekrardan tarihimizi yazacağız. Bu günün direnişçi kadınları ile tüm destekçileri ile bir insanlık barışı ile yola çıktık. Bizlere sadece grileri dayatanlara inat tüm renkler ile var olmaya devam edeceğiz. Bütün fraklıları tekleştirmeye çalışanlara karşı en büyük mücadeleyi verenler ise yine kadınlar olacak. Kadınlarımızın emeği ile geleceğimizin kaderini kadınlar değiştirecek. Ya susacağız. Teslim olacağız ya da kabul etmeyeceğiz, direneceğiz.” Etkinlik MKM Sanatçılarının söylediği şarkılar ile son buldu. ANKARA’DA KESK’Lİ KADINLAR: 8 MART AYDINLIĞIYLA DİRENİYORUZ Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Ankara Şubesi Platformu, OHAL ile beraber işten çıkarılan üyelerinin durumunu protesto etmek için her hafta düzenlediği basın açıklaması ve oturma eylemini bugün de gerçekleştirdi. Katılımın yoğun olduğu KESK etkinliğinde, 8 Mart dolayısıyla kadınların katılımı yüksekti. Açıklamada “OHAL ve KHK karanlığına karşı 8 Mart aydınlığıyla direniyoruz” pankartı açılırken, kadınlar “Geri döneceğiz” yazılı tişörtler giydi. Kadınlar def çalarak, zılgıtlar çektiği eylemde, sık sık “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” ve “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” ve “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı. Açıklamayı grup adına Ankara Kadın Platformu üyesi Betül Taşar yaptı. Taşar, cinsiyetçi yasa ve politikalarla cinsel istismar ve tecavüzün meşrulaştırmaya çalışıldığını belirterek, AK Parti hükümetinin OHAL ve KHK’lerle emekçilere ve kendisine biat etmeyen tüm kesimlere yöneldiğini ve kadınlar üzerinde daha fazla baskı ve şiddet politikası uygulamaktan çekinmediğini vurguladı. Taşar, şunları söyledi: “OHAL sürecinde hukuksuz ihraçlar ve açığa almalar sonucunda Konfederasyonumuz KESK’e bağlı tüm iş kollarında 794 kadın, 2336 erkek olmak üzere 3 bin 130 emekçi ihraç edilmiştir. Savaş, darbe, OHAL derken ülke büyük bir krize sürüklenirken işgücünde ilk gözden çıkarılan kadınlar ve muhalifler olmuştur.” Kadınların kazanılmış haklarının da gasp edildiğini kaydeden Taşar, şöyle devam etti: “Kadın istihdamını arttırmak bahanesiyle farklı zamanlarda, farklı adlarla çıkarılan paketlerle, ulusal istihdam strateji belgelerinde ve torba yasalarla kadınları ev-aile-çocuk üçgenine hapsetmeye çalışırken diğer taraftan da ihraç edilen kamu emekçisi kadınları ucuz iş gücü olarak sermayenin sömürüsüne sunuyor. ‘Ya evde otur ya da esnek, güvencesiz çalışma ile ucuz iş gücü ol’ dayatmasını kabul etmiyoruz!” Açıklamanın ardından grup oturma eyleme yaptı. KESK’Lİ KADINLAR İZMİR’DEN SESLENDİ Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten çıkarılan KESK'li kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında İzmir Eskisümerbank önünde oturma eylemi yaptı. Çok sayıda kadının katıldığı eylemde, "Hayır gitmiyoruz her yerdeyiz mutlaka kazanacağız" pankartı açılarak, "Haklıyız döneceğiz", "OHAL’de de, buhal'de de, şuhal'de de direniyoruz", "8 Mart bizi sokağa çağırıyor" dövizleri taşındı. "Erkekler evlere çocuk bakmaya kadınlar sokağa özgürleşmeye", “Direne direne kazanacağız”, “Kadınlar sokağa özgürleşmeye” sloganları atan kadınlar, yarım saat oturma eylemi yaptı. KESK'li erkeklerin de sonradan destek verdiği eylemde, hep birlikte alkış ve zılgıtlarla sloganlar atılarak oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminden