‘Kadın özgürlüğü ve hayatı istiyoruz’ 2017-06-03 20:07:39 İSTANBUL - Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Platfomu, “Biz kadınlar özgürlüğü ve hayatı istiyoruz" diyerek kadın katliamlarına tepki gösterdi. Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Platfomu, “Biz kadınlar özgürlüğü ve hayatı istiyoruz!” sloganıyla, Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya geldi. "Özgürlüğü ve hayatı istiyoruz, bir kişi daha eksilmeyeceğiz" yazılı pankartın açıldığı eylemde, kadınların nasıl katledildiğinin yazılı olduğu dövizlerin yanı sıra "Kadınız öfkeliyiz peşindeyiz", "Yaşamak istiyoruz" dövizleri de taşındı. Kadınlar sık sık "Yaşasın kadın dayanışması", "Kadınlar artık susmayacaklar" ve " Jin jîyan azadî" sloganları atarak, zılgıtlarla ses çıkarma eylemi yaptı. Süreyya Operası önünden yürüyüşe geçen kadınlar, "Özgürlüğümüz için yürüyoruz" diyerek mücadeleye devam mesajı verdi. Yürüyüş boyunca Kadıköylülerin de destek verdiği eylemde coşku bir an olsun eksik olmadı. Kalkedon Meydanı'na ulaşan kadınlar burada açıklama yaptı. Basın açıklamasını okuyan Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Platformu üyesi Özengül Ergül, kadın cinayetlerinin cinayetlerin işleniş biçimlerinin giderek vahşileştiğini kaydetti. Her gün bıçakla, silahla, çekiçle ve hatta dinamitle, kimi zaman ağır işkencelerle öldürülen kadınların haberlerini gördüklerini ifade eden Ergül , "Biz kadınlar her geçen gün daha fazla şiddet ve ölüm kıskacına itiliyoruz. Sadece dün, erkekler iki kadın öldürdü. Denizli’de Şengül Sezgince boşanma davası çıkışında adliye önünde 'koca' tarafından, İzmir’de Filiz Akbaş yine bir erkek tarafından katledildi. Bu sabah yine bir kadın cinayeti haberine uyandık. İstanbul’da Birgül Çoban, sistematik şiddet gördüğü 'koca' tarafından sabaha karşı sokak ortasında katledildi" dedi. ERKEK DEVLET ŞİDDETİ TESADÜF DEĞİL Kadın cinayetlerinin artık mesele bile olmadığını söyleyen Ergül, sistematik çocuk istismarlarının karşısında kimsenin sesini çıkarmadığına dikkat çekti. Erkek-devletin çocuk istismarını ve kadın katliamını görmediğini dile getiren Ergün , "Bu nedenle fail tek tek erkekler olduğu kadar, erkeklik suçlarını cezasızlıkla cesaretlendiren devlettir. Üç gün önce eşine levyeyle işkence uygulayan bir erkeğin serbest bırakılması, istismarcıların, tecavüzcülerin neredeyse ödüllendirilmesi erkek şiddetinin tesadüf, münferit değil; sistematik ve 'İstikrar'lı bir politikanın sonucu olduğunu gösteriyor. Savaş ise bu politikayı güçlendirmekle kalmıyor; erkekleri silahlandırıyor, vahşete dönüşen erkek şiddetini normalleştiriyor, gündelik hayatın olağan bir parçası haline getiriyor" diye konuştu. HER YERDE VE ALANDA MÜCADELE EDECEĞİ Tüm bu şiddeti meşrulaştıran anlayışı ret ettiklerini belirten Ergün, sözlerine şu şekilde devam etti: "Bize muhafazakârlığı dayatan; bizi işsizlikle, yoksullukla, şiddet gördüğümüz evlere geri göndererek 'terbiye' etmeye çalışan bu iktidara 'hayır' demeye devam edeceğiz. Kadın cinayetlerine giden yolları, erkekleri güçlendirip kadınları her alanda bilinçli bir şekilde güçsüzleştirmeye çalışarak döşeyen bu sistem karşısında her yerde ve her alanda mücadele etmek zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Birbirimizden ve dünyanın başka yerlerinde erkek şiddetine, kadın katliamına karşı sokaklara dökülen kadınlardan güç alıyoruz. 2017 yılının ilk yarısında 133 kadının öldürüldüğü Arjantin’de, devlet kurumları önlerinde çıplak bedenleriyle 'kadın cinayetleri soykırımdır' diyen kadınların isyanını biz de yükseltiyoruz. Arjantin genelindeki ilk yürüyüşünden tam iki yıl sonra bir kez daha sokaklara dökülen 'Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz' hareketi (Ni Una Menos) ile aynı gün biz de sokaktayız. 'Özgürlüğü ve hayatı istiyoruz' demek için buradayız. Şiddete uğramadığımız, sömürülmediğimiz bir hayat için, özgürlüğümüz için mücadeleye devam edeceğiz." Yapılan açıklamanın ardından sloganlarla eylem son buldu.