HDP Kadın Meclisi: 16 Nisan'da mutlaka kazanacağız 2017-03-14 12:20:28 ANKARA - HDP Kadın Meclisi'nin 11 Mart günü yaptığı toplanın sonuç bildirgesinde, "Çaresiz değiliz, değiştirecek, aydınlık gelecek inşa edecek güç kadınlardadır. Biz kadınlar 8 Mart ruhuyla, Newroz’un coşkusuyla baharı selamlayacağız ve 16 Nisan’da mutlaka kazanacağız" denildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 11 Mart günü Genel Merkezde yaptığı toplantının sonuç bildirgesini açıkladı. Bildirgede, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın vekilliği ve parti üyeliğinin düşürülmesine yönelik uygulamasının hükümsüz olduğu belirtilerek, "Ne kadınları siyasetten uzaklaştırabilecekler ne de kadın siyasetini engelleyebilecekler" denildi. Bildirgede, siyasette eşit temsil ve eşbaşkanlık sistemi, Meclis'te oluşturulan Parlamento Kadın Grubu ile merkezi ve yerel düzeyde oluşturulan kadın meclislerinin, kadınların sözlerini söyleyebilmelerini ve kadın politikalarını hayata geçirmelerini mümkün kıldığı kaydedildi. 'MEYDANLARI TERK ETMEDİK' "Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ başta olmak üzere kadın vekillerimiz, parti yönetici ve üyelerimiz ile belediye eş başkanlarını rehin alarak kadınları siyasetten alıkoyacağını zanneden erkek egemen akıl; kadınların büyüyen isyanının, siyasi iktidarda yarattığı korku ve güçsüzlüğü bir kez daha gözler önüne sermiştir" ifadelerine yer verilen bildirgede, 21'inci yüzyıla kadınların demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin damga vurduğuz aktarıldı. ABD’de Donald Trump’ın cinsiyetçi, milliyetçi söylemlerine, Polonya’da kürtaj yasasına, İzlanda’da eşit işe eşit ücret talebiyle emek sömürüsüne ve Türkiye’de tecavüz yasasına karşı kadınların milyonlarla sokaklarda olduğu ve iktidarlara geri adım attırdığına dikkat çekilen bildirgede, "Nitekim ülkemizde de 8 Mart yasaklarını, OHAL’i tanımayarak uluslararası kadın grevine ses verdik, sokakları ve meydanları terk etmeyerek seslerimizi ortaklaştırdık. Kazanımlarımızdan ve direnişimizden asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha duyurduk. Bugün büyük saldırı altında olan kadın kazanımları, kadınların direniş ve büyük emekleriyle elde edilmiştir. Saldırılar ne denli büyük olursa kadın özgürlük hareketlerinin direnişleri de o denli büyük olacaktır" diye aktarıldı. Sonuç Bildirgesi'nde şu ifadeler yer aldı: "Rojava Kadın Devrimi ilham vermeye devam ediyor. Çoğulcu, cinsiyet eşitlikçi, ekolojik, emekten yana bir yaşam mümkün. Büyük emek, bedel ve direnişle kazanılan Rojava Kadın Devrimi tüm dünyada geniş yankı uyandırmış ve dünyadaki milliyetçi ve cinsiyetçi oluşumlara karşı savaş koşulları altında kadınların sesini, sözünü, direnişini yükseltmiş ve bunları yasalara dönüştürerek yaşam biçimi haline getirmiştir. 'KATLİAM POLİTİKALARI BARISIZ OLACAK' Rojava’da halklar ve inançların kazanımlarını sindiremeyen iktidar, 5 Nisan’da Başmüzakereci Sayın Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri durdurarak Kürt halkına karşı katliam politikalarını fiilen devreye koymuştur. Sayın Abdullah Öcalan’ın yüz yıllık Kürt sorunun çözümü için ortaya koymuş olduğu diyalog ve müzakere iradesinin karşısında iktidar; kentleri abluka altına almış, yakıp yıkmış ve başta kadınlar olmak üzere katlederek, göçe zorlayarak katliam ve tasfiye politikalarını tercih emiştir. Bugün de ‘Çökertme Eylem Planı’nın ikinci aşaması olduğu belirtilen ve Xerabê Bava ile başlayan 'Üç Hilal Operasyonu' ile katliamlara devam edilmektedir. Diğer taraftan da halkların iradesi yok sayılarak siyasi soykırım operasyonları sürdürülmektedir. Kadın düşmanlığı ve korkusu ülke sınırlarının dışına taşan AKP-Saray iktidarı, aynı zamanda Şengal’e yönelen işgalciliğin işbirlikçisi olmuştur. Ancak Şengal’de kadınların büyük direnci ve isyanıyla karşı karşıya kalan işgalciler bir kez daha başarısız olmuştur. '16 NİSAN'DA MUTKALA KAZANACAĞIZ' Dört duvar arasında bile direnişi büyüten açlık grevindeki tutsakları, Xerabê Bava’da canları pahasına yurdunu terk etmeyen Kürt kadınlarını, 8 Mart’ta dünyada, Türkiye’de, Kürdistan’da uluslararası kadın grevine ses veren ve alanları OHAL’in tüm yakıcılığına rağmen terk etmeyen, direniş alanına çeviren kadınları selamlıyoruz. Biz kadınlar, apar topar Meclis'e getirilen, toplumun iradesi yok sayılarak Meclis'ten geçirilen başkanlık sistemi ve referandum sürecinde de aynı ruh, aynı güç ve moralle ülkenin kaderinin tek bir kişinin ağzından çıkan söze bağlanmasına izin vermeyeceğiz. Tek vaadi ölüm, yıkım, yoksulluk, toplumu kutuplaştırma olan bu sistemin karşısında yaşamı, yaşatmayı, bir arada yeni bir yaşamı kurmayı, esas alan bir alternatifin olduğu biliyoruz. Çaresiz değiliz, değiştirecek, aydınlık gelecek inşa edecek güç kadınlardadır. Biz kadınlar 8 Mart ruhuyla, Newroz’un coşkusuyla baharı selamlayacağız ve 16 Nisan’da mutlaka kazanacağız."