sonra emekçiler adına açıklama yapan Dilek Kanlıbaş, şunları söyledi: “Açığa almalar ve ihraçlar başta olmak üzere konfederasyonumuz üye ve yöneticileri bilinçli ve sistematik olarak hak ihlallerine maruz kalmaktadır. Siyasi iktidar OHAL ortamını kullanarak sendikal örgütlenmeyi hedef almakta ve sendikal mücadelenin sınırları çizmeye çalışmaktadır. OHAL’in ilan edilme gerekçeleri ile uygulamaları arasında giderek derinleşen çelişkiler, hukuksuz ihraçlar ve açığa almalar sonucunda Konfederasyonumuz KESK’e bağlı tün iş kollarında 794 kadın 2336 erkek olmak üzere 3130 emekçiyi ihraç etmiştir. Savaş, darbe, OHAL derken ülke büyük bir krize sürüklenirken işgücünde ilk gözden çıkarılanların kadınlar ve muhalifler olmuştur. Erkek-devlet şiddetine direnen kadın emekçiler başta olmak üzere muhalif kamu emekçilerinin baskı, sürgün, tutuklama, açığa alam ve ihraçlarla devre dışı kalacağına inanan AKP’ye; kadınlar olarak 8 Mart’ın direniş ruhuyla bir kez daha yaşamlarımız üzerinde kurulmak istenen erkek egemen tahakküme HAYIR diyoruz! Kadınların eşitlik özgürlük ve emek mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz.” KADINLARDAN ŞÖLENLİ ‘HAYIR’ İzmir’de Karşıyaka Kadın Platformu da, 8 Mart öncesi "Mart Kadındır Kadın Yaşamdır Yaşamakta Direnmektir" sloganıyla Karşıyaka'da bulunan Karşı Sanat Merkezinde şenlik düzenledi. Gün boyu süren şenlik sinevizyon gösterisiyle başlarken, Yenikapı Tiyatrosu ve Çatlak Tiyatro grupları kadın mücadelesine ve direniş tarihi konulu oyunlar sergiledi, Cumartesi Grubu da müzikleriyle sahnede yerini aldı. Kadınlar adına konuşan Günseli Suna Kaya, kadın olmadan yaşam olmayacağını söyledi. Mart ayının ise kadınlar için doğayla bütünleşme ayı olduğunu belirten Kaya, "Kadınlar doğumdan öldüğü güne kadar erkeğin hizmetkarı olarak yetiştiriliyor. Onun için erkek egemen dünyaya 'Hayır', kapitalizme 'Hayır', savaşlara 'Hayır', haksız ve kirli olan her şeye karşı 'Hayır', tek adam diktatörlüğüne 'Hayır'" diye konuştu. MANİSA’DA SÊVÊ DEMİR’İN ANNESİ KONUŞTU: ARTIK DUR DEMELİYİZ Manisa’nın Yunus Emre ilçesinde de HDP binasında bir araya gelen kadınlar, 8 Mart Dünya kadınlar gününü kutladı. “Hak ve hukuk, adalet, kardeşlik, ifade özgürlüğü, anadilde eğitim, cinsiyetçi ayrıma son", "Kadın direnişi ile özgür yarınlara", "Kadınlar erkekler ile yürümedikçe hiçbir millet zafere ulaşamaz", "Korkun seni mahkum eder umudun seni özgür kılar" pankartlarının asıldığı salonda, şölen yerel müzik grupları eşliğinde halay çekilerek başladı. Şırnak’ın Silopi ilçesinde öldürülen Kürt kadın siyasetçilerinden Sêvê Demir'in annesi Sakine Demir yaptığı konuşmada, yüreği yaralı tüm kadınların sokaklara çıkarak, ölümlere dur demesi gerektiğini söyledi. Anne Demir, “Kürtlerin katledilmesi artık yetmez mi? Gencecik canlarımızın, evlerimizin yakılmasına artık dur demeliyiz. Sêvê, Pakize, Fatma ve Taybet ananın yedi gün sokakta kalan bedeni için artık ‘Hayır’ demeliyiz. Diktatörlüğe ‘Hayır’ demeliyiz. Ölümlerin son bulması için 100 bin kere ‘Hayır’ demeliyiz” dedi. Örgütlü kadınların başaracağına inandığını söyleyen anne Demir, “Sêvê, Fatma, Pakize ve Asya gibi meydanlarda direnerek kazanacaktır. Biz ‘Jin jiyan azadî’ diyoruz” diye konuştu. HDP PM üyesi Gülsen Ülker de yaptığı konuşmada, referanduma dikkat çekerek, 8 Mart alanlarında diktatörlüğe “Hayır” diyeceklerini söyledi. MERSİN KADIN MECLİSİ: DİRENİŞLE BAŞARACAĞIZ Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Kadın Meclisi, partinin Yenişehir ilçe binasında bir araya gelerek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Mecliste konuşan HDP PM üyesi Hatice Kavran, kadınların tarihte direnişleriyle kazanımlar elde ettiğini ifade etti. Kadınların bugün Türkiye ve dünyada yaşananlar karşısında sessiz kalmayacaklarını belirten Kavran, kadınların direnişleriyle yine kazanacağını söyledi. Kadınların referandumda da erkek egemen sisteme tarihi bir cevap vereceğini belirten Kavran, “Hayır”ın kadınların ellerinde yükseleceğini ifade etti. “Jin jiyan azadî” sloganının atıldığı mecliste konuşan HDP Kadın Meclisi üyesi Kadriye Öztunç da, kadınların direnişi karşısında sistemin şansı olmadığını belirtti. VAN’DA 8 MART BULUŞMASI Van’ın Muradiye ilçesinde Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde “Kadın Buluşması” düzenlendi. HDP ilçe binasında düzenlenen buluşmaya HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, HDP ve DBP’li kadın yöneticiler, yerine kayyum atanan Muradiye Belediyesi Eşbaşkanı Safure Güneş, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda kadın katıldı. Buluşmada konuşan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, 8 Mart’ı OHAL koşullarında karşıladıklarını hatırlattı. Ülkede süren kadın ölümlerine ve istismara dikkat çeken Özgökçe, “Şu an en az 3 kadın yakınları tarafından katlediliyor. Bununla beraber sesini duyamadığımız birçok kadın cinsel taciz ve istismara maruz kalıyor. Kadın devlete göre ya anne olacak ya da hizmetçi olacak. Sorgulayan çalışan kadını istemez. Bunların yaptığı tek şey kadın adına karar vermektir. Bizim kaç çocuk doğuracağımıza bile karar vermek istiyorlar. Biz kadınlar dünyanın yapısını etkileyenleriz. Kadınlar üreten ve yönetendir. Böylesi bir gücü olan kadınları yok saymak erkeğe has bir durumdur. Bizim kazanımlarımız tam da buna terstir” dedi. Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesi kararını tanımadıklarını belirten Özgökçe, kadınların iradelerine sahip çıkmak için referandumda “Hayır” diyeceğini söyledi. AĞRILI KADINLAR 8 MART’TA HAZIR Ağrı’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında yapılan hazırlıkların son aşamasına gelindi. Kent merkezinde bulunan Prenses Düğün Salonu’nda yarın saat 12.00’da başlayacak olan etkinliğe HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan ve yüzlerce kadının katılması bekleniyor. Panel ile başlayacak olan etkinlik slayt gösterisi ve müzik dinletisiyle devam edilecek. Yarınki etkinlik öncesi kentin en işlek noktalarında bulunan billboardlara afişler asılırken, iki bin el bildirisi de kentin en işlek caddeleri olan Cumhuriyet, Kağızman, Tahir Elçi ve Kütüphane’de kadınlar tarafından dağıtıldı. BİTLİS’TE GÜL DAĞITILDI HDP Bitlis İl Örgütü öncülüğünde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında kent merkezinde ve mahallelerde kadınlara gül dağıtıldı. HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat ve çok sayıda kadının katılımıyla dağıtılan güllerin yanı sıra "Eşit ve özgür bir yaşam için her yerde HAYIR, her dil de NA" bildirileri de dağıtıldı. Kadınlar, yarın KURDÎ-DER binasında yapılacak olan etkinliğe katılım çağrısı yapıldı. DİYARBAKIR’DA KESKLİ KADINLARDAN ŞENGAL