‘Jacqueline kararı Türkiye’de özsavunma davalarına emsal olmalı’ 2016-12-31 09:05:52 İSTANBUL - Türkiye'deki kadınlar, Fransa’da kendisine şiddet uygulayan eşini öldüren Jacqueline Sauvage adlı kadının, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın çıkardığı afla serbest bırakılma durumunun Türkiye’de özsavunma davalarına emsal nitelikte olması gerektiğini söyledi. Fransa’da 47 yıllık evlilikleri boyunca kendisine şiddet uygulayan eşini öldüren Jacqueline Sauvage adlı kadın, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın çıkardığı afla serbest bırakılırken, Türkiye’de öz savunmasını alan kadınlar ise hala cezaevinde. Isparta’nın Yalvaç ilçesinde 2012 yılında kendisine silah zoruyla cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider'i öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Nevin Yıldırım'a müebbet hapis cezası verilirken, 10 Temmuz 2014'te uzun süredir sistematik bir şekilde şiddet gördüğü kocasını kendisini korumak için öldüren ve çocuğuyla birlikte cezaevinde olan Yasemin Çakal’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor. Bu örnekler üzerinden Türkiye’de özsavunmasını alan kadınlara yönelik hukuksuzluğa dikkat çeken kadın örgütleri, Fransa’da yaşanan örneğin Türkiye’de de emsal teşkil etmesini istedi. Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet ve ötekileştirme politikasının son yıllarda fazlasıyla gün yüzüne çıktığını söyleyen Mor Barikat üyesi Dilek Başalan, öz güvenini kazanan kadınların özsavunmanın önemini her yerde dile getirmeye başladıklarını söyledi. Başalan, “Hükümet kadın düşmanlığını her gün yasa değişiklikleri yaparak, haklarımızı elimizden alarak, katledilen kadınlarımızın hesabını sormayarak ispatlıyor. Bizler ise eril sistemin dayatmasını kabul etmeyerek, tüm kadın yoldaşlarımızla beraber yaşam alanlarımızda ses çıkararak, sokakları boş bırakmayarak gösteriyoruz” diyerek özsavunmasını alan kadınlara uygulanan hukuksuzluğa tepki gösterdi. ‘TÜRKİYE’DE BÖYLE ŞEYLER GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL’ Emekçi Kadınlar’dan Nurten Karahancı da, kendi yaşam hakkına sahip çıkmak için özsavunmasını alan kadının Hollande tarafından afla serbest bırakıldığını ve Türkiye’de böyle şeyler görmenin pek mümkün olmadığını söyledi. Karahancı, Fransa’da yaşanan örneğin emsal teşkil etmesi gerektiğinin altını çizerek , “Üzerine yoğun kampanya yürütülen Çilem Doğan tutuksuz yargılanabiliyor. Bizim ülkemizde faşizme karşı birleşmiş demokratik devrim güçlerine toplum tüm kesimlerine gazetecisine, akademisyenine, kadınlara, gençlere baskı şiddet uygulayan bir devlet değil affetmek kadınlara şiddet uygulayan, cinayet işleyenleri dışarı salıvermesin yeter. Tükenmekte olan faşizm kendini var edebilmek için toplumun tüm kesimlerine baskı ve zor uygulaması bir yana kadınların katledilmesini, tecavüz edilmesini, toplu taşıma araçlarında dayak yemesini reva görüp ‘evinize geri dönün, çocuk doğurun, kapanın’ diyor. Bugünler hala faşizmin iyi günleri. Biz kadınlar hiç bir zaman yaşamdan kopmayacak, kendi yaşamımıza sahip çıkacağız” dedi. ‘ÖZSAVUNMA DAVALARINA EMSAL OLMALI’ Dünyanın dört bir yanından kadınların hayatta kalmak için özsavunma hakkını kullandıklarına tanıklık ettiklerini söyleyen Yeryüzü Kadınları’ndan Aylin Kaplan da şiddetin her sınıftan, her ırktan kadının karşı karşıya kaldığı bir sorun olduğuna dikkat çekti. Kaplan devamında “Buna karşı da artık yeter diyen her kadın kurtuluş yolunu özsavunmada görür. Geçtiğimiz günlerde de Fransa'da 47 yıldır evli olduğu adamdan sürekli şiddet gören Jacqueline'nin özsavunma ile eşini öldürdüğü davadan affedildiği haberini gördük. Ülkedeki kadın örgütlerinin de verdikleri mücadele ile serbest kalan Jacqueline'nin yargılanma süreci tüm özsavunma davalarına emsal nitelikte olmalıdır. Jacqueline ile benzer hayatı yaşamış ve özsavunma hakkını kullanarak hayatta kalabilmiş yüzlerce kadın bugün ülkemizdeki erkek yargı yüzünden cezaevlerinde kalmaya ve çoğu zaman üst sınırdan yargılanmaya mahkum bırakılmaktadır. Oysaki denklem çok basittir. Biz kadınlar, bazen sadece hayatta kalabilmek için bunu yapmak zorundayız ve haklıyız. Tüm kadınlar için özsavunmanın suç sayılmadığı güne kadar mücadele etmek de yine biz kadınlara düşüyor. Bu erk düzen değişene kadar, adil bir yaşam olana kadar her yerde yaşam hakkımızı savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.