'Kadın tarihi yok edilmeye çalışılıyor' 2017-06-07 09:03:59 İSTANBUL - KHK ve kayyumların talimatı ile kadın kurumlarının bir bir kapatılması ve faaliyetlerinin durdurulması ile birlikte cinsel saldırı ve istismarın arttığını belirten kadınlar, kadın haklarına yönelik saldırılarla kadın tarihinin yok edilmeye çalışıldığını söyledi. Cinsel şiddet ve saldırılara maruz kalan kadınların başvurduğu ve kendilerini güvende hissettikleri kadın dernek, vakıf ve belediyelerin kadın politikaları müdürlükleri, OHAL kapsamında çıkartılan KHK'lerle bir bir kapatılmaya devam ediliyor. Kadın kurumlarının kapatılması ve çalışmaların engellenmesi sonucu kadına yönelik baskı ve şiddette de gözle görünür bir artış yaşanmaya başlandı. 11 Eylül 2016 tarihinden itibaren 86 DBP’li belediyeye kayyım atandı, 34 kadın belediye eş başkan tutuklandı ve DBP’li belediyelere bağlı 52 kadın kurumunun faaliyetleri durduruldu. Kapatılan kadın merkezlerinin yanı sıra Diyarbakır Büyükşehir ve Mersin Akdeniz Belediyesi’ne bağlı kadın sığınma evleri de kapatıldı. Van Muradiye Belediyesi'nin kreş, klinik ve kadın eş evi çalışmaları durduruldu. Batman’da da kadın spor kompleksi kapatıldı. OHAL'DEN SONRA 147 KADIN KATLEDİLDİ Temmuz ayından bu yana 147 kadın erkekler tarafından katledilirken, yüzlerce cinsel istismar ve saldırı olayları yaşandı. Kadın ve çocuklara karşı işlenen cinsel suçlardaki artışın nedenini değerlendiren kapatılan kadın kurumları, artışın nedenlerinden birinin de çalışmalarının durdurulması olduğunu belirtti. ‘KADINLARIN DAYANIŞMASINDAN KORKTULAR’ 13 Kasım 2016’da çıkarılan KHK ile kapatılan Gökkuşağı Derneği Başkanı Yüksel Yıldırım, sadece kadınlara değil cinsel saldırılara maruz kalan çocuklara da destek verdiklerini belirterek, "Kapatılmamızın üzerinden 7 ay geçti ama hala kapatılma gerekçemiz bize açıklanmış değil. Bir gece yarısı çıkarılan KHK ile kapımız mühürlendi, eşyalarımıza el kondu. Aklım almıyor. Hangi çalışmamız suç unsuru sayıldı da kapatıldık?” diye sordu. Kurumlarının kapatılan bir kaç kurumdan sadece biri olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle dedi: “Fakat asıl saldırının Kürdistan’da, kayyumlar ile yapıldığını söyleyebilirim. Biz sadece İstanbul’da çalışma yürütmüyorduk, Kürdistan’daki kurumlarla da dayanışıyor, kadınlara ulaşıyorduk. Devlet, AKP iktidarı kadınlar arasında her geçen gün büyüyen dayanışmadan ve bilinçten korktu, kayyumlar ile de buna engel olmaya çalıştı.” ‘SOKAKLARI DA MEYDANLARI DA BIRAKMIYORUZ' Kapılarına vurulan mührün çalışmalarını yürütmelerine engel olamayacağını kaydeden Yıldırım, “Çalışmalarımız için dört duvara ihtiyacımız yok. Onlar kurumu kapatarak bizi alanlardan çekeceklerini sandılar. Biz ne sokakları ne de meydanları bırakmıyoruz. Kadınlara da gerekirse tek tek ulaşacağız” şeklinde konuştu. 'AMAÇ KADIN TARİHİNİ YOK ETMEK' Türkiye’nin son 15 yılda muhafazakârlaştırılmasıyla cinsel saldırı ve istismarın arttığına işaret eden Mor Dayanışma Kadın Derneği üyesi Gamze Gözüaçık, “Artık tam bir erkek terörü altındayız. OHAL’in baskı ve şiddetin daha meşru şekilde yaşamlarımıza dokunan bir uygulama olduğunun farkındayız” dedi. Erkek egemen toplum yapısının ve AKP iktidarının uyguladığı politikaların, OHAL süresi boyunca daha baskın ve daha meşrulaştığı bir dönemi yaşadıklarını vurgulayan Gözüaçık, “Hedef olan kadın dinamiği sonrasında da daha gözle görülür bir biçimde yok edilmeye çalışıyor. Bunun ilk adımını da kadın kurumlarının kapatılması ve kayyumların atanmasıydı. Aslında bu uygulama kadın tarihini tamamen yok etme politikasının bir ayağı olduğu çok açık” diye belirtti. 'ŞİDDET NORMALLEŞTİRİLİYOR' Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu üyesi avukat Züleyha Gülüm ise, artan istismar ve cinsel saldırıların, artan militarist söylemlerle bağlantılı olduğunu ifade etti. Gülüm, “Yıllarca, bedeller ödeyerek kazandığımız hakların teker teker elimizden alındığı bir süreci yaşıyoruz. Şiddetin normalleştirilmeye çalışıldığı şu günlerde, bizde bunlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. Asya İnedi - dihaber