UYARISI Diyarbakır KESK Şubeler Platformu, ihraç edilmelere ve işten atılmalara karşı her hafta düzenlediği oturma eylemini bu hafta SES Diyarbakır Şubesi’nde sürdürdü. Bu haftaki oturma eyleminde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanıp, emekçi kadınlara karanfiller dağıtıldı. Oturma eylemi sık sık zılgıtlar ve alkışlarla “Jin jiyan azadî” sloganı atıldı. Oturma eyleminde konuşan SES üyesi Raife Alkış Camcı, 8 Mart’ın direniş günü ve zulme karşı bir başkaldırı olduğunu söyledi. İhraç edilen emekçi kadınlar olarak 8 Mart’ta zulme karşı direneceklerini ifade eden Camcı, “8 Mart’ın gücü ve direnişiyle sokakları bize engelleyenlere karşı alanlarda olacağız” dedi. KDP’nin Şengal’e dönük saldırısını kınayan Camcı, kadınlar olarak bunu kabul etmediklerini vurguladı. Şengal’e saldırının hiçbir yararının olmadığını söyleyen Camcı, derhal bu yanlıştan vazgeçilmesi çağrısında bulundu. Daha sonra açıklama yapan Eğitim Sen Diyarbakır 2 Nolu Şubesi Kadın Sekreteri Şevval Kaplan, yapılan hukuksuz uygulamaların devam ettiğine işaret etti. KESK’e bağlı tüm iş kollarında 794’ü kadın, 2 bin 336’i erkek olmak üzere toplam 3 bin 130 emekçinin ihraç edildiğini ifade eden Kaplan, Ak Parti’nin emek düşmanı politikalarının yanı sıra cinsiyetçiliği derinleştirdiğini, kadın kazanımlarını gasp ettiğini aktardı. Öte yandan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Diyarbakır’ın Kayapınar ve Ergani ilçesinde etkinlik düzenlendi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kayapınar ilçe binasında etkinlik yapıldı. Etkinliğe Tevgera Jinên Azad (TJA) üyeleri, DBP ve HDP üyelerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. İlçe binasında kadın mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra konuşan DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ruken Akça, kadınlar için 8 Mart’ın önemine değinerek, kadınları alanlara davet etti. Akça, “Biz kadınlar referandumda ‘Hayır’ diyeceğiz” dedi. Yapılan konuşmaların ardından kadın erbane grubu çaldığı parçalarla, kadınlar şarkılar söyleyip, halay çekti. Gün boyu süren kadınların etkinliği son olarak Kayapınar ilçesinde kadınlara karanfiller dağıtmayla son buldu. DBP, HDP ve TJA’lı kadınlar esnaf ve yoldan geçen kadınlara karanfil ve güller dağıtıp, kadınları 8 Mart’ta Diyarbakır’da düzenlenecek mitinge davet etti. Kadınlar etkinlik sırasında sık sık “Jin jiyan azadî” sloganı attı. BATMAN’DA ZİYARET VE ŞÖLEN Kadınlar 8 Mart çalışmaları kapsamında Batman’ın Kozluk ilçesinde de hastane ve pazar yeri ziyareti gerçekleştirdi. Yurttaşların yoğun ilgisinin olduğu hastane ziyaretinde HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli kadınlarla birlikte hastaları ziyaret ederek karanfil dağıttı. Becerikli, hastanedeki kadınlara geçmiş olsun dileklerinde bulunurken, kadınları 8 Mart’ta Batman’da yapılacak olan mitinge davet etti. Kadınlar ardından Kozluk’ta kurulan Cuma Pazarı’nı ziyaret ederek yurttaşlarla bir araya geldi. Kadınların karanfil dağıtması üzerine pazarcılarda kadınlara çiğ köfte ikramında bulundu. Kadınlar ardından Beşiri ilçesine bağlı İki Köprü Beldesi’ndeki kadın şöleninde bir araya gelerek zılgıtlar ve halaylar eşliğinde 8 Mart’ı kutladı. Şölende “Yaşasın 8 Mart”, “Önderliğimiz ve özgürlüğümüz için ‘Hayır’ diyoruz” pankartlarının yanı sıra yaşamını yitiren kadınların posterleri yer aldı. Şölende konuşan Saadet Becerikli, kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayarak, mitinge katılım çağrısında bulundu. Becerikli, kadınlarla birlikte “jın jiyan azadî” sloganları eşliğinde halay çekerek tüm kadınları referandumda “Hayır” demeye çağırdı. 