HDP Kadın Meclisi: Barış için Öcalan'ın özgürlüğü tartışılmalı 2017-02-15 14:18:07 ANKARA - HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Diran Dirayet Taşdemir, Öcalan’ın özellikle barış ve mücadele süreçlerinde kadınların müzakere masasında oturması için yoğun bir çaba sarf ettiğini belirterek, "Bugün hala devam ettirilen komplonun nihayete erdirilmesi için, barışın egemen kılınması için Sayın Öcalan’ın özgürlüğü tartışılmalıdır" dedi. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Diran Dirayet Taşdemir, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 1999 tarihinde Türkiye'ye teslim edilişinin 18'inci yıldönümü ve referandum sürecine dair HDP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Öcalan'ın 18 yıldır ağırlaştırılmış tecrit koşullarında tutulduğunu belirten Taşdemir, İmralı’da uygulanan hukukun ne Türkiye ne de uluslararası anayasalarda bir karşılığının olmadığını söyledi. Tecridin hukuk dışı bir uygulama ile gittikçe derinleştirildiğini kaydeden Taşdemir, şunları aktardı: "Öcalan, derinleşen Kürt sorununun çözümünde kritik bir yere sahiptir. Türkiye’nin demokratikleşmesinde ön açıcı bir pozisyondadır ve barışın kalıcı hale gelmesindeki kilit rol oynamaktadır. Sayın Öcalan, Türkiye’nin demokratikleşmesinde sözünü söyleyebileceği bir konumda olmalıdır. Sayın Öcalan özellikle barış ve mücadele süreçlerinde kadınların müzakere masasında oturması için yoğun bir çaba sarf etmiştir. Özgürlük talebimizi kadınlar olarak bir kez daha ifade etmek isteriz." 'ÖCALAN, KADIN ÖZGÜRLEŞME MÜCADELESİNDE ÖNEMLİ BİR YER TUTUYOR' Öcalan'ın koşullarının tartışılması gerektiğinin altını çizen Taşdemir, "Halkları kutuplaştıran bir anlayışla Türkiye’ye getirilen Sayın Öcalan’ın müzakere sürecindeki rolü dikkate alınmalıdır. Bugün hala devam ettirilen komplonun nihayete erdirilmesi için, barışın egemen kılınması için Sayın Öcalan’ın özgürlüğü tartışılmalıdır" dedi. Taşdemir, Öcalan'ın kadın özgürlük mücadelesinde ön açıcılığı ve tutumuyla önemli bir yer tuttuğunu ifade ederek, özellikle müzakere sürecinde kadınların da yer alması için yoğun emek sarf ettiğini söyledi. Taşdemir, "Bu açıdan biz kadınlar Türkiye'nin demokratikleşmesi ve barış sürecinin çözümüne inananlar bir kez daha günün önemi itibariyle Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması ve tekrar barış sürecine geri dönülmesi ve Öcalan'ın özgürlük talebini de biz kadınlar bir kez daha yineliyoruz" diye konuştu. '14 YILA KADIN DÜŞMANLIĞI DAMGASINI VURDU' Referandumun sadece 18 maddelik taslağın oylanacağı bir süreç olmadığın vurgulayan Taşdemir, şöyle devam etti: "Birincisi bu Anayasa sürecine kadınlar başından itibaren dahil edilmemiştir. Bizler açısından 16 Nisan, kadınların özgürlüğünün, geleceğinin oylanmasıdır. Mücadele ederek elde ettiğimiz tarihsel kazanımlarımızı tekçi rejime teslim etmeyeceğiz. Kadın özgürlüğünün tek bir anlayışa teslim edildiğinde sonuçlarının ne olduğunu tarihten biliyoruz. Bu referandumu kendi geleceğimizin referandumu olarak değerlendiriyoruz." Kadınların "Hayır" demek için binlerce gerekçesinin olduğunu belirten Taşdemir, "Bakın sadece toplumsal yaşamda değil Meclis’te bile iktidarın öncülerinin kadını ötekileştiren, cinsiyetçi politikaları gündemleştiren kadın düşmanı söylemleri damgasını vurdu 14 yıla. Bu sözler kadınlara şiddet olarak döndü, 14 yılda kadına yönelik şiddetin binde bin dört yüz artması tesadüf değildir. Buna karşı bir direniş göstermek zorundayız. Bu politikalar kadınları karanlığa hapsetme tutumudur. Kendi özgürlüğümüzü tek bir adama teslim etmeyeceğiz" dedi. '17 NİSAN YENİ BİR SÜRECİN BAŞLANGICI OLACAK' "Hayır"ı ev ev anlatarak referandum çalışması yürüteceklerini aktaran Taşdemir, "Ev ev, sokak sokak kadınlara ulaşarak neden 'Hayır' diyeceğimiz dile getireceğiz. Kadınlar en çok toplumsal muhalefet içinde en fazla reaksiyon gösterenlerdir. 16 Nisan'da kadınlar bu bilinçle kendi özgürlüklerine sahip çıkacaktır. O gün sadece kazanımlarımızı korumayacağız. 17 Nisanda bizler için yeni bir sürecin başlangıcı olacak" diye belirtti. 'HESAPLAŞMAYI SANDIKTA YAPACAĞIZ' HDP'ye yönelik operasyonlara da değinen Taşdemir, şunları aktardı: "Siyasi soykırım referanduma ilişkin kaygılarını ortaya koyuyor. MYK üyesi Berfu Çolak ve Kadın Meclisi üyesi Nur Aytemur operasyonla gözaltına alındı. Bu gözaltılar yaşanan kaygının bir sonucudur. Onlar bin kişi alınsa da halkımız, onların yerine binler olup gelir. Bizler hesaplaşmayı 16 Nisan'da sandıkta göstereceğiz."