'REFERAMDUMA KADINLAR DAMGA VURACAK' Urfa'nın Halfeti ve Siverek ilçelerinde de HDP, DBP, İl ve İlçe Örgütleri ve TJA öncülüğünde "kadın şöleni" düzenlendi. İlk olarak kadınlar Halfeti ilçesinde yöresel kıyafetleri ile DBP ilçe binasında bir araya geldi. Salona "Kadın direnişi ile özgürlük kazanacak" pankartı asıldı. Şölene HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan'ın yanı sıra DBP Urfa İl Eşbaşkanı Yasemin Kılıç, DBP MYK Üyesi Perihan Ağaoğlu, Birecik TJA aktivistleri ve çok sayıda kadın katıldı. Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşundan sonra başlayan etkinlik DBP Urfa İl Eşbaşkanı Yasemin Kılıç'ın konuşması ile devam etti. Kılıç, Nisan'da gerçekleşecek referanduma dikkat çekerek, "Referanduma kadınların inancı damga vuracak. Kadınlara neler yaptılar gördük ancak bunlara rağmen buradayız. 52 kadın kurumunu kapattılar, yıkılmadık direnmeye devam ediyoruz" dedi. 'SUSMAYACAĞIZ' Kılıç'tan sonra konuşan DBP MYK Üyesi Perihan Ağaoğlu, bedeni teşhir edilen Kevser Eltürk’ü hatırlatarak, "Kadınların bedeni Ekin'in bedeni gibi teşhir edildi. Ancak kadınlar öncülüğünde Rojava'da tarihi kazanımlar elde edildi. Bu kadının hiç durmadan direndiğinin göstergesidir. Newroz ruhu ile referandumda oyumuzu kullanacağız. Tek adam rejimine izin vermeyeceğiz. Onlar kadınlar sussun diyor ama biz susmayacağız. Kürdistan'da kullanılmayacak oy onların ekmeğine yağ sürecektir" ifadesini kullandı. 'FAŞİZMİN İLK YÖNELDİĞİ KADINDIR' Ağaoğlu'ndan sonra kısa bir konuşma yapan HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, Şengal'de YBŞ'nin direnişine dikkat çekerek, "Kadınların öncü olduğu her yerde zulüm biter. Kadının renginin olduğu her yerde mücadele vardır. İsyan vardır. Bakın belediyelerimize kayyum atandı. Hemen ardından kadın belediye eşbaşkanları tutuklandı. İlk kadın haber ajansı olan JİNHA kapatıldı. 21'inci yüzyılda faşizmin ilk yöneldiği kadındır. Biz buna boyun eğmeyeceğiz. Kadınlar 8 Mart'ta her yerde her dilde "Hayır" diyecek. OHAL'e KHK'lere rağmen alanlarda olacağız" dedi. 'YÜKSEKDAĞ TÜM KADINLARIN İRADESİDİR' Tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tüm kadınların iradesi olduğunu söyleyen Öcalan, "Şu an zindanlarda direniş var. Bu direnişin altında er yada geç kalacaklar. Bu kadın direnişidir" dedi. Öcalan konuşmasının sonunda şunları söyledi, : "Öcalan'ın memleketinden sesleniyoruz. Öcalan özgür olmadan kadın özgür olamaz. Tecrit artık son bulmalı. Tüm Kürdistan Öcalan'ın felsefesi ile aydınlatıldı." 'ÖZGÜR VE DEMOKRATİK YAŞAM KADIN MÜCADELESİYLE GELECEK' Yine Urfa'nın Siverek ilçesinde de kadınlar, DBP ilçe binasında 8 Mart'ı kutlamak için bir araya geldi. Kadın şöleninde konuşan HDP Urfa İl Eşbaşkanı Ayşe Sürücü, bugünlere geçmişte kadınların direnişi ile geldiklerini söyleyerek, "New York'lu 129 emek direnişçisinden Leyla Kasım'lara Şirin Elemhuli'den Sakine’lere, Seve’lere onlar kadının yazılmayan tarihini yazdılar. Kadını yeniden dirilttiler. Bu topraklara kadın mücadelesiyle özgür ve demokratik bir yaşam gelecek" dedi.